Özkan, üniversitesinin sosyal tesislerinde bir araya geldiği gazetecilere, sağlıktan bilime, kültürel etkinliklerden altyapı yatırımlarına önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Üniversitenin çocuk hastanesine ihtiyacı olduğunu ifade eden Özkan, referans bir hastane olduklarını ve Türkiye genelindeki komplike hastaların kendi merkezlerine geldiğini vurguladı.
Özkan, yerli muharip uçağının yazılımını Antalya Teknokent'e aldıklarına değinerek, şunları kaydetti:
"TUSAŞ ile bu yazılımı üniversiteye kazandırdık. En kısa zamanda yazılım burada başlayacak. Teknokentimiz Türkiye'nin yedinci, bilişimde de hakikaten iyi yerdeyiz ve dünyadan da çok fazla istek var. Altyapısı, öğrencileri, öğretim üyeleri çok yeterli. Bilişim ve tarım için ilgi çeken bir teknokent. Zaman çok önemli, onun için yazılıma en kısa sürede başlayacağız. Özellikle savaş sanayisinde ne kadar önce yapıyorsanız o kadar kıymetli oluyor. Ben de çok hızlı olmasını istiyorum."
Hayvandan insana organ nakli
Hayvandan insana organ nakillerinin çok yeni olduğunu anlatan Özkan, hayvandan yapılan kalp ve böbrek naklinin bir şeylerin ilk aşamasını oluşturduğunu, bu anlamda çok dikkat çekici olduğunu vurguladı.
Üniversite olarak bu alanda çalışmalarının bulunduğuna ifade eden Özkan, "Organ naklinde en büyük sıkıntı ameliyat sonrası kullandığımız ilaçların yan etkileri. Her zaman olacak diye bir şey yok ama ciddi yan etkileri var. Başka şansınız da yok. Bu anlamda ilaçların yan etkisi olmadan nakillerin nasıl yapılabileceği üzerine çalışmalar var. En revaçta olan hayvanlardan olması ya da genetiğinin değiştirilmesi yönünde üniversitemizde de çalışmalar devam ediyor. Bunlar uzun soluklu çalışmalar gerektiriyor." diye konuştu.
Rahim nakli için yoğun talep aldıklarına değinen Özkan, "Çok fazla kadının rahim nakline ihtiyacı var. Doğuştan olmayanların yanı sıra sonradan kaybedenlere de bu nakli yapacağız. Hatta değişik bir şekilde cinsiyet değişimi olanlardan da rahim nakli talebi geliyor. Bunlar gerçekçi şeyler değil, dünyada da geçerli değil. Kendi yumurtası ve yumurtalığı olan, evli kadınlara nakil yapabiliyoruz. Bu ameliyatın amacı kendi çocuğunu taşıması. Eşinde de sperm sıkıntısı olmayan kadınlara yapabiliyoruz." diye konuştu.
Özkan, rahim naklini Türkiye'den sonra İsveç, ABD, Almanya, Çin, Hindistan ve Brezilya'nın gerçekleştirdiğini, dünyada Ömer Özkan ve ekibinin tekniğinin kullanıldığını dile getirdi.
"İnsanlar burayı barınak olarak görüyor"
Akdeniz Üniversitesinin yeşil önemli bir kampüse sahip olduğunun altını çizen Özkan, şöyle dedi:
"Maalesef insanlar burayı barınak olarak görüyor. Dışarıdan araçla gelip, içeriye köpeklerini bırakıp, gidiyorlar. Bizim bunu bitirme şansımız yok. Hatta üniversitenin çevresine çit yapmıştık. O çiti kesmişler, ben açıkçası nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum. Kampüste 200 köpeğimiz var, bir kısmı agresifleşebiliyor. Belediyelerden yardım istedim, onlar da ellerinden geldiğince yardım ediyor. Zor bir süreç. Hayvanseverleri, 'hayvanlara zarar vermediğimiz' yönünde ikna etmek lazım. Sonuçta hayvanlara eziyet etmiyoruz, benim de iki köpeğim var. Tüm hayvanları seviyorum. Öğrencilerimiz, öğretim üyelerimiz, hastalarımız da köpek saldırısına uğruyor. Hastanemize her ay 35-40 ısırık vakası geliyor. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor, herkesten yardım rica ediyoruz. Üniversitemizde kısırlaştırmaya gitmeye başladık. Halk köpekleri burada bırakmaya devam ederse, zor süreç olacak. "
Özkan, kuduz aşısı konusunda sıkıntı yaşamadıklarını sözlerine ekledi.
Editor : Eshahaber