ABD Merkez Bankası FED'in geçtiğimiz seneden bu yana uyguladığı agresif faiz politikası ABD'yi ekonomik krizin eşiğine sürükledi. ABD'nin en büyük 16'ncı bankası olan Silikon Vadisi Bankası (SVB), iflas ettiğini duyurması Amerika borsalarında da depreme neden oldu. SVB'nin iflası adeta domino etkisi oluşturdu. ABD'nin bilinen bankalarından Signature Bank da (SB) yüksek faizin kurbanı olarak iflas bayrağı çekti.
Yaşanan gelişmelerin ardından akıllara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomik vizyonu içerisinde yer alan düşük faiz politikası uygulamalarını getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bağımsız ekonomi ve düşük faiz politikalarındaki kararlılığı sayesinde Türkiye ekonomisi her geçen gün gelişerek yükselirken, dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip olan ABD'de ise yüksek faiz nedeniyle bankalar teker teker iflas ediyor.
Peki agresif faiz politikasının kurbanı olan iki büyük bankanın iflası sonrası ABD'de neler yaşandı?
620 MİLYAR DOLARLIK KAYIP YAŞANDI
Her iki bankaya da kayyum atanırken, mevduat hesapları üzerindeki tehdit nedeniyle toplamda 620 milyar dolarlık bir kayıp yaşandı.
Kaliforniya merkezli SVB'nin, 21 milyar dolarlık tahvil pozisyonunu yaklaşık 1,8 milyar dolar zararla kapatması ve 2 milyar doların üzerinde sermaye artırımına gideceğini duyurması sonrası hisse fiyatı yüzde 60'ın üzerinde değer kaybetmişti.
İFLAS KARARINDAN ÖNCE 42 MİLYAR DOLARLIK MEVDUAT ÇIKIŞI GERÇEKLEŞTİ
SVB ve SB bankalarının müşterileri, iflas açıklanmadan önce 42 milyar dolarlık mevduat çıkışı yaptı. İflas bayrağı çeken bankalarda parası bulunan ve mevduat çıkışı yapamayanlar ise adeta kapıda kaldı.
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, ülkedeki banka iflaslarıyla ilgili yaptığı açıklamalarda, ABD'li vatandaşların kendilerine güvenmeleri gerektiğini ve 2008'deki gibi bir krizin tekrarlanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını söylemişti. Joe Biden, Kongre ve düzenleyicilerden bankacılık sektörü regülasyonlarını sıkılaştırmalarını isteyeceğini de belirtti.
Biden, mevduat sahiplerine uygulanan devlet güvencesinin batan Silicon Valley Bank and Signature Bank'a yatırım yapanları kapsamadığını hatırlatarak "Bilerek risk aldılar. Aldıkları risk gereği para kaybedebilirler. Kapitalizm böyle bir şey" demişti.
ABD HAZİNE BAKANI'NIN YÜKSEK FAİZ İTİRAFI ERDOĞAN'I HAKLI ÇIKARDI
ABD Hazine Bakanı Janet Louise Yellen, ülke ekonomisinde adeta deprem etkisi oluşturan SVB ve SB bankalarının iflasından sonra yaptığı açıklamada, yaşananların sebebinin yüksek faiz politikası olduğunu belirtti.
Yellen, "Biliyorsunuz teknoloji sektörü bir gerileme yaşıyor. Bazı önemli işten çıkarmalar yapıyor olsalar da bu bankanın sorunları yüksek faiz ortamında olmamızdan kaynaklandığını söyleyebiliriz" dedi.
YAŞANANLAR 2008 KRİZİNİ HATIRLATTI
SVB'nin iflası, 2008 küresel finansal krizinden bu yana ABD'de kayıtlara geçen en büyük banka iflaslarından biri oldu. Bu türden en büyük iflas ise 2008'deki kriz sırasında Washington Mutual'da gerçekleşmişti.
ABD'de 2008 yılında yaşanan finansal kriz, küresel piyasalardan trilyonlarca doların silinmesine, milyonlarca dolar yatırımın kaybolmasına ve milyonlarca kişinin işsiz kalmasına neden olmuştu.
1929'daki "Büyük Buhranın" ardından en büyük ekonomik kriz olarak nitelendirilen 2008'deki "Büyük Durgunluk", dünya genelinde şirketlerin piyasa değerinden 14,5 trilyon doların silinmesine yol açarken, küresel piyasada 20 trilyon dolarlık kayba yol açmıştı.
9 MİLYON KİŞİ İŞİNDEN OLMUŞTU
10 yıl önce yaşanan finansal kriz nedeniyle, ABD'nin gayri safi yurt içi hasılasında yaklaşık 14 trilyon dolar ve Amerikan mortgage piyasasında 10,5 trilyon dolarlık kayıp oluşurken, sadece ABD'de 9 milyon kişilik istihdam kaybı yaşanmış ve 8 milyon konuta bankalar tarafından icra yoluyla el konulmuştu. Tüm bu yaşananların arkasında o dönem uygulanan agresif faiz politikaları vardı.
MORTGAGE NEDİR?
