Rusya - Ukrayna savaşıyla birlikte dünyanın gündemine bir de enerji krizi girdi. Avrupa ülkeleri ciddi bir doğalgaz krizinin eşiğinde. Kışı gazsız geçirme riskiyle karşı karşıya kalan ülkeler, bir bir enerji tasarrufu tedbirlerini açıklarken, Avrupa'da üretim yapan şirketlerin bu krizle nasıl başa çıkacağına dair ise henüz bir projeksiyon görünmüyor. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanı Jak Eskinazi, bu ortamda Avrupalı firmaların gaz sorunu olmayan ülkelerde üretim yapmayı düşüneceğini tahmin ediyor. Türkiye'nin ise bu açıdan şanslı ülkeler orasında olacağını söylüyor. Eskinazi, "Ya gelecek burada üretim yapacaklar ya da bizim ülkemizdeki sanayi kuruluşlarına kendi siparişlerini yaptıracaklar" diyor. Ancak Türk firmaların da yatırım için krediye ihtiyaç duyduğunu ekleyen Eskinazi, "Kredi muslukları açılsın" diye ekliyor.
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanı Jak Eskinazi, Akşam Gazetesi'nin sorularını cevapladı.
2022 ihracatta rekorların kırıldığı bir yıl oluyor. EİB'in ilk 7 aylık performansı nasıl?
2022 gayet iyi başladı aslında. İlk yarıda iyi neticeler aldık. Temmuzda da ilk yarının rüzgarından faydalanarak yine ayı kurtardık. Fakat ağustos ayından itibaren krediye ulaşımlardaki zorluklar sanayici ve ihracatçılar üzerinde etkisini göstermeye başladı. Avrupa'nın resesyon korkusu Amerika'daki enflasyonun alıcılarda da bir tedirginlik ortaya koydu. Ağustosun tüm dünyada bir tatil ayı olmasının da etkisiyle bir duraklamaya girdik.
Yılın geri kalan döneminde bu duraklama aşılır mı?
Eylül, ekim aylarında bunu aşar mıyız bilemiyorum ama kredi musluklarının bu kadar sıkı olduğu, faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir devirde sanayicinin hem fiyat tutturması hem de ihracat yapması çok zor. Türkiye'nin hak ettiği ihracat rakamına ulaşması için, bunun kısa süre içinde aşılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz Türkiye'nin hedefi olan 250 milyar doları geçireceğimize inanıyoruz ama amacımız bunu aşıp, 270 milyar dolarlara gitmekti.
Ege İhracatçı Birlikleri'nde geçen yıla kıyasla ne kadarlık bir ihracatta artışı söz konusu?
Türkiye geneli gibi bizim de ihracat artışımız gayet iyi gidiyor. 2021 yılını yüzde 26 artışla 16 milyar 325 milyon dolar ihracatla kapatmıştık. Son 1 yıla baktığımızda, yıllık ihracat hedefimiz olan 18 milyar doları tamamlamış durumdayız. Aylık bazda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1-5 arasında artışımız oluyor. Bundan sonraki ayları da başa baş kapatırsak 2022 hedefimizi tutturmuş olacağız. 2023'te de 20 milyar doları geçmeyi hedefliyoruz. Bizim amacımız her zaman geçen yılın aynı ayına göre daha yukarı çıkmak ve ülkemize daha çok döviz sağlamak. Biz bu çabalar içinde olduğumuz müddetçe bu kredilere ihtiyacımız var.
Kredilerle döviz alındığına dair duyumlara ne diyorsunuz?
Eğer bu sektörlerin ithalatları varsa portföylerinde döviz bulunması gayet normal. Bu arkadaşlar ithalat yapabilsinler diye dövizleri rezervde tutuyorlar. İthalat yapamazlarsa işlerini yürütemezler.
İhracattaki artışa paralel olarak sanayicilerin yatırım konusunda hevesli olduğunu söyleniyor. Ege'de böyle bir kapasite artış ihtiyacı var mı?
