İklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle su kaynaklarının korunarak verimli kullanılmasının önemi arttı. Artan dünya nüfusu, kuraklığa bağlı tarımsal zorluklar, Kovid-19 salgını gibi üretimi zorlaştıran sebeplerle öngörülen küresel gıda krizi de tarımda sürdürülebilirlik ve verimi hayati öneme taşıdı.
Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, su kullanımının yoğun olduğu tarımda gereksiz ve aşırı sulamanın önüne geçilmesi için DİSU Projesi'ni yürütüyor. Projede Türkiye'nin farklı bölgelerinde, o bölgelerin kritik ürünleriyle ilgili çalışmalar yürütülüyor.
Projenin Ege Bölgesindeki kısmını yürüten Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi, mısır, buğday ve pamuk üzerinde çalışmalar yapıyor.
Deneme ekimlerinin yapıldığı arazi üzerinde uçan dronlardan toplanan veriler, bitkinin suya ihtiyaç duyup duymadığını, ihtiyacı varsa hangi miktarda su verilmesi gerektiğini ortaya koyacak. Proje sonunda elde edilen sonuçlar, çiftçilere doğru sulama konusunda yol haritası sunacak.
Böylece çiftçinin suyu doğru kullanması ve ürününü verimli şekilde yetiştirmesi öngörülüyor. Aşırı ve gereksiz su tüketiminin engellenmesi ise kuraklığın etkili olduğu dönemde su kaynaklarının korunmasına imkan tanıyacak.
Su ihtiyacını dronlar belirleyecek
Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürü Tuncay Topdemir, AA muhabirine, çiftçilerin "vahşi sulama" adı verilen salma sulama teknikleriyle bitkinin ihtiyacından fazla su kullanabildiğine dikkati çekerek, "Kullanılan tatlı su kaynaklarımızın çok büyük bir çoğunluğu tarımda kullanılmakta. Ve biz bu su tasarrufunu tarımda suyu etkin kullanılarak sağlayabiliriz. Proje sonunda çiftçilerimiz bazı ürünlerde kullanmış oldukları suyu neredeyse yüzde 50 oranında azaltarak sulamayı etkin bir şekilde yapabilir olacaklar." dedi.
Dijital teknolojiler kullanılarak çiftçilere sulamada yol gösterecek sonuçlar ortaya koymak istediklerini anlatan Topdemir, "Dünyada uydu fotoğraflarıyla bazı bitki gelişim parametrelerine ulaşılabiliyor. Fakat bu yöntemde havanın bulutlu olması ya da uydunun geçiş sıklığından dolayı bazı periyotlar kaçırılabilmekte. Drone teknolojisiyle havanın her türlü durumunda ve her koşulda bitkinin su ihtiyacını tahmin etmek üzere görüntüleme yapabiliyoruz. Dolayısıyla uydu görüntüleriyle yapılan tahminlemeye göre avantajlı bir durum ortaya çıkmış oluyor." ifadelerini kullandı.
Topdemir, dronların bitkiye güneşten gelen ışıkların yansımasını ölçebilen multispektral ve termal kameralar taşıdığını, yansıtma değerlerinin bitkinin gelişimi, su ihtiyacı gibi bilgiler taşıdığını söyleyerek, bu sayede çiftçinin tarlaya gitmeden ürünün gelişimi ve su ihtiyacını istediği an görebileceğini belirtti.
Elde edilen verileri yer gözlemleriyle de doğrulayarak tahminlemenin çok yüksek değerle doğruluğunu tespit ettiklerini anlatan Topdemir, projenin iş gücünün azaltılması ve maliyetlerin aşağı çekilmesinde de yararlı olacağını dile getirdi.
Saha uygulamaları 2021 yılının kış aylarından itibaren uygulanmaya başlanan projenin üç yıl süreceği ifade edildi.