Esha tv
Politika

AK Parti'nin Emniyet kökenli adayı Tipioğlu'ndan CHP-HDP'ye tepki: Parçalanmaya götür

Kocaeli AK Parti Milletvekili Adayı Veysel Tipioğlu, HABER7’ye yaptığı değerlendirmede CHP’nin HDP üzerinden terör örgütüne vaat sıralamasına sert tepki gösterdi.

AK Parti'nin Emniyet kökenli adayı Tipioğlu'ndan CHP-HDP'ye tepki: Parçalanmaya götür
11-05-2023 16:08

Haber – ÖZEL

Emniyet teşkilatında yıllarca Türkiye’ye emek veren Veysel Tipioğlu, 14 Mayıs seçimlerinde siyasi kimliğiyle seçmenin karşısına çıkıyor. AK Parti’den Kocaeli milletvekili adayı olan Veysel Tipioğlu, seçim çalışmalarını hummalı şekilde sürdürüyor. Emekli emniyet müdürü Tipioğlu; uyuşturucuyla mücadele çalışmalarından HDP/PKK’nın CHP’ye yönelik siyasi şantajlarına, İmamoğlu’nun Erzurum’daki provokasyonundan, seçmenin AK Parti’den beklentisine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Muhabirimiz Müge Çakmak’a konuşan Veysel Tipioğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi şöyle…

‘YAPARSA AK PARTİ YAPAR’

Seçim startının verildiği ilk andan itibaren siz de sahada aktif bir şekilde çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. Peki sahadaki son durum nedir?

Milletvekili aday listelerinin belirlenmesinden sonra bütün adaylarla birlikte sahadayız. Sahada halkımızın AK Parti’ye güveni had safhada. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve AK Parti’ye inanılmaz bir sevgi ve sadakat var. Halkımız, zorluğun üstesinden yine Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti’nin geleceğini biliyor.

Seçmenlerle sık sık bir aradasınız. Vatandaşın talebi nedir?

Elbette vatandaşımızın talepleri bizim başımızın üzerine. Biz gerçeklere sırtını dönen bir parti değiliz. Vatandaşımız baktı ki ekonomik olarak sıkıntıların olduğunu görüyoruz. Vatandaşımız da bunları söylüyor. Cumhurbaşkanımız ve AK Parti hükümeti de halkımızın refah seviyesini artırmak için ciddi adımlar atıyor. Ancak bir realite var. Dünyada bir ekonomik krizin olduğu bir vakıadır. Bu krizin müsebbibi ise biz değiliz. Sahada vatandaş diyor ki ‘bunu çözerse yine AK Parti ve Recep  Tayyip Erdoğan çözer’ bizim sahada gördüğümüz budur.

ZEHİR TACİRLERİNİN KÖKÜ KURUYANA KADAR…

Uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili çalışmalarınızı biliyoruz. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?

Bütün devletlerin en büyük görevlerinden bir tanesi, geleceği emanet edecekleri gençleri her türlü zararlı akımlardan korumaktır. Takdir edersiniz ki uyuşturucuyla mücadele sadece polisiye tedbirlerle önlenecek bir hadise değil. Bunu toplumu oluşturan bütün katmanların bir araya gelerek mücadele başlatması gerekiyor ki bunu İçişleri Bakanlığı ve AK Parti iktidarının bütün kurumları uyuşturucuyla mücadele için seferberlik ilan etmiştir. Biz toplum olarak da biliriz ki bir evlat, bir çocuk hata yapıp suça bulaştığında bunu en erken anne öğrenir. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığımızın uygulamaya koyduğu ‘En İyi Narkotik Polisi Anne’ projesi var. Tüm ülkemizde bu projemizle anneleri çocuğunun uyuşturucuya başladığında hangi davranışı gösterir diye bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda binlerce anneye ulaştık. Projemiz devam ediyor. Özellikle uyuşturucunun transit geçişi noktasında Türkiye Cumhuriyeti devleti çok ciddi operasyonlar yapıyor. Avrupa’nın yakaladığı uyuştucudan daha fazlasını bizim Emniyet ve Jandarma teşkilatımız yakalıyor. Torbacı dediğimiz şahıslara yönelik Kökünü Kurutma Operasyonları ile bütün ülkemizde olduğu gibi Kocaeli’de de ciddi mücadeleler veriliyor. Bizler varlığımızın teminatı olan gençlerimizi her türlü zararlı alışkanlıktan korumanın bizim boynumuzun borcu olduğuna inanan felsefeye inanıyoruz. Bunun için de çok ciddi gayret gösteriyoruz.

ÜLKEYİ PARÇALANMAYA GÖTÜRÜR!

Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olarak bilinen HDP’nin Kılıçdaroğlu’na desteği ve seçim sonrasında Öcalan, Demirtaş gibi isimlerin serbest bırakılacağına ilişkin söylemler Türkiye için güvenlik tehdidine işaret etmekte midir?

Tehdit mi? Tehdidin en babasıdır. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkeyi bölüp parçalamak için milyonlarca vatan evladını şehit edeceksiniz ve çıkıp siyasi atmosferde bölücülerden rey alacaksınız diye ülkeyi adeta tahrip edeceksiniz bu kabul edilebilir bir şey mi? Öncelikle sizin siyaset yapabilmeniz için toprağınızın, devletinizin olması gerekiyor. Bu hadise bu ülkeyi parçalamaya götürür. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün müdür? Türk devleti müthiş atılımlar yaptı. Özellikle yerli ve milli savunma sanayimizin gelişmesiyle birlikte teröristler mağaralardan kafalarını çıkaramıyorlar. Bu seçimi fırsat bilip kendilerine nefes borusu olur mu onun peşindeler. Dolayısıyla Türk milletinin hiçbir ferdi, bu topraklar üzerinde yaşayan, vatandaşlık bağıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı, geleceğini bu topraklarda gören herkesin ve bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne saygılı herkesin buna karşı durması gerekiyor.

