AK Parti'nin iktidara gelişinin 20'nci yılı nedeniyle 4-5 Kasım tarihlerinde İstanbul Şişli'deki bir otelde "21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu" düzenlenecek. Foruma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak. Ana teması 'İnsanlığın iyiliği için öneriler' olarak belirlenen forumla ilgili detayları bugün AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş düzenlediği basın toplantısında paylaştı.
Toplantıya Kurtulmuş'un yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş ile AK Parti MKYK Üyesi Ayşe Böhürler de katıldı.
Prof. Dr. Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 5 Kasım'da foruma katılacağını ve Erdoğan'ın Türkiye'nin yeni döneme ilişkin vizyonunu, uluslararası sorunların çözümüne ilişkin bakış açısını gündeme getireceğini söyledi.
ZİHNİYET DEVRİMİ
Prof. Dr. Kurtulmuş, "Türkiye'nin hayal edilemediği nice işlerin yapılabildiğini görüyoruz. Zihniyet değişimi gerçekleşmemiş olsaydı İHA'lardan SİHA'lardan deniz araçlarına kadar, savaş uçaklarına kadar Türkiye'deki bu atılımların gerçekleşmesi mümkün olmayabilirdi. Zihniyet devrimi aynı şekilde yeni fikirleri araştırma, yeni fikirler altında insanları bütünleştirmek, ortak gelecek hayalini kurabilmenin sonucudur. Türkiye'de vesayet tarihin çöplüğüne atılmıştır. Türkiye her alanda dünyanın bütün milletleriyle yarışabilecek, teknolojiden her türlü sanayi alanındaki gelişime kadar, eğitimden sosyal yapıya kadar her alanda dünyanın bütün ülkeleriyle rekabet edebilecek bir özgüvene sahip olmuştur. Türkiye Yüzyılı vizyonu böylesine önemli bir alt yapının üstünde yükselen Türkiye'nin yeni hedefidir. Türkiye Yüzyılı bu başarının, geçmişte ortaya konulan büyük mücadelenin sonucudur" dedi.
TÜRKIYE ÜZERINDEN DÜNYA KAMUOYUNA SUNULMASININ ZEMİNİNİ HAZIRLAYACAK BIR PLATFORM OLACAKTIR
Sempozyum için aylardır hazırlıkların yapıldığını belirten Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Köklü ve küresel sorun ve sınamalara karşı bir cevap üretebilmek ve bunun da insanlığın ortak doğruları için olmasını temin etmek durumundayız. Bu çerçevede hem dünyadaki gerilim alanlarının orta noktasında olan, hem de güç bakımından orta noktasında olan Türkiye olarak üzerimize büyük sorumluluklar düşüyor. Rusya-Ukrayna savaşıyla başlayan Karadeniz'deki ve Avrupa'daki gerilimlerin, zaten var olan, savaşın körüklediği enerji, gıda krizi gibi yeni sorunların ayrıca küresel göç krizinin merkezinde olan ülke olarak bütün bu sorunlara milli ve küresel ölçekte cevap olabilecek kabiliyete sahip olmamız lazım. Bu sempozyum, insani sorunların nasıl çözülebileceğini ilişkin fikirlerin tartışılabileceği, yeni tekliflerin, Türkiye üzerinden dünya kamuoyuna sunulmasının zeminini hazırlayacak bir platform olacaktır. 9 ayrı panelde 70'e yakın konuşmacının iştirak edeceği uluslararası sempozyum icra edeceğiz. Ana tartışma oturumu olacak. En sonunda da insanlığın iyiliği için ortak fikirler başlıklı bir tartışma oturumu gerçekleşecektir" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE YÜZYILI ASLINDA BİR BARIŞ VİZYONUDUR
Prof. Dr. Kurtulmuş, "Sempozyumumuzun da küresel ölçekte hakikatin, iyiliğin bulunması yolunda aranan hakikatin gerçekleşmesine yarayacak sözlerin fikirlerin ortaya çıkmasını temenni ediyorum. Bu ve bundan sonra yapılacak çalışmalarımızın ana fikri Türkiye Yüzyılı'dır. Önümüzdeki yıl Allah'ın izniyle, Türkiye Yüzyılı sadece Türkiye için değil, dünya için Türkiye Yüzyılı olacaktır. Türkiye güçlü bir ülke olarak her alanda gücünü artıracak ve yoluna devam edecektir. Türkiye kendi içinde büyük güce ulaştıysa, önümüzdeki dönemde, 2023'te kapıları milletimiz tarafından sonuna kadar açılacak olan Türkiye Yüzyılı ile birlikte Türkiye küresel vesayet düzenleriyle de mücadele ederek insanların iyiliğine olan sonuçları ortaya koyacaktır. Türkiye Yüzyılı vizyonu, aslında bir barış vizyonudur" diye konuştu.