2000'li yıllarda konut fiyatları ABD'de yükseliş göstermiş ve bu yükselişin nedenlerinden biri 'tutulu satışlar' başka bir deyişle ipotekli satışlar olan 'mortgage' idi. Konut fiyatlarının her geçen yıl daha da yükselmesiyle birlikte bankaların düşük gelirli ailelere konut alabilmeleri için kredi kolaylığı sağlamıştı. Ancak daha sonra konut fiyatlarının ekonomik kriz nedeniyle aniden düşüşe geçmesiyle birlikte 'subprime mortgage' (yüksek risk ve yüksek faizli kredi) piyasasında çöküş yaşanmıştı. Gelişmelerin ardından kredilerini ödeyemeyen ailelerin evlerine el konulmuştu.
Peki 15 Mart 2003'te AK Parti'yle seçim kazanarak Türkiye'nin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugüne dek kararlılıkla arkasında durduğu düşük faiz politikasına yönelik neler söylemişti?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN 'YENİ EKONOMİ MODELİ'YLE TÜRKİYE REKORDAN REKORA KOŞTU
Başta ekonomi olmak üzere birçok alanda her geçen gün yükselişini sürdüren Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde dünya ülkeleri tarafından örnek alınan bir ülke haline geldi. 2003'ten önce onlarca banka dönemin yöneticilerinin uyguladığı yüksek faiz politikaları nedeniyle batmıştı. Günümüzde gelinen noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bağımsız ekonomi ve tüm dünyayı şaşkınlığa sürükleyen düşük faiz politikası neticesinde uluslararası pek çok banka için Türkiye yatırım noktası oldu.
Erdoğan, iktidara geldikleri ilk günden bu yana ekonomideki tezlerinin özellikle düşük faiz olduğunu, faiz-enflasyon ilişkisini devamlı "faiz sebep, enflasyon neticedir" diye işlediğini, bu tezinin değişmediğini vurgulamıştı.
Yabancı yatırımcıları teşvik eden, yerli yatırımcıları ise ödüllendiren Yeni Ekonomi Modeli sayesinde Türkiye, 2022 yılında 254,2 milyar dolarlık ihracat yaparak rekor kırmıştı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de birkaç senedir yükselen enflasyonla alakalı da yaptığı açıklamalarda enflasyonun düşüş eğilimine geçeceğini ve halkın enflasyona karşı ezdirilmeyeceğini belirtmişti.
'ŞUBAT-MART İTİBARIYLA ENFLASYONDA BELİRGİN BİR DÜŞÜŞ GÖRECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan 26 Temmuz 2022'de TRT Haber ortak yayınında enflasyonla ilgili, "Hayat pahalılığının yükünü azaltmak için adımlar atıyoruz. Şubat-mart itibarıyla enflasyonda belirgin bir düşüş göreceğiz" ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan'ın 26 Temmuz'daki açıklamaları sonrası enflasyon seviyesi henüz Kasım ayındayken düşüşe geçmiş ve Şubat 2023 geldiğinde ise yıllık enflasyon 2,50 puan azalarak yüzde 55,18 seviyelerine indi.
İşte Recep Tayyip Erdoğan'ın üstüne basarak vurguladığı düşük faiz politikasına yönelik açıklamalar:
'HİÇBİR ZAMAN FAİZİN YÜKSELTİLMESİNİ SAVUNMADIM, ASLA BU KONUDA TAVİZ VERMEM'
Erdoğan, "Hiçbir zaman faizin yükseltilmesini savunmadım, savunmuyorum ve savunmayacağım. Farklı düşünenler de çıksa Tayyip Erdoğan aynı noktadadır. Asla bu konudan taviz vermem. Çünkü bu benim aynı zamanda değerler silsilesi içindeki yapımdır. Bundan taviz veremem ve vermeyeceğim."
ERDOĞAN: "YATIRIM YÜKSEK FAİZ İLE GELMİYOR"
Türkiye ekonomisini genişletmek ve istihdamı rekor seviyeye çekmek için örnek gösterilen adımlar atan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yatırımcı gelsin, devlet bankalarımızdan kredi talep etsin. Onları faiz oranlarına kaptırmayacağız. Yatırım, yüksek faiz oranları ile gelmiyor." ifade etmişti.
“BU KARDEŞİNİZ GÖREVDE OLDUĞU SÜRECE FAİZ HER GEÇEN GÜN DÜŞMEYE DEVAM EDECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla da mücadelemi sürdüreceğim. Bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece faiz her geçen gün, her geçen hafta, her ay düşmeye devam edecek." şeklinde konuşmuştu.
"FAİZ SEBEP, ENFLASYON NETİCEDİR'
Erdoğan, "Eğer ben de ekonomi tahsili görmüşsem ve bu ekonomi tahsilinden de öte bazı değerler silsilesi içerisinde de inandıklarım, bilgim varsa, faiz sebeptir, netice değildir. Enflasyon neticedir. Tabii burada bazıları bunun tam aksini savunuyorlar. Bunlar enflasyonun sebep, faizin netice olduğunu savunuyorlar. Peki öyleyse dünyaya şöyle bir bakalım. Şu anda küresel ekonominin egemen olduğu dünyada acaba enflasyon sebep, faiz netice midir? Yoksa faiz mi sebep, enflasyon mu neticedir? Şu anda işte Amerika'da, Avrupa'da enflasyonun geldiği nokta ortada. İsrail’e bakalım… İsrail'de faiz nedir, enflasyon nedir, oranlar ne durumdadır? Buna bakalım. Buna baktığımız zaman bizim tezimizin doğru olduğunu oralarda zaten görüyoruz. Şu anda da ben yine iddiamdayım." demişti.
Editor : Eshahaber