HDP'nin özellikle seçimlerde Millet İttifakı adına çaba harcadığını, Selahattin Demirtaş'ın da bu çabalarda ilk sıralarda olduğunu ifade eden Adem Palabıyık, bunun bir işe yaramadığını kaydetti.
"Seni başkan yaptırmayacağız siyaseti çökmüştür"
Palabıyık, "HDP'nin, altılı masaya uyguladığı şantaj artık sona erdi. Çünkü hem Türkiye genelinde hem de bölgede ciddi oy kaybı yaşadı. Mesela Kemal Kılıçdaroğlu için verilen oylarda 14 Mayıs'a göre Diyarbakır'da 40 bin, Van'da 26 bin, Mardin'de 15 bin, Ağrı'da 20 bin, Batman'da 10 bin, Bitlis'te 6 bin, Hakkari'de 7 bin, Iğdır'da bin, Kars'ta 2 bin, Muş'ta 7 bin, Siirt'te 6 bin, Bingöl'de 3 bin ve Şırnak'ta 10 bin oy kaybedildi. Bu sonuçlar HDP seçmeninin HDP'nin politikalarını benimsemediğinin kanıtıdır. Çünkü Kılıçdaroğlu, HDP seçmeni için kabul edilen bir aday değildir, aynı zamanda HDP içinde hikayesi olmayan bir isimdir. HDP, Kılıçdaroğlu’nu kendi seçmenine dikte etmiştir. Bunu en çok reel politik anlamda haykıran ise Demirtaş olmuştur. Çünkü Demirtaş'ın kurtuluş anahtarı Kılıçdaroğlu ile mümkün olabilirdi ama gerçekleşmedi. Kılıçdaroğlu, bölge sosyolojisinin ürettiği bir siyasal aktör değildi. Demirtaş ne yaptıysa tabanını koordine edemedi ve HDP seçmeni Kılıçdaroğlu'nu desteklemedi. HDP seçmeninin Kılıçdaroğlu'na vermediği destek ve Demirtaş'ın aktif siyasetten ayrılışı ‘seni başkan yaptırmayacağız’ siyasetinin çöktüğünü ispatladı" dedi.
"Demirtaş sorumluluktan kaçtı ve seçmeni yalnız bıraktı"
Demirtaş'ın kaybetmenin sorumluluğundan kaçarak hem partisini hem de seçmenini yalnız bıraktığını belirten Sosyolog Palabıyık, "Bu yenilgi Demirtaş'ın yasal arenadan kopuşuna sebep oldu ve Demirtaş kendisine güvenenleri yalnız bıraktı. PKK ile HDP arasında kalan ve sosyal medya fenomenliği üzerinden liderlik girişiminde bulunan Demirtaş, böylelikle hata kavramından sıyrıldı. Ama HDP'den gelen açıklamalar Demirtaş'ın taleplerinin farklı olduğunu ve kadın aday önerisinde bulunduğu yönündeydi. Bu iddiaya rağmen Demirtaş, Kılıçdaroğlu’na şartsız destek verdi. Halbuki Kılıçdaroğlu, HDP seçmeninin tarihi hafızasında hiçbir yere sahip değildi, ayrıca HDP seçmeni için ötekiydi. CHP seçmeninin dayatmasıydı, HDP seçmenine yabancıydı. Kılıçdaroğlu, HDP seçmeninin zihninde farklı ve soyut bir karşılığa sahipti. HDP seçmeni, Kılıçdaroğlu’nun açıklamadığı görüşme detaylarından sonra güven kaybı yaşadı, daha doğrusu Kılıçdaroğlu’na güvenmedi. Fakat Demirtaş bunların hiçbirini okuyamadı, seçmenini tanıyamadı ve HDP seçmeni 28 Mayıs'ta ciddi anlamda boykot uyguladı. Demirtaş ise yanlış stratejisi sebebiyle kaybetti. HDP seçmeninden haklarından feragat etmesi istendi ama seçmen bunu kabul etmedi. Seçmende karşılık bulmayan Demirtaş ise aktif siyaseti şimdilik bıraktığını açıkladı ve hem partisini hem de seçmenini terk etti. Bu süreç Demirtaş için adeta siyasi bir deprem ve çöküşü beraberinde getirdi" ifadelerini kullandı.
Editor : Eshahaber