Dünya

Şifa Hastanesi doktoru Gazze'de yaşadığı zorlu günleri anlattı

Kadın doğum uzmanı Fadya Malhis, İsrail ordusunun kuşatma, baskın ve saldırılarına hedef olan Gazze Şeridi'ndeki Şifa Hastanesinde görev yaptığı dönemdeki zorlukları anlattı.

Şifa Hastanesi doktoru Gazze'de yaşadığı zorlu günleri anlattı
10-09-2024 17:47
Google News

Türkiye'de tıp okuduktan sonra mesleğini yapmak için memleketine dönen ve uzun yıllar Gazze'deki Şifa Hastanesinde kadın doğum uzmanı olarak çalışan Malhis, hastanenin kullanılamaz hale gelmesinin ardından uzun ve zorlu yolculuğun ardından Mısır'a geçti, oradan da Türkiye'ye geldi.

Katil İsrail Gazzelilerin pek çok bölgeden zorla tahliyesini istediKatil İsrail Gazzelilerin pek çok bölgeden zorla tahliyesini istedi

ZORUNLU GÖÇ ONA GEÇMEYECEK İZLER BIRAKTI

İsrail'in saldırıları sırasında yaşadıklarını ve gözlemlerini anlatan Malhis, birçok kez ölümün kıyısından döndüğünü ve Gazze'den ayrılırken gözyaşını tutamadığını söyledi.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden 1996'da mezun olduğunu belirten Malhis, Türkiye'de 5 sene çalıştıktan sonra Filistin’e gitme kararı aldıklarına değindi.

24 YIL GAZZE'DE YAŞADI

Gazze'deki Şifa Hastanesinde 2001’den beri çalıştığını dile getiren Malhis, kendisinin aslen Batı Şerialı olduğunu ama eşi Gazzeli olduğu için oraya taşındığını belirtti.

SALDIRILAR SOYKIRIM HABERCİSİYDİ

Malhis, 7 Ekim 2023'te sabaha karşı binlerce füze sesiyle uyandığını dile getirerek, "Aslında biz bu kadar büyük bir şey olacağını beklemiyorduk. Eski çatışmalar gibi olur diyorduk. Altı saat sonra soykırım başlayınca bunun diğer saldırılara benzemediğini anladık" dedi.

İsrail’in saldırıları sürerken 3 kilometre mesafedeki Şifa Hastanesine araçla ya da yürüyerek gittiğini ifade eden Malhis, binlerce yaralı ve hamileyi zor şartlar altında tedavi etmeye çalıştıklarını aktardı.

'İLK ÖNCE YASAKLI BÖLGELERİ VURDU'

Malhis, İsrail’in ilk saldırılarda uluslararası hukuk ile korunması gereken mekanları bombaladığını bildirerek, “İsrail, ilk önce okulları, camileri ve hastaneleri bombalamaya başladı. İnsanlar camilerde saklanırken bombaladığı için 50-60 bin sivil Şifa Hastanesine sığındı" diye konuştu.

'İLK ÖNCE ELEKTRİKLERİ KESTİ'

İsrail'in 7 Ekim’den önce Gazze’ye günde sadece sekiz saat elektrik verdiğini vurgulayan Malhis, Şifa Hastanesinin yenidoğan bölümünde jeneratörler yardımıyla doğum yaptırdıklarına işaret etti.

Malhis, İsrail’in Gazze’deki soykırımda ilk önce hastanelere giden akaryakıtı ve elektriği kestiğini kaydederek, şöyle devam etti:

“Kış ayı başladığı için kuvözdeki bebeklerin ısıtılması çok zor yapılıyordu. Kimsesi olmayan, katliamdan kurtulmuş bebekler bize geliyordu. O masum bebeklerin günahı neydi? Bize gelen bir bebeği ağaç üstünde bulmuşlar. Düşünün patlamanın basıncı o kadar büyük ki bebeği beşiğinden evin önündeki ağaca savurmuş."

'YETER Kİ ÇALIŞMASIN'

Şifa Hastanesinin aktif olarak çalışmasını engellemek için İsrail’in üç kere füzelerle vurduğunun altını çizen Malhis, kasım ayındaki ilk saldırıda hastanede olmadığını sözlerine ekledi.

'SON ANDA KURTULDULAR'

Saldırıların ikinci gününde kızının evinin bombalandığını anlatan Malhis, kızı, damadı ve torunlarının İsrail saldırısından son anda kurtulduklarına değindi.

Malhis, İsrail askerlerinin kasım ayında mahallelerini kuşattığını ve ailesiyle birlikte Rimal’de bir ay kuşatma altında kaldığını söyleyerek, tank ve bomba nedeniyle evlerinin sürekli deprem oluyor gibi sallandığını belirtti.

'ŞEHİTLİĞİ BEKLEDİK'

Evlerindeki son gecesinde çevredeki çatışma seslerinin arttığını ve karanlıkta her an şehit olmayı beklediklerini anlatan Malhis, şunları söyledi:

“Kuşatma altındayken tank evimizi bombalayınca alt kata kaçtık. Anladık ki İsrail askerleri bize yaklaşıyor. İsrail askerleri evimize baskın düzenleyerek erkekleri duvar dibinde sadece iç çamaşırları ile soydular ve bize ‘Arkanıza bakmadan gidin.' dediler. Oğlumu ve damadımı bir daha göremeyeceğimi sandım. Oğlum kısa bir süre sonra bırakıldı ama damadım hala hapishanede.”

ZORLA YOLLADILAR

Malhis, kızları ve torunlarıyla Şifa Hastanesine gittiklerini, ağlaya ağlaya evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Şifa Hastanesine on binlerce kişinin sığınması nedeniyle depoda küçük bir odada kalacak yer bulduklarını anlatan Malhis, “Bana üç minder ve üç battaniye verdiler. Hem hastanenin acil bölümünde çalışıyordum hem de orada kalıyordum” ifadelerini kullandı.