A Haber ekranlarında yayınlanan Melih Altınok ile Sebep Sonuç atlı programın bugünkü konuğu Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın oldu. Kalın, programda soruları yanıtladı...
İşte İbrahim Kalın'ın açıklamalarından satırbaşları:
"İki buçuk saat önce görüştük cumhurbaşkanımız gayet iyi. Doktorların öngörüsü birkaç gün içinde negatife döneceği yönünde. Görevinin başında biz görüşüyoruz, konuşuyoruz. Gerekli talimatları da veriyor ki işlerden aksama olmasın.
Cumhurbaşkanımızın iş akışı ve temposu var. Ona ayak uydurmak zorundasınız. Tatil yapmayı boş boş oturmak gibi tanımlarsanız, o manada bir tatilimiz yok. İşini gerçekten takip eden ve işine sadıktır. Lider böyle olunca ekibi de kendini buna göre kalibre etmek zorundadır.
Siyasi görüş farklılıkları ne olursa olsun bu ülkenin cumhurbaşkanı kovid olduysa tüm siyasiler arayacaktır. Bu siyasi nezaket açısından da güzel bir şey. Bunda da bir duaya vesile oldu. Temel insanı bir şey olduğunda görüş ayrılıkları bir kenara bırakılır.
UKRAYNA ZİYARETİ
Kritik dönemde yapılan bir ziyaretti. NATA Genel Sekreteri bu görüşmeden dolayı cumhurbaşkanımıza teşekkür etti. Bu krizin çözülmesiyle ilgili olarak Türkiye hem Ukrayna ile hem Rusya ile görüşebilen belki de tek ülke. Çok alame edici bir pozisyon takılmak yerine gerilimi düşürücü bir yaklaşımı ortaya koymak gerekiyor.
"SAYIN PUTİN'İN TÜRKİYE'YE ZİYARETİ OLACAK"
Soğuk savaş sona erdi ama biçim değiştirerek devam etti. Düzen arayışı hala da devam ediyor. 30 yıllık bir süreç geçti. 97 yılında NATO ile Rusya arasında bir anlaşma yapıldı. Buna göre herkesin etki alanı üç aşağı beş aşağı belirlendi.
Burada Cumhurbaşkanımızın oynayacağı rol çok önemli. Cumhurbaşkanımızın Zelenskiy ile Putin'i bir araya getirme teklifi çok kritik. Ukrayna olumlu bakıyor, Rusya'nın da olumlu cevap vermesiyle bu görüşme gerçekleşir. Sayın Putin'in Türkiye ziyareti olacak. Önümüzdeki günlerde o tarih de gelir.
Lider diplomasisi önemlidir. Putin ile aralarında güven ilişkisi oluştur. Son 7-8 yıldır bu çok güçlü şekilde kuruldu. Birçok kriz bu sayede geride bırakıldı. Rus elçisinin burada vurulması. O akşam derhal Rus tarafı ile temas etti. Birkaç saat sonra Putin Cumhurbaşkanımız ile görüştü. Bu diplomasi sayesinde en az zararla atlatıldı ve Ruslar da bunu gördü. Dediler ki bu açık bir provokasyon. Cumhurbaşkanımızın kurduğu bu iyi ilişkiler, "Türkiye Rusya'nın eksenine girdi, Putin ne derse Türkiye onu yapar' gibi asılsız yorumlar yapılıyor.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN 2023'TE ADAY OLMASINDA HUKUKİ BİR ENGEL YOK"
Meclis Başkanımız da açıklama yaptı. Cumhurbaşkanımızın 2023'te aday olmasında hukuki bir engel yok. Defalarca açıkladık erken seçim olmayacak.
"İSRAİL, FİLİSTİN MESELESİNDE YAPICI ADIMLAR ATMAYA BAŞLADI"
Değişen bir şeyler var. 15 yıllık Netanyahu dönemi İsrail'de kapandı. Yeni bir hükümet kuruldu orada. Çok farklı unsurları bir araya getiren bir hükümet var. Yakında da İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un ülkemize ziyareti olacak. Orada bir değişim oldu, olumlu yaklaşım var. Bizim İsrail ile ilişkilerimizde 2 temel boyut var. Bir ikili ilişkilerimiz var bir de Filistin var. Biz bunu İsrail tarafına açık şekilde ifade ettik. Filistin'de ne olduğu bizi ilgilendiriyor. Kimse bunu sorgulayamaz. İsrail Filistin meselesinde yapıcı adımlar atmaya başladı.
İdlib'in nüfusu 2.5 milyona çıktı. Bizim birinci amacımız oradaki sivilleri korumak ve yeni bir göç dalgasını engellemek. Tersi olsaydı 2, 2.5 milyon insanın tekrar harekete geçmesi içten bile değil. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere herkesin Türk askerinin orada olmasından memnun olması, teşekkür etmesi gerekir.
"DEAŞ İLE MÜCADELEDE EN UFAK TAVİZİMİZ YOK"
İdlib'in nüfusu 2.5 milyona çıktı. Bizim birinci amacımız oradaki sivilleri korumak ve yeni bir göç dalgasını engellemek. Tersi olsaydı 2, 2.5 milyon insanın tekrar harekete geçmesi içten bile değil. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere herkesin Türk askerinin orada olmasından memnun olması, teşekkür etmesi gerekir. DEAŞ ile mücadelede en ufak tavizimiz yok. Cumhurbaşkanımızın uzunca sürece gelin burada güvenli bir bölge kuralım dedi.
Cumhurbaşkanımızın liderliği olmasaydı o gün o kadar askeri gücün karşısında kimse duramazdı. Demokrasinin zaferiyle sonuçlandı. Şehitlerimizin yasını tutarken, demokrasinin zaferi olarak 15 Temmuz'u hatırlamamız gerekir.
Editor : Eshahaber