Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde emeklilerin merakla beklediği ve emeklilere ek zam konusunun görüşüldüğü Kabine Toplantısı sona erdi. Başkan Erdoğan kritik toplantının ardından açıklamalarda bulunuyor.
İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarında yer alan satır başları:
"SON 5 GÜNDE 114 HEDEF VURULDU"
Saldırıların ardından şehit yakınlarımızın bir kısmıyla telefonda görüştük. Kendilerine taziyelerimizi sunduk, devlet ve milletimiz adına minnettarlığımızı ifade ettik. Tarih bilmez, kutsal tanımaz edepsizlere rağmen şehit ailelerin metaneti, vakarı karşısında duygulanmamak ele değil. Şehitlerimizin kanlarını her zaman olduğu gibi yerde bırakmadık. Son 5 günde 114 hedef vuruldu, 78 terörist etkisiz hale getirildi. MİT 12 Ocak'tan bugüne kadar toplam 60 kritik altyapı ve mühimmat tesisini imha etmiştir. Emniyet ve jandarma operasyonlarında yılbaşından bu yana terörle iltisaklı 465 kişi gözaltına alınmıştır. Cumartesi günü yaptığımız güvenlik toplantısında sahadaki güncel durumu değerlendirdik. Güvenlik birimlerimize tespit ettikleri tüm terör unsurlarını yok etme talimatı verdik. Bugünkü kabine toplantımızda son dönemde artan terör saldırılarını da tüm yönleriyle ele aldık.
"ÜLKEMİZİ BİR TERÖR KORİDORUYLA KUŞATMA SENARYOLARINI DA YIRTIP ATTIK"
Türkiye'nin bir süredir kararlılıkla uyguladığı terörü kaynağında bertaraf etme stratejisi bölgemizde teröristan kurmak isteyenleri rahatsız etmiştir. Kimi zaman ülkemiz içindeki aparatlarını harekete geçirerek, kimi zaman ülkemizi işgalci olarak suçlayarak, uluslararası arenada bizi sıkıştırmaya çalışarak, sosyal medya üzerinden yalan yanlış bilgiler yayarak hain terör eylemlerini destekleyerek gerçekleşmiştir. Türkiye bölücü ele başlarını kendilerini güvende hissettikleri yerde imha ettikçe girişimleri daha da artmıştır. Silah, mühimmat ve eğitim, himaye desteği bölücü terör örgütüne hız kazanmıştır. Her ne kadar birileri anlamasa da sınır ötesi operasyonlarımızda sadece güney sınırlarımızın huzur ve güvenliğini garanti altına almadık. Ülkemizi bir terör koridoruyla kuşatma senaryolarını da yırtıp attık. Teröristlerin zulümleri sebebiyle göç edecek göçmenlerin kendi topraklarında kalmasını gerçekleştirdik.
"ÜLKEMİZİN BÖYLE BİR FELAKETLE KARŞI KARŞIYA OLMASINA MÜSAADE EDEMEYİZ"
Geçici sığınmacı statüsüyle 620 binden fazla Suriyeli terörden kurtarılmış güvenli bölgelere geri dönmüştür. Yeni militan devşiremeyen, sürekli güvenlik güçlerimizin baskısı altında ezilen terör örgütü bölücü rolü imkanı bulamamıştır. Askeri mevcudiyetimiz hem vatanımızın güvenliği açısından hayati öneme sahiptir. Bundan geriye dönüş asla sözkonusu olamaz. Türkiye bölücü terör tehdidini ya kaynağında kurutacak ya da eskiden olduğu gibi sınırları içinde şehirlerin sokaklarında, mahallelerinde verecektir. Ülkemizin böyle bir felaketle karşı karşıya olmasına müsaade edemeyiz. Evlatlarımızın terörsüz bir iklimde büyüyebilmeleri içinde sonuna kadar vermek mecburiyetindeyiz.