"BUNU BAŞARABİLEN TEK ÜLKE TÜRKİYE KALMIŞTIR"
Prof. Dr. Numan Kurtulmuş tahıl koridoruyla ilgili olarak, "Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşın ilk anından itibaren Sayın Cumhurbaşkanlığımızın öncülüğünde büyük bir barış vizyonunu ve misyonunu üstlenmiştir. Her iki ülkeyle de bütün konuları her platformda müzakere edebilen, sürekli diyalog kapısını açık tutarak Rusya-Ukrayna arasındaki sorunların azaltılması ve mümkünse bir an evvel barışın gerçekleştirilmesi için gayret sarf etmektedir. Bazı Avrupalı ülkelerin hasetle baktıkları, kıskanç baktıkları gibi neredeyse Rusya ile konuşabilen tek ülke Türkiye kalmıştır. Bunun önemli ve değerli olduğunu biliyoruz ve bu barış vizyonumuzu her alanda sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.
"TAHIL KORİDORU KÜRESEL BARIŞ İÇİN HAYATİ BİR DAMAR"
Kurtulmuş, "Bunun nihai olarak sonuçlarını da görüyoruz. Dün itibariyle Tahıl Koridorunun yeniden açılması, Rusya'nın Ukrayna'dan aldığı yazılı güvence karşılığında Ukrayna tahılının uluslararası piyasalara açılmasını temin için Türkiye'nin öncülüğünü yeniden kabul etmiş olması barışı sağlamak bakımından önemli bir adımdır. Bu savaşın devamıyla birlikte, 10 yıllar boyunca konuştuğumuz bir gerçek hemen yanımıza geldi. 10 yıllardır dünyanın önümüzdeki dönemde gıda, enerji, su kriziyle karşılaşacağını konuşuyorduk. İşte geldi, enerji krizi. Hemen kapımızda su krizi. Bunların çatışma içerisinde olan dünyayı içinden çıkılmaz bir çatışma ortamına sürükleyeceği aşikardır. Bu vesileyle, tahıl koridoru sadece gıdanın dünya piyasalarına çıkarılması bakımından değil küresel barışın temin edilmesi bakımından önemli ve hayati bir damardır" diye konuştu.
Kurtulmuş, "Gıdanın sadece zengin ülkeleri istifade etmesi değil, aynı zamanda Afrika'nın yoksul ülkeleri başta olmak üzere, dünyanın yoksul bölgelerinin istifade etmesi, zaten kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan fakir ülkeler için önemlidir. Tahıl koridoru barışa açılan bir koridor olsun ve Ukrayna Rusya arasındaki mesele bütünüyle hallolduğu bir döneme girilsin" dedi.
BAŞÖRTÜSÜ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ BÜTÜN SİYASİ PARTİLERİN ORTAK BAŞARISI OLUR
Başörtüsü anayasa değişikliğiyle ilgili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Böyle bir niyetle Türkiye'nin ikinci partisi gündeme giriş yaptı. O zaman bu konunun Türkiye'nin gündeminden kaldırılacağı, bir daha kim hükümette olursa olsun bu konunun istismar edilmeyeceği bir düzenlemenin yapılması siyasetin sorun çözme kabiliyeti bakımından önemli bir ödeviydi. AK Parti olarak yeni bir anayasa değişikliğiyle, başörtüsü meselesinin tamamen çözülmesi, başörtülü ya da başı açık Türkiye'deki bütün kadınların istedikleri bütün kıyafetlerle, toplumsal hayatın bütün katmanlarında yer almasını sağlayacak bir düzenlemeye ihtiyaç vardı. Bununla ilgili çalışmaları tamamladık. Türkiye'de ailenin güçlendirilmesiyle ilgili anayasaya açıklayıcı bir madde ilave edilerek, Türkiye'de anayasal değişiklikle hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesi için bir adım siyasi partilerle paylaştık. Ümit ediyorum ki bütün siyasi partiler bu meseleyi bir siyasi tartışma olarak değil, milletimizin tamamını ilgilendiren bir hak ve özgürlük genişletilmesi olarak görürler. Bu anayasa değişiklik teklifimize olumlu cevap vererek, hatta referanduma gitme gereği olmadan, doğrudan doğruya parlamentoda yeterli oyu alarak bu meselenin çözülmesine katkı sunarlar. Bu başarı, eğer böyle bir sonuç ortaya çıkarsa şu andaki 27'nci dönem parlamentonun ortak başarısı olur. Bütün siyasi partilerin ortak başarısı olur. Parlamentoda grubu olan siyasi partilere, bu konuyu bir kez daha hak ve özgürlüklerin genişletilmesi çerçevesinde bakmalarını tavsiye eder desteklerini beklediğimizi ifade ederi"ö diye konuştu.
Göç ve göçmen meselesi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kurtulmuş, "Yabancı göçmen meselesinden fevkalade etkilenmiş bir ülke olarak, bu göç, göçmen ve yabancı düşman meselesinin önümüzdeki dönemde özellikle Avrupa siyasetinin en önemli meselelerinden birisi olduğunu bildiğimizi ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.
Editor : Eshahaber