İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığınca Konaklı Kayak Merkezi'nde düzenlenen "Erzurum 2022 Kış Tatbikatı"na katılan Soylu, kendilerine mükemmele yakın bir tatbikat izlettikleri için ekipleri kutladı.
Tatbikata 503'ü AFAD, 300'ü sivil toplum kuruluşları mensupları olmak üzere toplam 803 kişinin katıldığını belirten Soylu, afet gelsin diye beklemediklerini, afete hazırlandıklarını ifade etti.
Tatbikattaki konsantrasyonu hem tebrik etmek hem de kutlamak gerektiğini dile getiren Soylu, şöyle konuştu:
"Tüm arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Çünkü 2021'i hep birlikte afet eğitim yılı ilan etmiştik. Burada bulunan bulunmayan ve afet gönüllüleri de dahil olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar bu konuda çok önemli bir farkındalığı tüm toplumumuzla birlikte paylaştılar. 2021 yılında 51 milyon vatandaşımıza ulaşabileceğimizi hedeflemiştik. Allaha şükür pandemi olmasına rağmen 56 milyon vatandaşımıza ulaşabildik ve özellikle afette neler yapılabileceğini, afet temel eğitimini hep beraber ortaya koyduk. Bir yıl önce de afetlere hazırlık yılıydı. Şimdi bu yılı da birbirini tamamlasın diye afet tatbikat yılı ilan ettik ve bu yıl 54 bin 302 tatbikat yapacağız ve birçok tatbikatı hep beraber gerçekleştireceğiz."
"Koordinasyonu en üst noktada tutabilmeliyiz"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki birçok kentte çığ, sel ve depremlerin yaşandığını anımsatan Soylu, bunları yaşarken bir taraftan da bunlara hazırlıklı olmaları gerektiğinin altını çizdi.
Afet öncesi hazırlık, afet anında müdahale ve afet sonrası iyileştirme gibi öncelikle 3 ana alanın bulunduğunu aktaran Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunları yapabilme kabiliyetini ortaya koyabilmek için özellikle koordinasyonu en üst noktada tutabilmeliyiz. Burada afet öncesi hazırlıklar için de boş durmadık, afeti beklemedik ve esas itibariyle 2025'te bitebilecek olan bir programı 2021 sonuna hep beraber çektik ve il risk azaltma planlarını gerçekleştirdik, 81 vilayetimizde bunu bitirdik. Şimdi de nasip olursa Türkiye Afet Risk Azaltma Planı'nı tamamladık ve Cumhurbaşkanımızın onayına getirdik. Yani Türkiye Afet Risk Azaltma Planı, Türkiye Afet Müdahale Planı, Türkiye Afet Sonrası İyileştirme Planı adı altında 3 temel planla ve içerisindeki 3 temel alanı hem kuşatıcı hem de tedbir alıcı anlayışı ortaya koyuyoruz. Elbette ki bu hem ülkemiz hem de bizim açımızdan büyük bir önem taşımaktadır. Eksiklerimizi ve aksaklarımızı görüyor ve bu konuda nasıl adım atabileceğimizi hep beraber tüm süreci kendimiz açısından bir eğitim süreci olarak değerlendiriyoruz."
Bir bölgede büyük bir depremle karşılaşıldığı zaman sadece ambulansların değil aynı zamanda ambulans helikopterlerin de lazım olduğunu anlatan Soylu, bir sedyelik helikopter yetmeyeceğinden Mİ-17 tipi helikopterlerle yaklaşık 12 sedyeyi taşıyabilecek ambulanslar oluşturduklarını kaydetti.
- "20 bin arama kurtarmacıyı ve yardımcı ekibi akreditasyondan geçirmeyi planlıyoruz"
Tatbikatlarda yapılanları da değerlendiren Soylu, "Bir taraftan başka bölgelerdeki yaptığımız müdahaleleri ama aynı zamanda bir tarafta insanlı keşif uçağı, bir tarafta İHA, bir taraftan da buna UÇBEY diye yeni bir şey kattık. O da esas itibarıyla bu tip süreçlerde havanın kapalı olduğu alanda bulut altı İHA vazifesini görebilecek başka bir şeyi de kendi kapasitemize eklemeye çalışıyoruz." bilgisini paylaştı.
