İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sürecini polemik ve mağduriyet algısı üzerinden sürdüren CHP'li Ekrem İmamoğlu, yeni mağduriyet peşinde. YSK üyelerine "ahmak" dediği için hakkında suç duyurusunda bulunulan İmamoğlu, 11 Kasım Cuma günü hakim karşısına çıkacak.
4 yıl 1 ay hapis talebiyle yargılanan İmamoğlu, eğer 1 yıldan fazla hapis cezasına çarptırılırsa, Yargıtay da kararı onaylarsa, hakkında siyasi yasak konulması gündeme gelecek.
SÜBLİMİNAL MESAJ PEŞİNDELER
Duruşma öncesinde Youtube'ta yayına servis edilen "Ahmak-Ekrem İmamoğlu Davası" videosuyla mahkeme heyetine adeta sübliminal mesaj verildiği değerlendiriliyor. Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bu durumu, "Ben ahmak dedim ve bana bundan dolayı bir ceza verin' gibi bir ısrar" diye yorumluyor.
Abdulkadir Selvi, siyasi yasak konusunun İmamoğlu'nu kahramanlaştırma adımı olacağını belirtiyor. Selvi, İmamoğlu'nun "ikinci Erdoğan" olma hayallerini böylesi bir yasakla pekiştirebileceğini kaydettiği yazısında "Siyasi yasaklı olması demek İmamoğlu’na hayat öpücüğü gibi gelir." değerlendirmesinde bulunuyor.
Abdulkadir Selvi'nin "İmamoğlu’na siyasi yasak gelecek mi" başlıklı bugünkü yazısının ilgili bölümü şöyle:
Her duruşma öncesinde Ekrem İmamoğlu, kamuoyunu harekete geçirecek bir adım atıyor. Geçen sefer kitleler Anadolu Adliyesi’nin önüne yığılmıştı. Bu kez de “Ahmak” diye bir video hazırlatmış.
Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığı denilince iki şey ön plana çıkıyor. Biri sürekli olarak polemiğe girmek, ikincisi ise mağduriyet oluşturmak. Duruşma öncesinde hazırlatılan videoyu izleyince İmamoğlu’nun yeni bir mağduriyet peşinde koştuğunu görüyorsunuz. Bir defa videonun adı “Ahmak”. Videoda o kadar çok “ahmak” vurgusu yapılıyor ki adeta mahkeme heyetine sübliminal olarak mesaj veriliyor. “Ben ahmak dedim ve bana bundan dolayı bir ceza verin” gibi bir ısrar hissediliyor.
Her İmamoğlu olayında olduğu gibi burada da bir de algı operasyonu yapılıyor. Sanki davayı AK Parti açtırmış gibi bir hava veriliyor. Oysa İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulunanlar, YSK üyeleri.
YSK eski Başkanı Sadi Güven, “İmamoğlu’nun sözlerini savcılığa ben bildirdim. O konuşmayı kurula karşı yaptığını düşünerek böyle bir ihbarda bulunduk” demişti.
MAĞDUR ROLÜ
İmamoğlu’nun siyasi yasak getirilip AK Parti tarafından koltuğu elinden alınmış bir İstanbul Belediye Başkanı rolünü oynamak istediği çok belli. Erdoğan da bir şiir okuduğu için İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan alınıp hapse atılmış, oradan Cumhurbaşkanlığı’na kadar yükselmiş bir lider değil mi? İmamoğlu’nun da ikinci Erdoğan olma hayalleri peşinde koştuğu düşünülebilir. Ama Erdoğan’ın hikâyesi farklı, İmamoğlu’nun hikâyesi farklı.
BAŞKA YOLLAR VAR
Ancak şunu söylemek isterim. İmamoğlu 1 yıldan fazla hapis cezası alsa da mutlaka siyasi yasaklı olacak diye bir zorunluluk yok. Hukuk içinde birden fazla yol var. Adli para cezası verilir ya da hâkim hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verirse siyasi yasak söz konusu değil.
HAYAT ÖPÜCÜĞÜ OLUR
Ayrıca Erdoğan hapisse hapis, siyasi yasaksa yasak... Bunları yaşadı. Bu çözüm değil. Siyasetçinin cezası siyaseten olmalı. Parti liderlerinin grup konuşmalarını izlediğimizde “ahmak” sözü onların yanında hafif kalıyor. Bu durumda hepsine ceza verecek olsanız her salı günü bir parti liderinin hapse girmesi gerekir. Ayrıca bu tür cezalar ters teper. İstanbul seçimlerinde bunu gördük. Milyonlarca İstanbullunun oyunu alan bir belediye başkanının yargı kararıyla önünün kesilmesi vicdanlarda ters teper. Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Necati Özkan, İmamoğlu’nun hikâyesini yazdığı kitaba, “Kahramanın Yolculuğu” ismini vermişti. Belli ki İmamoğlu, yolunun siyasi yasaklardan geçerek gerçek bir kahramana dönüşmesini çok arzu ediyor. Siyasi yasaklı olması demek İmamoğlu’na hayat öpücüğü gibi gelir.
Abdulkadir Selvi - Hürriyet
Editor : Eshahaber