Bazı ülkelerden bize siparişlerin kaydığı doğru. Çünkü bizim Avrupa pazarına olan yakınlığımız önemli bir avantaj. Yani sipariş var. Ama bizde onu yapacak cesaret azalıyor. Çünkü içimizde 'bunu yapacak sermayeyi nereden bulacağız' diye bir korku oluştu. Yani aslında fırsat ayağımıza kadar gelmiş durumda. Ama finansman sorunundan dolayı bunu kullanıp kullanamayacağımızı henüz bilemiyoruz.
'Kredi bulamazsak ihracat da düşer' mi diyorsunuz?
Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'de çok güzel yatırımlar yapıldı. Tekstil sektöründe 2 milyon tona çıkacak pamuğu kullanacak yeni yatırım yapıldı. Ama şu anda kapasiteleri bence yüzde 60 - 70 kapasiteyle bile çalışamıyorlar. Çünkü hem talep daralması var hem dünya fiyatlarında bir gerileme var. Bakın yaş meyve sebzede lojistik sistemi sıfır gibi bir şey. Çünkü bizde soğuk zincir yok. Soğuk zincir olmayınca normal mamulün yüzde 30'u zayi oluyor. Bunları aşabilmek için de yatırıma ihtiyaç var. Ayrıca önümüzdeki yıldan itibaren önümüze sürdürülebilirlikle ilgili bazı engeller gelecek. Bu vergileri ödememek için mutlaka sürdürülebilirlikle ilgili yatırımları yapmamız gerekiyor. Bu yatırımların yüzde 30'la yüzde 50 faizle yapılmasının imkanı yok.
HARCAMALAR KISILABİLİR
Bu kış Avrupa'nın gazsız kalacağı endişesi hakim. Türkiye'nin ise böyle bir sorunu olmayacak gibi görünüyor. Siz bu kışa dair nasıl bir resim çiziyorsunuz?
Gaz konusunun bizim ülkemiz için bir sorun olacağını zannetmiyorum. Bütün komşularımızda gaz var. Türkiye bu sorunu halleder ama dünyada böyle bir sorun var. Üretim yapamadıkları zaman da bizim gibi ülkelere mecbur kalacaklar. Ya gelecek burada üretim yapacaklar ya da bizim ülkemizdeki sanayi kuruluşlarına kendi siparişlerini yaptıracaklar. Bunlar hep bizim istediğimiz şeyler. Avrupa'nın gaz sıkıntısı bir taraftan bize olumlu yansıyacak ama diğer yandan da resesyon nedeniyle harcamalarını kısma olasılıkları da oldukça yüksek. En büyük pazarımız olan AB'de kriz yaşanması bizi de negatif etkiler. Buna hazırlık olarak yapabileceğimiz en iyi şey şimdiden pazarımızı çeşitlendirmek.
YENİLENEBİLİR ENERJİ 'KAPALI GİŞE'
Ege ihracatçıları olarak son dönemde yükselen sektörleriniz var mı?
Bölgemizde çok enteresan bir durum var, yenilenebilir enerji, rüzgar türbinleri olayı patladı bu sene. Bölgemizden 1 milyar dolar civarında bir ihracat var. Şu anda bu tür enerji firmalarının tamamı kapalı gişe çalışıyor.
BİZ OLSAK ÇOKTAN MISIR'A GİTMİŞTİK
Peki Avrupalı firmalarda, olası gaz sorununa hazırlıklar başladı mı? Tesislerini taşımak veya gelip burada Türk firmalarla ortak üretim yapmak için pazar araştırmalarına başladılar mı hiç?
Şimdi onlar tatil modundalar. Tahmin ediyorum önümüzdeki aydan itibaren, kapınızı çalmaya başlarlar. Ve bu bizim için çok ciddi bir fırsat olacak. Şu anda Avrupalı firmalar Türkiye'de üretimi düşünüyorlardır ama onlar bizim gibi maceracı değil, sağlam fizibilite yapıp, öyle gelirler. Biz böyle bir şey duymuş olsaydık, şimdiye kadar çoktan Mısır'da fabrikalarımızı kurmuştuk.
Editor : Eshahaber