Ankara
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle 2023 Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı'nda değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakanlık olarak Türkiye'nin huzur ve güvenliği için üstlendikleri görevleri başarıyla yerine getirdikleri yoğun bir yılı geride bırakırken artan şevk ve gayretle yeni yıla hazırlandıklarını söyleyen Güler, "Ortak ve milli meselemiz olan savunma ve güvenliğimize yönelik faaliyetlerimizin takibi, tezlerimizin iyi anlaşılması, bilinmesi, iç ve dış kamuoyuna doğru anlatılması ve dezenformasyona karşı mücadele edilmesi büyük önem taşıyor." ifadelerini kullandı.
Tüm faaliyetlerini büyük şeffaflık içinde icra ederken faaliyet alanlarına ve gelişmelere ilişkin kamuoyunu ilk elden bilgilendirmeyi sürdüreceklerini belirten Bakan Güler, "Sizlerin de yakından takip ettiği üzere, dünyanın kritik olaylar ve meydan okumalarla karşı karşıya olduğu hassas bir dönemden geçiyoruz." dedi.
Son dönemdeki siyasi, askeri, sosyokültürel, ekonomik ve toplumsal alanlarda meydana gelen çok yönlü ve karmaşık gelişmelerin, özellikle savunma ve güvenlik konusunu her zamankinden daha önemli kıldığını vurgulayan Güler, şöyle devam etti:
"Bu süreçte Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde tüm gelişmeleri yakından takip etmekte, proaktif davranarak savunma ve güvenliğimize yönelik gerekli tüm tedbirleri de almaktadır. Asil milletimizin desteği ve devletimizin sahip olduğu imkanlarla bölgesinde ve dünyada etkin ve güçlü bir ordu konumunda olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ile hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından terörle mücadeleye, mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasından uluslararası barış ve istikrara katkı sunmaya kadar, üstlendiği tüm görevleri başarıyla yerine getirmektedir.
Güçlenen ve büyüyen Türkiye'nin güvenliğinin artık kendi sınırlarının ötesinde başladığı gerçeğini herkes görmeli ve kabullenmelidir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti, bölgesinde huzur, güven ve istikrarın merkezi olarak gıpta ile takip edilmekte, kritik bölge ve coğrafyalarda getirdiği çözüm önerileri ile barış ve istikrara önemli katkılar sağlamaktadır."
Kararlı operasyonlar neticesinde 122 terörist teslim oldu
Bakan Güler, terörle mücadele konusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin, tehditleri ülke sınırlarına dayanmadan, kaynağında bertaraf etmeyi öngören dinamik ve proaktif savunma ve güvenlik stratejisi çerçevesinde, terörle mücadelesini başarıyla sürdürdüğünü ifade etti. Operasyonlarla bölücü terör örgütünün yurt içinde bitme noktasına geldiğini, sınır ötesinden Türkiye'ye yönelik saldırıların da bertaraf edildiğini söyleyen Güler, ülke sınırlarında kurulmak istenen terör koridorunun da parçalandığını kaydetti.
Güler, "Bu kapsamda, 1 Ocak'tan bugüne kadar Irak ve Suriye'nin kuzeyi dahil 2 bin 84 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Özellikle, son 4 ayda icra ettiğimiz Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik, bir kısmında karadan ateş destek vasıtalarının da kullanıldığı etkili ve kapsamlı hava operasyonları ile toplam 1110 hedef imha edilmiş, 820 terörist etkisiz hale getirilmiştir." bilgisini verdi.
Teröristlere ağır darbe indirerek Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığının gösterildiğini ifade eden Bakan Güler, kararlı operasyonlar neticesinde yıl içinde 122 teröristin teslim olduğunu bildirdi.
Sözde "kale" dedikleri mağaralardan kafalarını çıkaramayan ve sıkışıp kalan teröristler için çıkış yolunun, Türk adaletine teslim olmaktan geçtiğini belirten Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm bu faaliyetlerimizle ilgili bir kez daha hatırlamakta yarar var. Suriye ve Irak'taki tüm operasyonlarımız, Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51'inci maddesinden doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda, komşularımızın egemenlik haklarına ve toprak bütünlüğüne saygılı olarak, masum sivillerin, dost unsurların, tarihi ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü tedbir alınarak icra edilmektedir. PKK/KCK, PYD/YPG ve DEAŞ'ın Suriye ve Irak'taki tüm unsurları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da meşru hedefimizdir.
Kim, nasıl destek verirse versin, ne şekilde eğitirse eğitsin tek hedefimizin teröristler olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bugün bazı müttefiklerimizce kullanılan, 'Benim işime yarayan, bana dokunmayan terörist yaşasın' anlayışı sakıncalı, tek taraflı ve tehlikelidir. Uzun yıllardır ülkemizin enerjisini ve kaynaklarını harcayan terörle; tek bir terörist kalmayıncaya kadar artan bir etki ve yoğun bir baskıyla mücadele etmekte azimliyiz, kararlıyız."
