Amerikan medyasının en güçlü kanallarından CNN International'da, Türkiye'deki seçimlere dair bir analiz oynatıldı.
Fareed Zakaria'nın yaptığı değerlendirmede; Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "tek adam" yönetimine son verme ve ülkede demokrasiyi yeniden inşa etmeyi hedeflediğini, tarihçilerin ileride bu seçimi Türkiye'nin son gerçek ve özgür seçimi olarak adlandıracağını belirtti.
Anti-Erdoğan propagandasının yapıldığı yayında, Erdoğan'ın otoriter yönetim anlayışının birbirinden farklı dünya görüşleri olan Millet İttifakı'nı birleştiren en önemli neden olduğu kaydedildi.
Today’s last look: As elections loom next month, will Turkish Pres. Erdoğan lose his grip on power? Or will the system he dominates—and the voters who support him—deliver him to another term in office, after all? pic.twitter.com/rM5mwDVIeQ
— Fareed Zakaria (@FareedZakaria) April 9, 2023İşte Fareed Zakaria'nın değerlendirmesinden satırbaşları:
"- Devletin çoğunu 20 yılı aşkın süredir sıkı bir şekilde kontrolü altında tutan bir adam (Erdoğan), kariyerinin en zorlu mücadelesiyle karşı karşıya.
- Erdoğan, dünyanın en tehlikeli illiberal örneklerinden biri. 2017 yılında, başkanlığı altında iktidar gücünü konsolide etmesine izin veren referandumu kıl payı kazandı. Başbakanlık ofisini kapattı ve hükümetteki üst düzey yetkilileri tek taraflı olarak atadı.
EKONOMİK VAATLER
- Tarihsel olarak Erdoğan, özellikle de son 10 yılın büyük bir kısmında, popüleritesini ülkesinde sağladığı büyümeye borçlu. Ancak Erdoğan, bunu durumu otoriter yönetim biçimini perçinlemek ve halkın desteğini sağlamlaştırmak için kullanıyor. Erdoğan insanların hayat şartlarında iyileştirmeler yaparak, gücünü sürdürme konusunda karşıt görüşleri kontrol altında tutuyor. Fakat bu durum işlevini yitirmiş gibi duruyor. Ülkedeki enflasyon yüzde 85.5 seviyesine ulaştı. Erdoğan'ın faiz oranlarını düşürme konusunda kararlı bir tutum sergilemesi ise, birçok ekonomist tarafından eleştirildi.
DEPREMLER VE İNŞAAT SEKTÖRÜ
- Bunun yanında hükümet, on binlerce insanın hayatını kaybetmesi ve milyonlarca kişinin yerlerinden olmasına neden olan depremlerle mücadele ediş biçimi hakkında birçok sert eleştiriye maruz kalıyor.
- Öte yandan insanlar, Erdoğan'ın inşaat sektöründe patlama yaşatmasına rağmen binaların dayanıksız bir şekilde inşa edildiği gerekçesiyle eleştiriyor.
ALTI PARTİNİN BİRLEŞMESİ
- Erdoğan için asıl zorluk ise, beklenmedik şekilde birleşen muhalefet bloğu olarak görülüyor. Sosyal demokratlar ve aşırı sağcı seküler İslamcılardan oluşan 6 parti, tek bir adayın (Kemal Kılıçdaroğlu) arkasında birleştiler.
- Erdoğan'ın otoriter yönetim anlayışı ve gücü elinde tutuşu, muhalefetin bir araya gelmesinde etkili oldu.
- Millet İttifakı olarak adlandırılan bu oluşum, Erdoğan'ın tek adam yönetimine son verme ve ülkede demokrasiyi yeniden inşa etme amacını taşıyor.
- Daha önce bürokrat olarak görev yapmış olan Kılıçdaroğlu, liderlik karizmasına sahip olmasa da toplumu birleştirme vaadiyle Erdoğan'ın karşısına çıkıyor.
ERDOĞAN'IN MEDYA GÜCÜ
- Tabii ki Erdoğan hala seçimi lehine manipüle etmek için birçok araca sahip. Türk medyasının çoğunluğunu kontrol edebiliyor ve yayın akışına müdahale edebiliyor. Mahkemeler üzerinde etkisi var ve binlerce siyasi muhalif iktidar tarafından hapse atıldı.
- Ayrıca, seçim zaferi elde etmenin bazı meşru yöntemleri de var. Erdoğan'ın güçlü bir tabanı var ve muhafazakar olan, kırsal kesimde yaşayan bu taban, Erdoğan'ı kendileri gibi düşünen bir lider olarak görüyorlar.
SON ÖZGÜR VE GERÇEK SEÇİM
- Öte yandan anketlerde muhalefetin az bir farkla önde olması, insanların hayal kırıklılığının (hükümete karşı) bir kanıtı gibi.
- Türkiye'deki en büyük umut, artan illiberalizme rağmen seçimlerin hala nispeten özgür olmasıdır. Eğer Erdoğan artan otoriterliğine rağmen seçimlerde yenilirse, bu durum Türk seçmenlerin dayanıklılığını ve seçim sistemine olan ilham verici inancı saysesinde olacaktır. İlaveten bu yarış, Türk demokrasisinin doğası hakkında bir seçimden daha fazlası.
- Erdoğan milliyetçi söylemle tabanı kışkırtan popülist bir seçim politikası modeline öncülük etti. Polarizasyonu kullanarak muhalefete saldırdı ve gerçek dışı bir ortamın gelişmesine önayak oldu.
- Eğer hükümet ve ortakları yenilirse, otoriter rejime doğru giden ülke dönüşüme (demokrasiye dönüş) açık bir hale gelir. Ancak eğer iktidar tekrar kazanırsa, büyük olasılıkla bir sonraki dönemini pekiştirmek için (otoriter yönetimini) yoğun çaba harcayacaktır.
-Tarihçiler ileride, bu seçim hakkında, Türkiye'nin son gerçek ve özgür seçimi olduğunu söyleyebilir."
Editor : Eshahaber