Fransa Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Lübnan'daki durumu ve Orta Doğu'daki son gelişmeleri ele almak üzere cumhurbaşkanlığı ofisinde, bazı bakanların katılımıyla Güvenlik Konseyi'ni yönettiği belirtildi. Açıklamada, "Macron, İran'ın İsrail'e düzenlediği yeni saldırıları en sert şekilde kınadı." ifadesi kullanılırken, Fransa'nın İran'dan gelen tehlikeyi engellemek için Orta Doğu'daki askeri imkanlarını kullandığı ifade edildi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı'ndan da konuya ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, "Fransa, İran'dan ateşlenen balistik füzeler ile İsrail'e düzenlenen saldırıyı kınıyor, İsrail'in güvenliğine olan mutlak bağlılığını teyit ediyor. Fransa, Orta Doğu'daki askeri imkanları üzerinden İran tehdidine karşı koyma (çabalarına) katıldı." denildi. Açıklamada, saldırıya karşı nasıl bir rol oynandığı konusunda ise ayrıntı verilmedi.
İNGİLTERE: ÖNLEME ÇABALARINDA ROL OYNADIK
İngiltere'den yapılan açıklamada da ülkenin "İran'ın füze saldırısının körüklediği tırmanışı engellemek için rol oynadığı" ifade edilmişti. Savunma Bakanı John Haeley, dün X hesabından yaptığı açıklamada, "Britanya güçleri, bu akşam Orta Doğu'da daha fazla tırmanış yaşanmasını önleme çabalarında kendi rolünü oynamıştır." ifadelerini kullanmıştı.
"İRAN'IN SALDIRISINDA 100 EV ZARAR GÖRDÜ"
Öte yandan, İran'ın İsrail'e dün düzenlediği füze saldırısında Tel Aviv'in kuzeyindeki Hod Haşaron'da yaklaşık 100 ev zarar gördü. Devlet televizyonu KAN'ın haberinde, Hod Haşaron'da İran'ın saldırıları sebebiyle yaralanma ve can kaybının yaşanmadığı belirtildi. Bazı evlerde ciddi hasar olduğu ve onarımının uzun süreceği kaydedildi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, İsrail'e onlarca balistik füzeyle saldırı başlattığını duyurmuştu. Füzelerin fırlatılmasının ardından başta Tel Aviv olmak üzere ülke genelinde sirenler çalmıştı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu yayımladığı görüntülü açıklamada, füze saldırısıyla İran'ın 'büyük bir hata yaptığını ve bedelini ödeyeceğini' söylemişti.
#ESHAHABER.COM.TREditor : Eshahaber