Haber7 - ÖZEL
İnşaat bekçisinin hırsızlara sıktığı kurşunların iki tanesinin İyi Parti binasına isabet etmesi üzerinden ortalığı ayağa kaldıran 6’lı koalisyonun iki yüzlülüğü bir kez daha gün yüzüne çıktı. Kurşun üzerinden günlerdir AK Parti iktidarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan 6’lı masa liderleri ve medyasının tutarsızlığı bu konuda da kendisini gösterdi. Saldırının hedefi AK Parti ve iktidar kurmayları olduğunda saldırganlara arka çıkan 6’lı koalisyon, istemdışı dahi olsa hedefin kendi partileri olması durumunda kaos ve kargaşa dili kullanıyor.
AK Parti'den Akşener'e sert tepki: Siyasi menfaat hevesi kursağınızda kaldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti’ye kurşun geldiğinde “Meral Hanım Asena’dır, böyle korkutamazsınız” derken, saldırının hedefi Recep Tayyip Erdoğan olduğunda “Rüzgar eken fırtına biçer” diyordu. Kılıçdaroğlu, gözünün önünde Bakan Bekir Bozdağ’a saldırı düzenlenmesiyle ilgili çıt çıkarmamıştı. CHP’nin üst düzey isimleri, Bakan Bozdağ’a saldıran vandalı korumaya alıp alnından öpmüştü. Bakan Taner Yıldız saldırıya uğradığında da aynı tavrı takınan CHP’nin fonladığı medya, şiddet olayına övgü dizmişti.
İYİ Parti binasına isabet eden kurşunla ilgili yeni gelişme... İşte bekçinin ifadesi
İşte 6’lı koalisyonun “saldırı” ikiyüzlülüğü…
İYİ PARTİ’YE ÖYLE
CHP’de Kılıçdaroğlu kanadına yakın Sözcü gazetesi, İyi Parti İstanbul İl binasına isabet eden iki kurşunla ilgili 1 Nisan’da, “Kurşunla seçim startı verildi! Akşener’den Erdoğan’a: Üzerimize gelen kurşunları çek, eğer geleceksen sen gel” manşetini attı. Olayı “Demokrasiye kurşun” olarak nitelendiren Sözcü gazetesi, 2 Nisan’da ise “İyi Parti il binasını ‘tedadüfen’ kurşunlayan kişi serbest bırakıldı… Yapanın yanına kâr kalıyor!” manşetiyle provokatif üslubunu sürdürdü.
BAKAN YILDIZ’A BÖYLE
Aynı Sözcü gazetesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde Taner Yıldız’a yönelik saldırıda farklı söylemde bulundu. Bakan Yıldız’a yönelik 20 Nisan 2010 tarihindeki yumruklu saldırının bir gün sonrasında Sözcü gazetesi saldırıya adeta arka çıktı.
Sözcü gazetesi 21 Nisan 2010’da konuyu “Yumruk Terapisi” başlığıyla haberleştirdi.
Bakan Yıldız’ın burnu sargılı olmasına rağmen TBMM’de vazifesine devam etmesinden rahatsız olan dönemin CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ise alayvari sözlerle, “Utanmıyor musunuz Türkiye’ye utanç tablosunu izlettiriyorsunuz. Bu millet hesabınızı kesmiş. Seçimde öyle bir Osmanlı tokadı yiyeceksiniz ki benden söylemesi” dedi.
SALDIRGANI HİMAYE ETTİLER
CHP’nin ikircikli tavrı bir diğer saldırıda da bütün çıplaklığıyla görüldü.
16 Ağustos 2013 tarihinde Hacı Bektaş-ı Veli’yi Anma etkinliklerinde dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a saldıran sözde gazeteci Hüseyin Satı’ya CHP’liler sahip çıktı. Saldırganı gözaltına alan polisler, tribünlerdeki CHP’liler tarafından yuhalanırken, dönemin CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran ile Gökhan Günaydın saldırganı savunarak polisin kelepçe takmasını engelledi.
Satı’yı polisin elinden alan Oran ve Günaydın, saldırganı kendi makam araçlarıyla polis merkezine götürdü. CHP’li Umut Oran, saldırgan Satı’yı alnından öprerek yanağını okşadı.
CHP’li Günaydın, “Hacı Bektaşi Veli anma etkinliklerinde yaka paça gözaltına alınan gazeteciyle beraber emniyetteyiz” diyerek o hadsizin Bozdağ’a yumruk atmasına adeta destek çıktı.
Olayın olduğu Hacı Bektaş-ı Veli’yi Anma töreninde bizzat bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise konuşmasında saldırıya değinmedi ve hiçbir kınama veya destek mesajı paylaşmadı. Bakan Bozdağ yumruk hadisesinde Kılıçdaroğlu’nun rolünü, “Ana muhalefet lideri oradaydı. Kendisine anlattım. Vurulan yeri de gösterdim. Kendisi sonra konuşmaya çıktı ama bu olayı kınamadı” sözleriyle anlattı.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise olay sonrası şu alayvari ifadeleri kullandı.
"B. Bozdağ'a yapılan saldırı dış mı, iç mi? Mihrak açısından yani. Kınayacağım da kimi kınayacağımı bileyim. Tutun Fas'a kaçmasın bu arada."
SALDIRANA DEĞİL, SALDIRIYA UĞRANA ÇATTI
Aynı Kılıçdaroğlu’nun, Başkan Recep Tayyip Erdoğan saldırıya uğradığındaki üslubu da oldukça çirkin. 2011 yılında Artvin’in Hopa ilçesinde o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın konvoyu ve otobüsü provokatörlerce taşlanmış ve bir koruma memuru ağır yaralandı. CHP ve yandaş medyası, saldırıyı adeta savundu, CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Erdoğan toplumu gererek yönetmek istiyor. Ancak rüzgar eken fırtına biçer” diyerek saldırana değil, saldırıya uğrayana yüklendi.
SÖZCÜ İKİYÜZLÜLÜĞÜ
Tarihler 14 Mayıs 2014’ü gösterdiğinde vandalizm kendisini Manisa’da gösterdi. Soma’daki maden faciasından sonra acıları paylaşmak için bölgeye giden dönemin Başbakanı Erdoğan’ın makam aracına saldıran marjinal sol vandallar, güvenlik görevlileri tarafından bölgeden uzaklaştırıldı.
Başkan Erdoğan’a saldırı girişimini Sözcü gazetesi “Tayyip’e Öfke”, “Milli irade tepki gösterdi”, “Koşarak uzaklaştırdılar” manşetiyle haberleştirdi ve saldırıya çanak tuttu.
Editor : Eshahaber