Gamador İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Murat Karaarslan, gayrimenkul yatırımının her zaman değişmeyen güvenli liman olduğunu belirterek son yıllarda girdi maliyetlerinin konutta tüketici tercihlerini etkilediğini söyledi.
Demir, çimento, arsa maliyeti, işçilik ve benzeri girdi maliyetlerinin artmasının konut fiyatlarını ciddi şekilde yükselttiğine dikkati çeken Karaarslan, hem oturmak hem de yatırım için ev alanların tercihlerinin değiştiğini bildirdi.
Karaarslan, konut alımlarında küçük metrekareli evlerin öne çıktığına işaret ederek "İnsanlar başlangıç olarak düşündükleri 1+1 ve 2+1 gibi küçük metrekareli evlere yöneliyorlar, sağladıkları birikimlerle daha büyük evlere bakıyorlar. Bu tür evlerin hem satışı daha kolay oluyor hem de kira amortismanı açısından büyük evlere göre daha cazip yatırım aracı olarak görünüyor." dedi.
Kovid-19 salgınının etkileri ile kısıtlamaların azalmasının inşaat ve gayrimenkul sektörüne hareketlilik getirdiğini söyleyen Karaarslan, bundan olumlu etkilenen şehirlerin başında da Ankara'nın geldiğini kaydetti.
Karaarslan, "Ankara'da tüketicilere alternatif yaşam alanları sunan, iyi tasarlanmış ve sürdürülebilir satış performansı olan proje yoğunluğu çok fazla. Başkentte yaşayanlar için büyük avantaj olan bu durum şehirdeki gayrimenkul hareketliliğinin de en önemli nedenleri arasında yer alıyor." diye konuştu.
Geniş ailelerin de konut seçimlerinde ısıtma, temizlik ve aidat giderlerini dikkate aldıklarını belirten Karaarslan, 3+1 ve 4+1 ev almak isteyenlerin emsallerine göre daha küçük konutlara yatırım yapmayı tercih ettiklerini dile getirdi.
KONUT SEKTÖRÜNDE KOOPERATİFÇİLİK ÖN PLANA ÇIKACAK
Kerem Nükte Gayrimenkul Ankara Direktörü Muhammet Dinç, konut sektöründe 1+1 ve 2+1 küçük evlerin daha yapım aşamasında hızlı şekilde satılmaya başlandığını ifade ederek "Metrekaresi küçük 1+1 ve 2+1 konutlara tercihin artması kalıcı hale gelebilir. Bu tür evlerin satışları da daha kolay oluyor. Konut almak isteyenler yatırım için değerlendirdiklerinde küçük metrekareli konutların kira getirisine baktıklarında daha hızlı karar veriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Konut sektöründe kooperatifçilik diye adlandırılan sistemin de modern hale gelerek yeniden ön plana çıkabileceğine dikkati çeken Dinç, şunları kaydetti:
"Belirli gruplara yönelik anlaşmalı projeler maddi avantajlar sağlayarak yaygınlaşacaktır. Bu sistemde, yüksek fiyatlardan dolayı hazır daire alamayan bir grup malik bir araya geliyor. Temelden daire alma fikri ortak paydaları oluyor. Kendilerini mülk anlamında garanti altına almak için arsa satın alıyorlar. Kat karşılığı güvenilir yapımcı firmalarla anlaşma sağlıyorlar. Böylece çok uygun fiyatlara hem temelden güvenilir şekilde daire sahibi oluyor hem de kademeli arsa teslimiyle kendilerini garanti altına alıyorlar."
Konut sektöründe önemli konulardan birinin de faiz oranları olduğuna işaret eden Dinç, "Yıllık yüzde 10 dolaylarında, aylık bazda yüzde 1'in altında faiz oranları gayrimenkul sektörü için sürdürülebilir rakamlardır. Bunu uyguladığımız zaman sektörde talep artışı yaşandığını daha önce çok kez deneyimledik." dedi.
Gayrimenkulün hiçbir zaman değer kaybetmediğini vurgulayan Dinç, dönemsel durgunluklar veya ekonomik zorluklar olabileceğini ancak sonuç itibarıyla gayrimenkulün her zaman kazandıran bir yatırım aracı olduğunu sözlerine ekledi.