1,5 trilyon dolarlık rezerv olduğu düşünülüyor! Türkiye harekete geçiyor

Mersin İstişare Kulübü’nün (MİK) kent merkezindeki bir otelde, ‘Hey Mersin, yüzünü denize dön!’ sloganıyla düzenlediği ‘Mersin ve Deniz’ başlıklı toplantıda, denizin ve denizciliğin önemi üzerinde duruldu. Mersin Üniversitesi (MEÜ) MDTO Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jale Nur Ece, su ürünleri fakültesinden Prof. Dr. Bedii Cicik, turizm fakültesinden Prof. Dr. Kemal Birdir, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Devrim Tezcan, Dicle Üniversitesi’nden Hidrobiyolog Prof. Dr. Erhan Ünlü ve Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği Ticaret Müdürü Buket Öztürk’ün konuşmacı olarak katıldığı oturumda çeşitli sunumlar yapıldı. İş insanlarının da takip ettiği toplantıda Doğu Akdeniz havzasının jeo-stratejik ve jeo-politik öneminden söz eden Prof. Dr. Jale Nur Ece; Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’yu birbirine bağlayan dünyanın en işlek deniz ticareti yollarından biri olan Akdeniz’in, zengin enerji kaynakları açısından da önemli bir bölge olduğuna dikkat çekti.

ARAŞTIRMALAR BÖLGEDEKİ ZENGİNLİĞİ ORTAYA KOYDU

Dünya ispatlanmış petrol rezervlerinin yüzde 47’sini, doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 43’ünü barındıran Ortadoğu’da Ege, Karadeniz, Kızıldeniz ve Atlantik’e açılan kapıların Akdeniz’den geçtiğine işaret eden Jale Nur Ece, “ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’ raporuna göre, Doğu Akdeniz’de toplam değeri yaklaşık 1,5 trilyon dolar olan 30 milyar varil petrole eşdeğer hidrokarbon yataklarının bulunduğu tahmin ediliyor. Bu bölgede yılda 220 binden fazla gemi seyir yapıyor. Küresel ticaretin yüzde 15’i, konteyner taşımacılığının yüzde 30’u, Avrupa petrol ve gaz ithalatının yüzde 80’inden fazlası, denizyoluyla taşınan petrolün yüzde 12’si, LNG ve tahıl ticaretinin yüzde 8’i Süveyş Kanalı’ndan geçiyor” dedi.

GELİŞİMİN ANAHTARI BU MADDELERDE

Prof. Dr. Jale Nur Ece, Türkiye ve Mersin’in denizcilikte daha iyi bir konuma gelmesi için atılması gereken başlıca adımları; ‘liman işletmelerinin çeşitlendirilmesi, deniz turizmi ve şehir içi deniz taşımacılığının geliştirilmesi, gemi inşa-onarım tesislerinin açılması, yan sanayinin geliştirilmesi, büyük konteyner gemilerinin Mersin’e getirilmesi ve transit kapasitenin artırılması, kısa mesafe deniz taşımacılığı, deniz otoyolları ile AB oluşum koridorları gibi ulaştırma projeleriyle ilgili çalışmalar yapılması ve Doğu Akdeniz’de enerji politikalarına ilişkin uzun vadeli stratejiler geliştirilmesi’  şeklinde sıraladı.

SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM VE ‘MAVİ EKONOMİ’

Konuşmasında 120 milyar avro ekonomik değere sahip “Akdeniz’de Mavi Ekonomi” vizyonunu ele alan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Devrim Tezcan ise bu kapsamda deniz ve okyanus kaynaklarının sürdürülebilir kullanılmasıyla ekonomik büyüme, iyileştirilmiş geçim kaynakları ve deniz ekosistemlerinin sağlığının korunmasını amaçlayan uzun vadeli bir stratejiden söz edildiğini aktardı. ‘Mavi Ekonomi’de çevresel etkilerin azaltılması için deniz taşımacılığının kullanıldığını dile getiren Tezcan, “Mavi Ekonomi kapsayıcıdır ve herkesin yaşamını iyileştirir. Yenilebilir enerjiden faydalanır. İş imkânları yaratarak yoksulluğu azaltır, açlığı sonlandırır. Deniz yaşamını ve okyanusları korur. Denizsel çöp ve kirlilikle savaşır. Yasadışı balıkçılığa önlem alır. Kıyı haklarını iklim değişikliği etkilerine karşı korur” ifadelerini kullandı.