Gündem

Kudüs'te özlenen asırlar... Hz. Ömer'in tarihi emannamesi yeniden gündemde

İsrail’in Filistin’deki işgali bütün Ortadoğu coğrafyasını ateşe atarken, bütün semavi dinler için mukaddes belde olan Kudüs özelinde gerçekleşen kaos, geçmiş dönemleri mumla aratıyor.

Kudüs'te özlenen asırlar... Hz. Ömer'in tarihi emannamesi yeniden gündemde
27-10-2023 18:13
Google News

HABER7

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in Miraç mucizesinde ayak bastığı mekanlar arasında yer alan Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Kudüs, Hz. Ömer devrinde fethedilerek İslam toprağı yapılmıştı. 637 yılında gerçekleştirilen fetih sonrası sulh ve sükunet dönemi başlayan Kudüs’te Hz. Ömer’in yayımladığı emanname tarihe geçmişti.

Günümüzde İsrail işgali altında kan, gözyaşı ve mezalimlerle gündeme gelen Kudüs’ün İslam ordularınca fethinin ardından Hz. Ömer’in emannamesinde insanlara zarar verilmeyeceği, ibadet yerlerine dokunulmayacağı, mallarına el konulmayacağı, yerel halka din değiştirmeleri için baskı yapılmayacağı gibi kaideler yer almıştı.

Asırlara ışık tutan o emannameyi hatırlatan ilahiyat profesörü Mustafa Karataş, Ülke TV ekranlarında şunları söyledi:

“Kudüs'ün ileri gelenleri gelip teslim görüşmelerini yaptılar. Hz. Ömer onlara bir emanname vererek şehri teslim aldı. Emanname şöyle;

Bismillahirrahmanirrahim. Bu, Allah’ın kulu, müminlerin emiri Ömer ibnü Hattab’ın İlya yani Kudüs halkına verdiği emandır. Bu eman canlarına, mallarına, kilise ve mabetlerine, hastalarına, sağlıklılarına vesair halka verilmiştir. Kiliseleri Müslümanlarca kullanılmayacak. Yıkılmayacak.

Bu eman, canlarına, mallarına, kilise ve mabetlerine, hastalarına, sağlıklılarına ve sair halka verilmiştir.  Kiliseleri Müslümanlarca kullanılmayacak ve yıkılmayacaktır. Kiliselerden ve arsalarından, Hıristiyanların haçlarından ve mallarından hiçbir şey eksiltilmeyecektir. Din değiştirmeleri için baskı yapılmayacak, hiçbiri bu uğurda zorlanmayacaktır. İlya halkı Medain halkı gibi cizye verecektir. Buradan ayrılarak Rum’a ve Lusus’a gitmekte serbesttirler. Ayrılan kimselerin canı ve malları gideceği yere varıncaya kadar güvendedir.

Şehirde kalan da güvendedir. İlya halkından mabetlerini, haçlarını bırakıp mallarıyla birlikte Rum’a gitmek isteyenlerin canları, malları ve haçları gidecekleri yere varıncaya kadar güvencededir. Şu tarihten beri, orada oturan herhangi bir kimse de, dilerse İlya halkı gibi cizye vermek şartıyla orada kalabilir, dilerse Rum’a da gidebilir. Allah’ın ahdi ve Rasulü’nün, halifelerin ve müminlerin zimmeti, üzerlerine düşen cizyeyi verdikleri sürece burada yazıldığı şekildedir.

Hz. Ömer’in imzaladığı bu emannameden sonra şehir Müslümanların idaresine kansız bir şekilde teslim olmuştur.”