Haber7/ Fuat Öner
Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrası küresel ekonomini bir dizi çalkantılı zorluk yaşıyor. Artan emtia ve enerji fiyatlarının yansıra bozulan tedarik zincirleri birçok ekonomide ağır baskılar oluşturdu.
Bu süreçte dünya ekonomileri daha önce eşine az rastlanır bir yüksek enflasyonla baş başa kalırken, özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa ülkeleri gibi büyük ekonomiler buna yüksek faizle cevap verdi.
Ancak başta ABD ve Avrupa olmak üzere gelişmiş ve gelişmekte olana birçok ülkenin yaptığı sert faiz artışları, enflasyonu düşürmedi. Aksine faiz artışlarına rağmen enflasyonlar her ay yükselmeye devam etti.
Fed'in faiz artışına rağmen ABD'de TÜFE eylül ayında yüzde 0,4 ile beklentilerin üzerinde attı. Eurostat verilerine göre, Euro Bölgesi'nde Eylül'de tüketici fiyatları bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 9,9 arttı. Bu, Avrupa Birliği (AB) tarafından kayıtların tutulmaya başlandığı 1997 yılından beri ulaşılan en yüksek oran oldu. |
KÜRSEL EKONOMİ İÇİN RESESYON ÇANLARI ÇALMAYA BAŞLADI
Şimdi ise bu ülkeler yüksek faiz ve yüksek enflasyonla aynı anda mücadele ederken, resesyon çanları çalmaya başladı. Özellikle enerji krizinin derin yara açtığı Avrupa'da faaliyet gösteren demir, çelik, alüminyum ve çinko gibi kritik sektörlerdeki stratejik tesisler, artan enerji maliyetleri ve belirsizlikler nedeniyle üretime ya ara veriyor ya da bütünüyle üretimi sonlandırıyor.
TÜRKİYE'NİN FAİZDE YOL AYRIMI
Neredeyse tüm dünyada süreç böyle işlerken Türkiye ekonomi politikasında çok kritik bir makas değişikliği yaptı. Bu süreçte "Türkiye Ekonomi Modelini" uygulayacağını duyuran Türkiye, "yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla temelli bir büyüme" stratejisi izleme başladı.
Eylül ayı ihracat rakamları: Eylül ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,2 artışla 22,6 milyar dolar oldu. Aynı dönemde ithalat yüzde 41.5 artış kaydetti. |
DÜNYADA RESESYON, TÜRKİYE'DE BÜYÜME ARTIYOR
Bununla beraber üretimi aralıksız ve artarak devam ettirmek isteyen Türkiye, faizleri de tüm dünyanın aksine artırmak yerine hızla düşürmeye başladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası son toplantıda politika faizini yüzde 12'den 10.5'e indirerek tek haneli faizin de sinyalini verdi.
Yüksek kur seviyeleri ve tüm dünyada olduğu gibi yüksek faizle mücadele eden Türkiye'nin aldığı bu kritik karar ilk başlarda eleştirilse de dünya zaman içerisinde bu cesur hamledeki haklılık payını gördü.
BM: FAİZ ARTIŞLARINI DURDURUN
Resesyon tehlikesi patlak verince İlk olarak Birleşmiş Milletler, açıkça çağrı yaparak merkez bankalarından faiz artışlarını durdurmasını istedi. Yayımlanan raporda yüksek faiz oranlarıyla fiyatları aşağı çekme düşüncesinin "ihtiyatsız bir kumar" olduğu ifade edildi. Yani BM kısaca "Faiz sebep enflasyon neticedir" dedi.
CEVAP: TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ
İngiliz The Economist dergisi de Türk ekonomisindeki gelişmeleri "Türkiye ekonomisinde ters giden bir şeyler var: Yükselen enflasyonun ortasında bile ekonomi büyüyor" diyerek şaşkınlığı gizleyememişti. Bakan Nebati ise The Economist'in makalesine sosyal medya hesabından verdiği cevapta “İma ettiğiniz gibi ters giden bir şey yok. Cevap çok basit: Türkiye Ekonomi Modeli." demişti.
TÜRKİYE DAHA GÜÇLÜ BÜYÜYECEK
Küresel ekonomi için daralma öngörüsünde bulunulurken Türkiye pozitif ayrışmayı başardı. "Türkiye Ekonomi Modelinin" uygulanmaya başlaması ile beraber birçok uzman ve kurum Türkiye'nin büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti.
Uluslararası Para Fonu (IMF), bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme beklentisini yüzde 3,2 olarak korurken, gelecek yıla dair tahmini yüzde 2,9'dan yüzde 2,7'ye düşürdü. Küresel ekonominin küçülmesi beklenirken IMF'nin raporunda Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 5 ve gelecek yıl yüzde 3 büyüyeceği tahmin edildi.
Editor : Eshahaber