"Terör, artık bir gündem olmaktan çıkmıştır"
Terörle mücadeledeki kazanımların, bölgedeki terörden muzdarip vatandaşlar tarafından da büyük memnuniyetle desteklendiğini gördüklerini belirten Güler, "Başta Şırnak ve Hakkari olmak üzere tarihi ve kültürel zenginlikleri olan şehirlerimizde terör, artık bir gündem olmaktan çıkmıştır. Bölge terörden temizlendikçe, güvenlik ve huzur temin edildikçe, hükümetimiz tarafından yürütülen hizmet siyasetiyle ulaştırmadan sağlığa, eğitimden spora, tarımsal kalkınmadan hayvancılığa, çevre-şehircilikten turizm ve kültüre kadar her alanda büyük yatırımlar hayata geçirilmiştir. Şu anda da artan bir ivmeyle bölgeye yönelik yeni yatırımlar devam etmektedir." ifadelerini kullandı.
Suriye'de hayatın normalleşmesine yönelik insani yardım ve altyapıyı destekleme faaliyetlerinin de sürdüğünü anımsatan Bakan Güler, şöyle devam etti:
"Amacımız, Suriye'de 2254 Sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı temelinde siyasi bir çözüme ulaşılmasıdır. Bir kez daha hatırlatmak isterim ki Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bölgede kalıcı barışın sağlanması amacımız doğrultusunda diyalog, temas ve koordinasyona yönelik çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. Kapsayıcı bir anayasanın kabulü, serbest seçimlerin yapılması, sınır güvenliğimizin sağlanması sonrası biz de herkes gibi gereğini yapacağız. Ancak Suriye topraklarında varlık gösteren terör örgütleriyle mücadele konusundaki tutumumuz nettir. Bunu herkes böyle bilmeli, anlamalı, kabullenmelidir."
"410'u FETÖ olmak üzere 590 terörist kolluk kuvvetlerine teslim edildi"
Ülke sınırlarının, Cumhuriyet tarihinin en yoğun, en etkin tedbirleri ve çok katmanlı emniyet sistemi ile korunduğunu ifade eden Güler, hudut birliklerinin imkan ve kabiliyetlerinin sürekli geliştirildiğini belirtti.
Milli Savunma Bakanı Güler, personel takviyesinin yanı sıra hudut hattında dünya standartlarında teknoloji yoğunluklu sistemlerin de etkin kullanıldığını anlatarak, şunları aktardı:
"Hudutlarımızdaki başarı, rakamlarla da açıkça görülmektedir. 1 Ocak'tan itibaren hudutlarımızda 199 bin 898 kişinin geçişi engellenmiş, yakalanan 13 bin 156 düzensiz göçmen ile 410'u FETÖ olmak üzere 590 terörist kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Bütün bu fedakarlık ve başarıya rağmen daha önce de karşılaştığımız gibi farklı ülke ve zamanlarda çekilmiş stok görüntülerle iddialar ortaya atılıyor, dezenformasyon oluşturuluyor. 'Hudutlarını namusu bilen' Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sınır güvenliğimizde etkin tedbirler almaya, ilgili bakanlık ve kamu kurumları ile koordineli çalışmaya devam edecektir. Sınırlarımızda alınan tedbirleri ve yapılan çalışmaları yerinde görmek isteyenleri ağırlamaktan memnuniyet duyacağımızı da bir kez daha ifade etmek istiyorum."
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaları yakından takip ettiklerini dile getiren Güler, Türkiye'nin Gazze ile ilgili ilk günden bu yana sergilediği insani ve adaletli tutumu sürdürdüğünü söyledi.
Bakan Güler, 12 Ekim'de Brüksel'de düzenlenen NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nda, İsveç dahil 30 ülkenin Hamas ile ilgili açıklamalar yaptığını hatırlattı.
Toplantıda sadece Türkiye'nin vicdani ve adaletli yaklaşım ortaya koyduğunu belirten Güler, şunları kaydetti:
"O günkü duruşumuz bugün de değişmedi. Ancak o zaman aceleci ve yanlı açıklama yapan ülkelerin her geçen gün bizim tutumumuza yaklaştığını da görüyoruz. Uluslararası hukukun ihlal edilerek çoğunluğu bebek, çocuk ve kadınlardan oluşan binlerce masum sivilin katledilmesi, vahşet boyutuna ulaşan bir savaş suçu ve daha da acısı bir insanlık suçudur. Beklenti ve temennimiz; çatışmaların derhal sonlandırılarak gecikmeksizin kalıcı ateşkes ilan edilmesi, insani yardımların kesintisiz ve yeterli şekilde Gazze'ye ulaştırılması, iki devletli çözüm temelinde, adil ve kalıcı bir barışa yönelik sürecin de başlatılmasıdır.
Filistin meselesi adil bir sonuca kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barışın mümkün olamayacağını da her fırsatta dile getiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde ülkemiz, hem insani yardım konusunda üzerini düşeni yapmaya hem de kalıcı çözüm için diplomatik girişimlerde bulunmaya devam ediyor. İnsani yardım konusunda uzun süre ses çıkaramayan dünya, maalesef sınıfta kalmıştır. Gazze'ye yönelik yardımlarımız kapsamında Sağlık Bakanlığımız ve ilgili kurumlarla koordineli olarak bugüne kadar 13 uçak ile 225 tondan fazla insani yardım malzemesini bölgeye ulaştırdık. Çoğunluğu acil tedaviye ihtiyaç duyan hasta ve refakatçilerden oluşan 317 Gazzeli kardeşimizi ise ülkemize getirdik."
Editor : Haberpanelim