Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Cumhurbaşkanımız bulunduğu her platformda milletimizin iradesini ortaya koymuştur. Yıkım siyasetine karşı son derece kararlı bir şekilde mücadele etmiştir.
"BÜTÜN YÜZYILLARIN EN SICAK AYINI GEÇİRDİK"
AK Parti Genel Merkezi'mizden bir kez daha Cumhurbaşkanımızın üstün başarılarının devamını diliyoruz. Sıfır Atık Danışma Kurulu'nun ilk toplantısı gerçekleşti. Bütün yüzyılların en sıcak ayını geçirdiğimiz ifade edildi. BM Genel Sekreteri, dünyanın küresel ısınmadan küresel kaynamaya geçtiğine vurgu yaptı. Çevre konusunda Sayın Emine Erdoğan'ın başlattığı inisiyatif küresel bir konu haline gelmiştir.
"DARBELERE DESTEK VERMEK AÇISINDAN CHP'NİN KÖTÜ BİR SABIKASI VAR"
Darbelere destek vermek açısından CHP'nin kötü bir sabıkası var. Geldiğimiz noktada hala seçim sonuçlarını kabul etmeyen bir tablo içerisindeler. Ortaya çıkan tablo gerçekten vahimdir. Vatandaş 'iyi ki Kılıçdaroğlu kazanamamış' diyor.
TERÖR ÖRGÜTLERİ BELLİ ODAKLAR TARAFINDAN DESTEKLENİYOR
Sürekli takip ettiğimiz konu terörle mücadeledir. Pek çok değişkenin gündeme girdiğini biliyoruz. Etrafımızdaki coğrafyayı istikrarsızlaştırmak üzere birtakım siyasetlerin yürütüldüğünü görüyoruz. Terör örgütlerinin bağımsız faaliyet yürütmediğini siyasi denklemler içerisinde belli odaklar tarafından desteklenerek bunların kurgulandığını görüyoruz. Çalışma sadece bununla sınırlı değildir. Bunların arkasındaki siyasi denklemlerin, bölgemizde devletçikler oluşturarak istikrarı yok etmeye çalışan siyasi projelerin farkındayız, bunlarla mücadeleyi sürdürüyoruz. O teröristin, terör örgütünün arkasında kimin olduğunu görüyoruz. Terörü kaynağında yok etme stratejisi başarı ile uygulanmaktadır.
DÜZENSİZ GÖÇLE MÜCADELE
Düzensiz göçle mücadele konusu gündemimizdedir. Türkiye’nin birtakım kara propagandalarla göçmen karargahı olarak gösterilmeye çalışılması reddettiğimiz bir durumdur. 35 bin 797 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Bunların 16 bin 18’i sınır dışı edilmiştir.
BAYKAR'IN İHA'LARI KARŞI KARA PROPAGANDA YÜRÜTÜLÜYOR
Yaz aylarında orman yangınları gündemimizde vatandaşların duyarlılığına teşekkür ediyoruz. Bireysel hataların facialara yol açtığını gördük. Ne kadar çok hassasiyet yükseltilirse o kadar kıymetli olacaktır. Orman teşkilatımız fedakarca mücadele ediyor. Muhalefet etmenin birikimi olması lazım. En son gördüğümüz gibi burada kullanılan diğer İHA/SİHA’lara ses çıkarılamazken BAYKAR’ın İHA’larına bir kara propagandanın yürütüldüğünü gördük. Verdikleri bütün rakamlar yanlış. Bununla ilgili ayrıntılı açıklamayı yaptım. Ortaya konulan fiyatlar dünya standartlarının altında rakamlar. Üstün teknolojilerin her sahada, orman yangınlarında kullanılması, güvenliğimiz açısından kullanılması dünyada bizi pozitif ayrıştıran bir tablo ortaya çıkarmaktadır.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İLE İLGİSİ YOK
Cumhurbaşkanımıza karşı yürütülen nefret suçları, Kur’an-ı Kerimi yakma eylemleri. Maalesef Kur’an-ı Kerimin yakılmasına destek vermesi ifade özgürlüğü ile hiçbir ilgisi yoktur. Doğru bulduğumuz yaklaşımla BM bunların suç teşkil ettiğini ifade eden bir karar almıştır.
İfade özgürlüğü din özgürlüğünü ortadan kaldıran kutsal nesnelere saldırıya imkan verecek düzeyde olmamalı. Biz bu devletlere siz üzerinize düşeni yapın dediğinizde ifade özgürlüğüne karşı bir söz söylemiş oluyoruz, görevinizi yerine getirin demiş oluyoruz.
Bir yerde Tevrat’a dönük olarak eylem yapılacağı zaman bu engelleniyor. Bu doğrudur. Hiçbir kutsal kitaba karşı eyleme izin verilmemelidir. Onun engellenmesi doğrudur fakat Tevrat’a dönük eylemi engelleyenler Kur’an-ı kerime aynı hassasiyeti göstermiyorlar.
RUSYA'NIN KKTC KARARI
KKTC’ye açılan devletlerin ofisinin temsilciğinin ya da orada kendi vatandaşlarına hizmet verecek noktasının tabi ki kıymeti vardır. Cumhurbaşkanımız BM Genel Kurulu’nda ifade etti. Artık bilinen, tekrarlanan müzakere yöntemlerine devam etmeyeceğiz. İki devletli çözümün kabul edilmesi gerektiğini ifade etti. Rum tarafının yürüttüğü siyaset, KKTC’yi eşit bir devlet olarak görmekten uzak Kıbrıs Türk’lerine eşit toplum görmekten uzaktır. Müzakere başlatıyorlar, müzakereden kaçan onlar oluyorlar.
Bütün bu bölge Akdeniz AB’nin kararının bedelini ödüyor. Kıbrıs Cumhuriyeti diye bir Cumhuriyeti Rumlar tek başına temsil edemezler, Türk tarafının onayı yoktur.
Oraya çıkan tablo, AB’nin aldığı karar bütün Akdeniz’de herkesin bedel ödemesine yol açıyor. 20 Temmuz törenlerinde Cumhurbaşkanımız açık ve net bir ifade kullanmıştır. Oraya Cumhurbaşkanı binası yapılıyor Rumlar ondan bile rahatsız oluyor. İki devletli çözümü konuşmanın aşamasına gelinmiştir.
KKTC’nin edindiği pozisyon önemli bir pozisyon olmuştur.