15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni korumak için sokağa çıkan Volkan Yiğit, ikizi ve ardından kayınbiraderini kaybetti, kendisi gazi oldu. Yaşadıklarını televizyondan izleyince gözleri dolan Başkan Erdoğan'ın talimatıyla koruma ekibinde işe başladı. Yiğit, "O gece herkes ölümü öldürmüştü sanki. Üzerinize bombalar geliyor, insanlar ölüyor ancak siz, eve gitmeyi aklınıza getirmiyorsunuz. Vatan sevgisi bu kadar büyükmüş, orada anlıyorsunuz" diye konuştu.
MİNİBÜSLE DOLUP KÜLLİYE'YE GİTTİK
15 Temmuz gecesi kendi marketinde olduğunu söyleyen 4 çocuk babası, 41 yaşındaki Volkan Yiğit, "Darbe oluyorsa bizim burada durmamızın bir anlamı yok deyip bir minibüse dolarak Külliye'nin yolunu tuttuk. Zırhlı araçlarla vatandaşların üzerine ateş ediliyordu. Kalabalıktakiler de yerden buldukları taşları onlara fırlatıyorlardı. İkizim Furkan ve kayınbiraderim de bizimleydi. Biz halka, 'bunlar bizim askerimiz, onlara vurmayın' diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştık. Ancak askerler insanları öldürmeye başlayınca biz de aradan çekildik. Sonrasında da hepsini araçlardan indirip polislere teslim ettik. O arada Cumhurbaşkanımız halkı meydanlara davet edince daha bir rahatladık. Çünkü Cumhurbaşkanımız ile alakalı asılsız söylentiler yayılmıştı" dedi.
İKİZİM BENİ UYARDI, ŞEHİT OLDU
"O anda büyük abilerimin yeğenleri alıp AK Parti Genel Merkezi önüne, annemin de gelinlerle Kızılay Meydanı'na gittiğini öğrendik" diyen Volkan Yiğit, o acı saatleri şöyle anlattı: "Biz de 25 kilometre uzaklıktaki Külliyeye gitme kararı aldık çünkü sonuçta hainler oraya gireceklerdi, hedeflerinden biri de Cumhurbaşkanımızdı. Biz de 'elimizden ne geliyorsa yapar, orayı koruruz' dedik. Oraya vardık, bir süre sonra ilk bomba atıldı, Külliyenin demirlerine çarptı. Ardından jandarmanın bulunduğu yere atıldı. Orada çok yaralananlar olmuştu. Onlara yardım edecekken ikizim, 'Volkan koş, ikinci uçak geliyor' dedi. O sırada o patlama oldu, ikizim Furkan ve kayınbiraderim Alper şehit oldu. Ben ise şarapnel parçası ile kolum ve omuzumdan yaralandım. O gece herkes ölümü öldürmüştü. Üzerinize bombalar geliyor, insanlar ölüyor ancak siz, eve gitmeyi aklınıza dahi getirmiyorsunuz. Vatan sevgisi bu şekilde imiş, bu kadar büyükmüş meğer, orada anlıyorsunuz."
"BENİ SENİN GİBİ BİRİ KORUSUN"
Aradan yıllar geçmesine rağmen ikizi Furkan'ı aklından çıkaramadığını kaydeden Volkan Yiğit, "Günler çok zor geçiyor. Sabah kalkıyor, yüzümü yıkıyorum aynaya baktığımda sanki karşımda onu görüyorum. Hiç ayrı günümüz geçmedi. Aynı anda askere gittik, aynı anda nişanlandık ve evlendik. Aynı anda çocuklarımız oldu. Hiç ayrılmadık, ta ki o uçağın attığı son bombanın bizi ayırmasına kadar" dedi. Bir süre sonra yaşadıklarını bir televizyon kanalında anlatırken Başkan Erdoğan'ın çok duygulandığını ifade eden Yiğit, "Daha sonra Külliye'ye gittik. Cumhurbaşkanımız, 'Beni senin gibi biri korusun, benim korumam olur musun?' diyerek annem ve eşimden izin istedi. Çok büyük gurur duydum, 'Emriniz başım üstüne' dedim. 365 gün zorlu bir eğitimden geçtim. 5 yıldır da Cumhurbaşkanımızın korumasıyım" diye konuştu.