Gazeteci-Yazar Halime Kökce’nin moderatörlüğünü yaptığı Hafızanda Ne Var? programına katılan Prof. Dr. Talip Küçükcan 15 Temmuz öncesi ve sonrası FETÖ’nün akademideki yapılanması hakkında bilgi vererek darbe girişiminden sonra yurt dışına kaçan akademisyenlerin Türkiye aleyhine çalıştıklarını belirtti. “Örgüt Türkiye’de kurduğu 15-16 üniversite ile insan devşirdi. Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı tıpkı 28 Şubatta olduğu gibi bu grup FETÖ’yü meşrulaştırıp sivil hükümeti şeytanlaştıracaktı” diyen Talip Küçükcan, üniversitelerde 15 Temmuzla ilgili daha fazla çalışma yapılması gerektiğinin altını çizdi.
15 Temmuz Derneği’nin düzenlediği Hafızanda Ne Var? programının Ocak ayı konuğu Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talip Küçükcan oldu. Gazeteci-Yazar Halime Kökce’nin moderatörlüğünde yapılan programda akademi dünyasında 15 Temmuz ve FETÖ’ye bakış konuşuldu. Hafızanda Ne Var? 15 Temmuz Derneği’nin Youtube kanalında yayınlandı.
Üniversitelerin bilginin ve ideolojinin yeniden üretildiği yerler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Talip Küçükcan, bugün Türkiye’de 4 milyonu örgün 4 milyonu yaygın 8 milyon üniversite öğrencisi olduğunu belirtti. Üniversitelerin Türkiye’nin yakın tarihine damga vuran darbelerde aldığı tutuma işaret eden Küçükcan “Üniversiteler tıpkı medya, STK ve sermaye gibi önemli meşrulaştırma araçlarından biridir ve ülkemizde uzun yıllar boyunca kurucu ideolojinin yeniden üretildiği yerler olmuşlardır. 27 Mayıs darbesinde Başbakan ve bakanlar asılırken sessiz kaldılar. 12 Eylül anayasasını bizzat üniversite hocaları yazdı. 28 Şubatı meşrulaştıran hatta bunu bir politika haline döndürenler üniversite yönetimleri oldu. Düşünün 500 yıllık üniversitemizde ikna odaları kuruldu. 2008 yılında iktidar partisi kapatılmak istendiğinde buna destek veren pek çok akademisyeni gördük. Cumhuriyet Mitinglerinde cüppelerini giyerek Ankara’ya koştular ve pankart açarak orduyu göreve davet ettiler. Öğrencileri otobüslere doldurup buraya getirdiler. Bütün bunları üniversiteler yaptı. Zamanla akademiye hakim olan bu anlayış dönüşmeye başladı” şeklinde konuştu.
ÖRGÜT KENDİ ÜNİVERSİTELERİ İLE DARBEYİ MEŞRULAŞTIRACAKTI
15 Temmuz darbe girişimi sırasında üniversitelerin sıkı durarak iyi bir sınav verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Talip Küçükcan FETÖ’nün darbe girişimi öncesinde üniversite yapılanmasını da anlattı. Küçükcan “Sadece Türkiye’de 15-16 üniversite kurup hem öğrenci hem akademisyen devşirdiler. Kendilerine yakın akademisyenleri parlatarak uluslararasılaştırdılar. Darbe girişimi sonrası gördük ki bu akademisyenlerin bir kısmı yurt dışına kaçtı ve Türkiye aleyhine yazılar yazarak FETÖ’yü meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Planlı programlı bir yapılanma var burada. Hasbelkader 15 Temmuz gecesi başarılı olsalardı bütün üniversiteleri 28 Şubatta olduğu gibi darbeyi meşrulaştırıp sivil hükümeti şeytanlaştıracaklardı” dedi.
FETÖ’CÜ AKADEMİSYENLER YURT DIŞINDA TÜRKİYE ALEYHİNE ÇALIŞIYOR
FETÖ’nün 15 Temmuzdan önce de övüldüğüne ve örgütün organize şekilde akademiyle ilişkisini yürüttüğüne dikkat çeken Talip Küçükcan, yurt dışında farklı üniversitelerin dini olanı İslamcı görürken FETÖ’yü öven ve meşrulaştıran bir tutum içine girdiklerini söyledi. FETÖ mensuplarının bugün hala farklı platformlarda Türkiye aleyhine bilgi taşıyan ajanlar olarak çalıştığını ifade eden Küçükcan “Hatırlayın daha önce Türkiye’de de platformlar kurup sağdan soldan en bilinen en etkili isimleri buralara davet ettiler. Ateist olan, dinle ilgisi bulunmayan akademisyenler buralara gitti. Bütün amaçları kendi istedikleri taraflarını bu insanlara göstermekti” şeklinde konuştu.
ÜNİVERSİTELERİMİZDEKİ 15 TEMMUZ ÇALIŞMALARI YETERLİ DEĞİL
FETÖ’nün farklı ülkelerde açtığı düşünce kuruluşlarına da değinen Talip Küçükcan, örgütün bu ülkelerin önde gelen isimlerine para verip kitaplar yazdırdığını ifade etti. İngilizce literatürde FETÖ’yü kutsayan ya da meşrulaştıran onlarca yayının olduğu belirten Küçükcan “15 Temmuzdan sonra bile bu yayınlar devam ediyor. Biz kendi üniversitelerimize baktığımızda 6 yıl içinde çok yetersiz çalışmalar görüyoruz. Üniversite hocalarının yakın tarihimize damga vuran darbe girişimiyle ilgili çok daha fazla araştırma yaptırmasını beklerdik. Bunu öğrencilerden çok akademisyenlerden beklemek lazım. FETÖ ve 15 Temmuzla ilgili kim üretirse üretsin her bilgi kırıntısı önemli” şeklinde konuştu.
DARBE ARAŞTIRMALARI MERKEZİ KURULUYOR
Prof. Dr. Talip Küçükcan üniveritelerde hemen her alanda araştırma merkezleri olduğunu ancak darbelerle ilgili bir merkezin bulunmadığını ifade ederek bir de müjde verdi “Benim de Danışma Kurulu Üyesi olduğum 15 Temmuz Derneği bir kamu üniversitesiyle görüşerek darbe araştırmaları merkezi kurmak için harekete geçti. Derneğimiz bu meselelerle ilgili daha kurumsal çalışarak sadece 15 Temmuz değil Türkiye ve dünyadaki darbeler, sömürgecilik ve kolonyalizmi de içine alan bir merkez kurmak istiyor. Bu çok anlamlı bir girişim. Hem ülkemizden hem de yurt dışından gelenler burada darbeler tarihiyle ilgili her türlü bilgiye ve materyale ulaşacaklar” dedi.
15 Temmuzda halkın darbeyi engellediğini belirten Talip Küçükcan “Bunun konforuna sığınamayız. Bu başarıyı övmeli, gurur duymalı ve dersler çıkarmalıyız. Ancak bununla sınırlı kalamayız. Üniversiteler ve akademik dünya olarak bu konuda elimizden geleni yapıp doğru ve derinlikli bilgiyi çıkarıp sunmalıyız” şeklinde konuştu.
Editor : Eshahaber