İnsan kapasitelerini eğittiklerini ve akreditasyonu geliştirdiklerini belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Onların her birine, tüm arama kurtarma birimlerine, destek birimlerine, afet müdahale planındaki bütün alt birimlere çalışma gruplarının tamamına akreditasyonları veriyoruz ama bir taraftan da kapasite ve kabiliyetimizi diğer teknik alanlarda da geliştirmeye çalışıyoruz. Burada da İHA'dan insanlı keşif uçağına kadar, arama kurtarma köpeklerinden snowtarklara kadar, kayakçılardan burada çığla ilgili bütün araçlara kadar her birini burada arkadaşlarımız çok başarılı bir şekilde denediler. Bunun fiili karşılıklarını da sürekli yapıyorlar. Telesiyejden kar altındaki insanı kurtarmaya kadar bütün bu gayretlerini ortaya koyuyorlar. Birçok vilayetten arkadaşlarımız geldiler ve şunu ifade etmem gerekir ki yıl sonu itibarıyla eğer ulaşabilirsek 20 bin arama kurtarmacıyı ve yardımcı ekibi akreditasyondan geçirmeyi planlıyoruz. Bu bizim için çok kıymetdar bir şey. İzmir'de, İstanbul'da, Gaziantep'te, Kahramanmaraş'ta yani depremin bizi etkileyebileceği büyük alanlarda birçok arama kurtarmacıya, bunların kendi meselelerini iyi bir şekilde yönetmesine ve bu koordinasyona ihtiyacımız var."
Sağlığından arama kurtarma ekibine kadar müdahale anında birçok meseleye ihtiyaç olduğuna değinen Soylu, bu noktada en önemli adımlardan birinin kentsel dönüşüm olduğuna dikkati çekti.
Bu konuda vatandaşlara seslenen Soylu, "Müdahale anında arama kurtarmada çok zor durumlarla karşı karşıya kalmamak için yapılması gereken iş, kentsel dönüşümle o binaların içerisinden bir an önce çıkabilmek. Kamu kurum kuruluşları ve bu binalarda bulunanlara ifade etmek isterim ki pazarlıktan ziyade sağlam ve sağlıklı bir alana geçmeyi kendilerine bir ölçü olarak koymalılar." ifadesini kullandı.
- "Afeti beklememeliyiz, afete hazır olmalıyız"
Bir deprem ve sel anında devletin elinden geleni yapabilme gayretini ortaya koyduğunu aktaran Soylu, Elazığ ve Malatya depreminden en son Kastamonu, Sinop ve Bartın'daki sel afetine kadar birçok alanda bu arkadaşlarıyla bir araya geldiklerini anlattı.
Afetlere müdahale konusunda çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini vurgulayan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şunu söylemek gerekir bizim yaş gurubumuz siyah beyaz televizyonları gördü ve orada bir yerde afet olduğu zaman hep şu tabloyla karşılaştık. Devlet oraya varırdı muhakkak ama devletin yöneticileri en son gidenler olurdu. İşler neredeyse bir noktaya geldikten sonra. Oysa bu meselelerle Sayın Cumhurbaşkanımız dahil olmak üzere meselenin ilk anından itibaren bütün ekiplerimizle olay mahallindeyiz. Eskiden nerede bu devlet diye o siyah beyaz televizyonlarda bizim defalarca gördüğümüz manzaralar ve fotoğraflar vardı. Şimdiyse Allah devlete zeval vermesin denilen sonuçlarla karşılaştığımız, hepimizin burada paydaş olduğu, emektar olduğu bir anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz. Allah afetlerle bizi karşı karşıya bırakmasın ama biz her gün olacakmış gibi hazırlığımızı diri tutmak zorundayız. Afeti beklememeliyiz, afete hazır olmalıyız. Afet bilgisi hayat bilgisidir. Çocuklarımızın ana okulundan hayatın son anına kadar belki ufak bir bilgi kırıntısı birçok hayatı kurtaracaktır. Bunu unutmamak lazım geldiğini hep beraber ifade etmeliyiz."
Bir hayır takımı olduklarını ve birbirlerine sahada çok güvenip destek olduklarını dile getiren Soylu, "İnşallah 2022 yılı bittiği andan itibaren ilk risk azaltma planları, afet tatbikatları, eğitimleri tamamlanmış olacak. Ama Cumhuriyet'in 100. yılına hazırlanırken hep birlikte bütün bunlarda hazır hale gelmiş bir ülke ve millet anlayışını hep beraber sağlamalıyız. Artık güvenlik korucularından da arama kurtarma ekibi kuruyoruz. Onlar da eğitimlerini alıyorlar. Bütün kurumlara her birine ayrı ayrı tebriklerimizi, takdirlerimizi iletiyoruz. Bu yıl biliyoruz ki tatbikat yılı bu tatbikat yılı içinde birçok yerde karşılaşacağız. Karşılaşmasak da sizler başarılı tatbikatları gerçekleştireceksiniz ve milletimizle buluşacaksınız." diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Soylu, tatbikata katılan ekiplerle fotoğraf çektirdi.
Programa, Erzurum Valisi Okay Memiş, AK Parti Erzurum milletvekilleri İbrahim Aydemir ve Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AFAD Başkanı Yunus Sezer ve İl AFAD müdürleri katıldı.
Editor : Esha Haber