Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail güçleri buldozerler eşliğinde El-Bire kentine girdi.
İsrail askerleri, C bölgesinde yer aldığı ve "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle Filistinli Sair Fuleyfil ve Salim Cuyles'e ait iki katlı, 400 metrekarelik alandan oluşan evi yıktı.
Evi yıkılan Filistinli küçük kızdan cesur tepki: Ağlamayacağız
Öte yandan, İsrail makamları 20 Aralık 2021'de Cenin kentine bağlı Sile el-Harisiye köyündeki 4 aileden 5 kişiyi "bir Yahudi yerleşimciyi öldürmekle" suçlayarak, ailelerine evlerinin yıkılacağı konusunda tebligat gönderdi. İsrail ordusu, dün Sile el-Harisiye köyüne buldozerle baskın düzenleyerek, söz konusu 5 kişiden biri olan Filistinli tutuklu Mahmud Ceradat'ın evini yıktı.
Ceradat'ın 10 yaşındaki kızı Mayar, işgal güçlerinin evlerini yıkarak, geri çekilmelerinin ardından kameraların karşısına geçti ve kararlılıkla "(İsrail güçleri) Ağlayalım istiyorlar, ağlamayacağız. Evimiz yıkıldığı için ağlamayacak, evimizi yeniden inşa edeceğiz." dedi.
Babasının cezaevinde olmasına ve evinin yıkılmasına rağmen Mayar'ın sergilediği bu cesur tavır büyük beğeni topladı ve söz konusu video kısa sürede sosyal medyada çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı.
"Önemli olan babamın iyi olması"
AA muhabirine konuşan Filistinli küçük Mayar, "Önemli olan babamın iyi olması, hayatı boyunca hapiste kalmayacak. Babam kurtulacak. Filistin'i işgalden kurtaracağız ve burada tek bir yerleşimci kalmayacak." dedi.
Babasıyla gurur duyduğunu söyleyen küçük kız, "Her zaman başımı dik tutacağım. Yarın değil, bugün vatanımızı kurtaracağız. Onlar toprağımızı işgal ettiler ve suçlular." diye konuştu.
"Ailelere karşı işlenen bir suç"
Filistinli tutuklunun eşi Tahrir Ceradat da evlerinin yerle bir edilmesini "suç" olarak nitelendirdi.
Maruz bırakıldıkları acılar ve sıkıntılar karşısında dik bir duruş sergilediklerini dile getiren Tahrir, bu tutumun sadece kendilerine mahsus olmadığını, tüm Filistin halkının işgal güçleri karşısında benzer tavırlar sergilediğini ifade etti.
Tahrir, "(Evlerin yıkılması) Ailelere karşı işlenen bir suç. Filistin halkına karşı neredeyse hemen her gün benzer suçlar işleyen işgal güçleri için bu durumda şaşılacak bir şey yok." ifadelerini kullandı.
Evinin gözleri önünde yıkıldığını söyleyen Tahrir, "Evin yıkılması; tüm hatıraların ve bir hayatın yıkılması demektir. Olanları Allah'a havale ediyoruz." diye konuştu.
Yıkım ve ölüm
Dün buldozerler eşliğinde Sile el-Harisiye köyüne baskın düzenleyen İsrail güçleri, Filistinli tutuklu Mahmud Ceradat'ın evini patlayıcılarla havaya uçurarak yıkmıştı.
Yıkım öncesinde, köye baskın düzenleyen işgal güçleri ile bölge sakinleri arasında arbede yaşanmış, İsrail askerleri Filistinlilere mermi, gaz ve ses bombalarıyla müdahale etmişti.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Sile el-Harisiye köyüne düzenlenen baskın sırasında İsrail kurşunuyla başından vurulan 17 yaşındaki Muhammed Ebu Salah'ın hayatını kaybettiği bildirilmişti.
Filistin Kızılayı da olayda 5 kişinin yaralandığını, 3'ünün durumunun ağır olduğunu aktarmıştı.
Oslo Antlaşması ile Batı Şeria üç bölgeye ayrılmıştı
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Antlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18'i kapsayan "A Bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e; yüzde 21'lik "B Bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e "güvenliği" İsrail'e devredilmiş, yüzde 61'ini oluşturan "C Bölgesi"nin ise "idari yönetimi ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.
İsrail yönetimi kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle çoğunlukla C Bölgesi'nde Filistinlilerin yeni bina veya genişletme çalışması yapmasına izin vermiyor.
KAYNAK : AA
Editor : Eshahaber