Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, İzmir Valiliği'ni ziyaret etti. Burada polis tören mangası tarafından karşılanan TBMM Başkanı Kurtulmuş'a, İzmir Valisi Süleyman Elban eşlik etti. Valilik şeref defterini imzalayan Kurtulmuş, daha sonrada İzmir İktisat Kongresi Binası’na geçerek sivil toplum buluşmasına katıldı.
"ÜLKEYI KALKINDIRMAK İÇİN GAYRETLİ OLMALIYIZ"
Bir ülkenin sözünün güçlü olması için önce millet-devlet kaynaşmasının gerçekleşmesi, devletin bütün kurumlarıyla birlikte etkin kurumsal bir kapasiteye, güçlü bir ekonomiye, güçlü bir bilim hayatına sahip olması, sanayi ve teknoloji alanında da dünya milletleriyle rekabet edebilecek bir güce ulaşabilmesi gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Sivil toplumun da güçlü olması sözü güçlü Türkiye’nin önemli ayaklarından birisi olacaktır. Dosta güven düşmana korku salacak bir Türkiye. Bunu sadece savunma sanayi olarak söylemiyoruz. Dostlarımızın başarımızı gördükçe sevindiği, düşmanlarımızın görünce çekindiği bir Türkiye kurmak önümüzdeki yüzyılın asıl hedefidir. Güveni ve istikrarı sağlayarak yolumuza devam edersek, Türkiye bu hedeflerini gerçekleştirecektir. Fikirlerimiz, dünya görüşümüz, siyasetimiz farklı olsa da hepimizin aynı istikamete yürümeliyiz. Bu ülkenin daha güçlü olması için mücadele etmeli ve ülkeyi kalkındırmak için gayretli olmalıyız.”
“YENİ DÖNEMİN EN AVANTAJLI ÜLKESİ ARTIK TÜRKİYE’DİR”
Önümüzdeki dönemin dünyada yeni gelişmeleri yaşayacağımız bir dönem olduğunu vurgulayan Numan Kurtulmuş, artık eskisi gibi sadece bir ülke ya da güç merkezinin söylediği istikamette dünyadaki gelişmelerin olmayacağını ifade etti. Sözlerini sürdüren Kurtulmuş, şunları aktardı:
“Dünya çok kutuplu düzene gidiyor ve artık dünyanın her yerinde farklı güç merkezlerinin ortaya çıkacağı gelişmeyi yaşayacağız. Bu dönemin en avantajlı ülkesi artık Türkiye’dir. Hem nüfusu hem ekonomik potansiyeli hem okuma yazma oranı hem jeostratejik önemi itibariyle dünyanın neredeyse tam merkezinde olan bir ülkedir. Kuzeyle de batıyla da doğuyla da güneyle de iletişim kurabilen ender ülkelerden birisidir. Ukrayna ile Rusya arasında devam eden gerilim ve çatışma döneminde neredeyse dünyada her iki tarafta görüşebilen tek ülke Türkiye oldu. Bizim en temel özelliklerimiz, karşılıklı rıza ve müzakere ile işlerin çözülmesi için diplomasi masasını sürekli açık tutmaktır. En zor konularda bile karşılıklı müzakere ile çözülmesinden başka yolu yoktur. Türkiye kendi milli eksenini takip ederek önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak fırsatları değerlendirecektir.”
“TÜRKIYE’NİN BİR TANE EKSEN VARDIR, O DA KENDI MİLLİ EKSENİDİR”
“Türkiye ne zaman tam bağımsızlık yolunda adım atsa, kendi milli menfaatleri önceleyen süreç içine girse ve bazı oluşumlara karşı şahsiyetli duruşunu ortaya koysa, birileri ‘Türkiye’nin eksenini kaydırıyorsunuz’ diyor” diye konuşan Kurtulmuş, “Türkiye ekseni ne Doğu ne Batı’dır, Türkiye’nin bir tane eksen vardır o da kendi milli eksenidir. Bu milli ekseni takip ederken Avrupa ile de Amerika ile de doğu ile de batı ile de Müslüman dünyası ile de Hıristiyan dünyası ile de görüşeceğiz, müzakere edeceğiz alışverişimiz olacak. Bizim birisine dost olmamız için başkasına düşman olmamıza gerek yok. Tek önceliğimiz ülkemizin menfaatidir. Türkiye önümüzdeki dönemde çok daha güçlü olarak yoluna devam edecektir” ifadelerine yer verdi.
“FİLİSTİN MESELESİ BUGÜN BAŞLAMADI”
Orta Doğu coğrafyasında yaşananların bir tesadüf olmadığına işaret eden Kurtulmuş, “İsrail’in saldırıları arkasında yatan husus, Filistin meselesi bugün başlamadı. 1917’de Osmanlı, Filistin topraklarından çekilmek zorunda kaldığında İngiliz manda yönetiminin oraya gelmesiyle başladı. Önce o coğrafyada Yahudi yerleşim alanlarını açmaya ve eşzamanlı terör örgütünü kurarak İsrail’in kuruluşunu hazırladılar, bu oyunun birinci perdesiydi. İkinci perde ise ABD’nin Irak’ı işgali işe başladı. Sonra bu coğrafyada iki fay hattı üzerinden ülkeleri paramparça etmeye başladılar; birisi ırkçılık, diğeri mezhep. Irak, Suriye, Yemen Libya parçalandı, Mısır yönetilemez hale geldi. Hepsi bir şekilde siyasi türbülansın içine sokuldu. Bu kadar parçalanmaya çalışan bu coğrafyada istikrar adası olarak Türkiye bu günlere kadar geldi ve çok daha güçlü şekilde yoluna devam edecektir” açıklamalarına yer verdi.
“SİVİL TOPLUMUN EN GÜÇLÜ OLDUĞU ŞEHİR İZMİR”
İzmir Valisi Süleyman Elban ise Türkiye’de sivil toplumun en güçlü olduğu şehrin İzmir olduğunu belirterek, “Bu şehrin birçok özelliği var. Burası kurtuluşun, kuruluşun şehri. Özellikle kurtuluş mücadelesinde kahramanlıklarıyla destanlaşmış bir şehir ama bu şehir sivil toplum Türkiye’nin birçok yerinde göremeyeceğin kadar güçlü. Her birisi kurulduğu ve amaç edildiği tüzüklerinde belirtilen hedeflerine ulaşmak için samimi olarak gayret ederek kendilerinden ve enerjilerinden feragat ediyor” diye belirtti.
Programa ayrıca; önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, partililer ve sivil toplum kuruluşları katıldı.
#ESHAHABER.COM.TREditor : Eshahaber