Dünya

Çin'den ABD'ye savaş mesajı: Orduya hazır ol emri!

Haber 7 - Çin, ABD Başkanı Joe Biden'ın Japonya ziyaretinde Tayvan'ın savunmasına destek veren sözlerinin ardından ada çevresinde askeri tatbikat düzenledi.

Çin'den ABD'ye savaş mesajı: Orduya hazır ol emri!
26-05-2022 11:18
Google News

Çin ordusu, ABD Başkanı Biden'ın Tayvan'a destek mesajlarının ardından askeri tatbikat düzenledi.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Şi Yi, yaptığı açıklamada, "Tayvan çevresinde sularda farklı askeri unsurların ve kuvvetlerin katıldığı müşterek acil durum devriyesi ve gerçekçi muharebe tatbikatı düzenlendiğini" bildirdi.

Tatbikatın, "ABD ile Tayvan'da ayrılıkçılarının son günlerdeki iş birlikçi faaliyetlerine karşı uyarı" niteliğinde olduğunu ifade eden Şi, "Tayvan Çin'in parçasıdır ve cephe komutanlığının askerleri, dış güçlerin ve Tayvan bağımsızlık güçlerinin her türlü ayrılıkçı girişimini bertaraf edecek kararlılığa ve kabiliyete sahiptir." dedi.

Şi, ABD'nin Tayvan sorunu konusundaki sözlerinin ve eylemlerinin bir olmadığını, Tayvan bağımsızlık güçlerini sürekli cesaretlendiğini belirterek, "Bu, ikiyüzlü bir tutum ve beyhude bir çaba; durumu daha tehlikeli hale getirmekten başka işe yaramayacak ve ABD'de bunun ciddi sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalacak." ifadelerini kullandı.

"PLA SAVAŞ EMRİNE HAZIRDIR"

Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tan Kıfey de Tayvan çevresindeki tatbikatın ABD ve Tayvan ayrılıkçıları arasındaki iş birlikçiliğe karşı misilleme amacını taşıdığı, ulusal güvenliği ve toprak bütünlüğünü korumak için gerekli olduğunu belirterek, "PLA savaş emrine hazırdır ve dış güçlerin ve Tayvan bağımsızlık güçlerinin ayrılıkçı girişimlerini kararlılıkla bertaraf edecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, günlük basın toplantısında, "ABD'nin Tayvan bağımsızlık güçlerinin ayrılıkçı faaliyetlerini açık ve örtük şekilde kışkırtması yalnızca Çin-ABD ilişkilerinde onulmaz sonuçlara yol açmakla kalmayacak, fakat ABD de katlanılmaz bir bedel ödetecek." şeklinde konuştu.

ABD Başkanı Biden, önceki gün yaptığı açıklamada, Çin'in saldırması durumunda ülkesinin Tayvan'ı askeri olarak savunacağını dile getirmişti. Biden, "Tek Çin politikasında hemfikiriz. Buna imzamızı attık, ardından gelen tüm anlaşmalar bu esasa göre yapıldı. Ancak Tayvan'ın güç yoluyla alınabileceği fikri, bu hiç uygun değil." ifadelerini kullanmıştı.

ABD Başkanı, bir gazetecinin, "Açık nedenlerden dolayı Ukrayna çatışmasına askeri olarak dahil olmak istemediniz. Konu buna gelirse, Tayvan'ı savunmak için askeri olarak müdahil olmaya istekli misiniz?" sorusuna Biden, "evet" yanıtını vererek, daha önce bu yönde taahhütte bulunduklarını sözlerine eklemişti.

Biden'ın sözleri, daha sonra geri adım atarak "ABD'nin tek Çin ilkesine bağlı olduğunu" vurgulasa da, Washington'un Tayvan konusundaki "stratejik belirsizlik" politikasını terk ettiği yorumlarına yol açmıştı.

Pekin yönetimi, Biden'ın açıklamalarına tepki göstermişti.

ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI

Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.

Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.

Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.