"SINIR ÖTESİ OPERASYONLARIN NASIL DARALTILACAĞI GÜNDEMİMİZDE YOKTUR"
Israrlı beyanlar, sınırlarımız ötesinde görev yapan askerlerimiz başta olmak üzere milletimizin canını sıkmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Türkiye başarılı sınır ötesi operasyonlarıyla toprakları üzerinde ameliyat yaptırmayacağını çok açık ve net göstermiştir. Haritaları değiştirmeyi sürekli gündemde tutanların, Sevr dayatması yapanların hesaplarını altüst etmiştir. Sınır ötesi operasyonların nasıl daraltılacağı gündemimizde yoktur. Nasıl genişleteceği gündemimizdedir. Irak'ta veya Suriye'de eli kanlı caniler var oldukça içimiz rahat etmeyecektir. Emperyalistlerin teröristan planları masada oldukça hiçbirimiz kendini güvende hissedemeyiz. Kuzey Irak dağlarının her karışını güvenli hale getirene kadar bu bölgede harekatlarımız sürecektir. Suriye'de Tel Rıfat, Aynel Arab, Haseke, Münbiç hattında sinsi niyetlerle kurulmuş terör yuvalarının tamamını darmadağın etmeden durmayacağız.
"TÜRKİYE'NİN KENDİ GÜVENLİĞİ İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMASINA KİMSE İTİRAZ EDEMEZ"
Buralarla ilgili bize verilmiş ancak tutulmamış sözler vardır. Türkiye'nin kendi güvenliği için gerekli tedbirleri almasına kimse itiraz edemez. İnşallah önümüzdeki aylarda kimin hangi tehditleri savurduğuna bakmadan bu doğrultuda yeni adımları muhakkak atacağız. Yeni harekatlarla sadece şehitlerimizin dökülen kanların, yitirdiğimiz canların hesabını sormakla kalmayacak, geleceğimizi de güvence altın alacağız. Kimliği ne olursa olursa herkes ya yanımızda yer alır ya da karşımızda. Bu işin ortası, idare-i maslahatçılığı, gri alanı, sağıra yatılacak tarafı yoktur. Biz bu hususta çok netiz, kararlıyız, azimliyiz. Terör örgütünün dışarıdaki destekçileri, içerideki uzantılarıyla berber tamamen yok etmenin boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz.
"100 SAVAŞ GEMİMİZİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ GEÇİT TÖRENİ HAFIZALARA KAZINMIŞTIR"
Terör gibi milli meselede dahi bozgunculuk yapanları, bölücü örgütün tezleriyle hükümetimize saldıranların maşeri vicdana havale ediyorum. 4-5 oy fazla alacağım diye bölücü örgütü kırmızı halıyla karşılayanlar elbette bu yaptıklarının hesabını sandıkta verecektir. İstanbul Boğazı'nda yapılan 100 savaş gemimizin gerçekleştirdiği geçit töreni hafızalara kazınmıştır. Bu geçit töreni kimin Cumhuriyet'e ve Atatürk'ün mirasına sahip çıktığını, kimin istismarını yaptığını ortaya koymuştur. Siyasetten medyaya, akademiden kültür sanata, geniş alana tezgah alana tezgah açan işportacıların ortak özelliği menfaatperestlik, mürailiktir, samimiyetsizliktir.
"BİRİLERİ AYNI KARANLIK SENARYOLARI TEKRAR SAHNELEMEYE ÇALIŞMAKTADIR"
Türkiye'nin rejimi ile ilgili tereddütler 29 Ekim 1923'de 'Yaşasın Cumhuriyet' nidalarıyla bitmiştir. Ülkemizde kimsenin Cumhuriyetle ilgili tereddütü yoktur. Kimsenin Cumhuriyetimizin banisiyle derdi yoktur. Devletin bütünlüğü, milletin birliği, ülkenin esenliği ile sıkıntısı yoktur. Her kim bu kavramlar üzerinden kendine alan açmaya çalışıyorsa bir büyük yanlışın içindedir. Her kim bu tartışmaları siyasi rant kapısı haline getirmeye uğraşıyorsa bir büyük yanlışın tam merkezindedir. Varmış gibi gösterilen bu tür tartışmalar üzerinden eskiden beri ülkemizde siyaset ve toplum mühendisliği yapıldığını unutmuyoruz. Bu tartışmaları kimin alevlendirdiğini, bunlardan kimin çıkar sağladığını hangi piyonlar kullanılarak ülkemizin nerelere sürüklendiğini gayet iyi biliyoruz. Birileri aynı karanlık senaryoları tekrar sahnelemeye çalışmaktadır. Kadrolu provokatörlerin bir anda sağdan solda yeniden arzı endam etmesi herhalde tesadüf değildir. Her kim niyetini bozar ve yolunu şaşırırsa son 10 yılda yaşananlar akıbetinin ne olacağını göstermeye yeterlidir. FETÖ, PKK'ya kadar bu senaryoda kullanılan örgütlerinin acı sonları dahi tek başına almasını bilen için ibret vesikasıdır.
.