Bu devlet bize ne cikletten, ne piyangodan çıktı ne de birileri bize bağışladı. Yıllarca binlerce vatan evladının şehit olmasına sebebiyet vereceksiniz, ülkenin kaynaklarının heba olmasını sağlayacaksınız, trilyon dolarlarla ifade edilen kaynakların üretime, ekonomiye katılacağı yerde teröre kullanılmasına sebebiyet vereceksiniz ve o teröristler çıkacaklar seçimi fırsat bilecekler, üzerindeki baskıyı yıkmak için ‘biz size destek veriyoruz şunları şunları yapın’ diyecekler. Bunu hiçbir vatan evladı kabul etmez. Etnik kökeni, milliyeti, mezhebi ne olursa olsun, hiçbir kardeşimiz bunu kabul etmez. Böyle bir şey olması mümkün değil.

KURALLARA UYULMAZSA…

Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’daki mitinginde yaşanan provokatif olayların seçime yansıması ne yönde olur? Sizce izinsiz yapılan bu mitingin arka planında ne yatıyor?

Bu ülke kurallar ülkesi. Herkesin kurallara ve kanunlara uyması şarttır. Toplantı, gösteri ve yürüyüşlerin esaslarını belirlen 2911 sayılı bir kanun vardır. Bu kanunla toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin hangi alanda yapılacağı Ocak ayında valiliklerce belirlenir. Bu bütün basınla kamuoyuna deklare edilir. ‘Şu alanlarda toplantılar, mitingler ve gösteri yürüyüşleri yapılabilir’ diye belirlenir bunlar. Toplum nizam ve düzenini sağlamak için bu şarttır. Şimdi siz bu kurallara uymazsanız böyle bir şey çok da doğru değildir.

O gün Sayın Cumhurbaşkanımızın 1 milyon 700 bin kişinin katıldığı İstanbul mitingi vardı. O mitingte ömrünü milletine adamış bir lidere sevgi ve sadakat vardı. Aynı gün böyle gündem değiştirmek için yapılan bir şey gibi değerlendirebiliriz. Tabii biz şiddetin her türlüsüne karşıyız. Yani bir hadise olduğunda bunu provoke edip siyasi rant elde etmeyi çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Bazen kontrolden çıkan grupların hadise çıkardığı vakidir. Daha önce de olmuştur. Yani bu İmamoğlu’nun taşlanma hadisesi, Türkiye’de ilk değildir. Farklı alanlarda farklı zamanlarda da olmuştur. Burada emniyet teşkilatına ve devlete güvenmek lazım. Bırakın devlet yakalasın, yargılasın. Ondan sonra konuşmak lazım. Eğer böyle yapmazsanız devleti ve emniyet teşkilatını yıpratırsınız. Emniyet teşkilatını yıpratırsanız devlet yıpranmış olur. Orada gözünü kırpmadan şehadete giden yiğitleri incitirsiniz. Ben uzun yıllar emniyet müdürlüğü yaptım. Şanlı bayrağıma, aziz milletime hizmetkar olma şerefine nail oldum. Biz oradaki polisin hangi psikolojide olduğunu biliriz. Elbette ki bazen olaylara tam hakim olamayabilirsiniz. Bazen emir komuta zincirinde aksamalar ve gecikmeler olabilir. Benim öğrendiğim Erzurum Emniyet Müdürümüzle de yaptığım görüşmede müdahale edildiğini ve gözaltıların olduğunu söyledi.

Olaylara karışan FETÖ şaibeli bir uzman çavuşun sözleşmesinin Milli Savunma Bakanlığı’nca feshedilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu CHP, KHK ile atılanları getirip devlete tekrar bu teröristleri alacağını söylüyor. Bu acayip bir çelişki. Yani sözün özü şunu söylemek istiyorum; şiddetten kimseye fayda gelmez. Şiddetle politika yapılmaz, politik rant sağlanmaz. Şiddet bumerang gibidir, döner gelir sizi vurur. Onun için bu ülkenin kurumlarına hepimizin ihtiyacı var. Kurumlarımızı incitmeden elbette ki eleştirilerimiz hakkımızdır, başımızın tacıdır. Ama bunu her şeyi siyasi ranta ve şova çevirmeden yapmanın çok daha doğru olduğunu düşünüyorum. Erzurum Emniyet Müdürlüğü’nün basına yansıdığı kadarıyla adli işlemleri ve yakalama çalışmalarını yaptığını biliyoruz. Ben biliyorum ki, Erzurum Emniyeti bütün hepsini yakalayıp gereğini yapacaktır.

AK PARTİ İLE KİMSE KAYBETMEYECEK

Son olarak sizin eklemek istedikleriniz nelerdir?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son 21 yılda üretim ve teknolojide, özellikle savunma sanayiinde önemli eşikler atladık. Savunma sanayiinde yüzde 80 oranında yerlileştik, millileştik. Bu hizmetlerin devam etmesi gerekiyor. Hatırlayın, bir pandemi yaşadı bu dünya. Bazı Batı ülkeleri, yaşlılarını evlerde ve parklarda ölüme terk ettiler. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bütün topraklar üzerinde yaşayan herkese çok ciddi sahip çıktı. Aşı ve tedavisini bedava yaptı. Hatta o ülkelere yardım etti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milletimizin başına gelen her felakette çok hızlı hareket ederek onların yanında oldu. Hukukun üstünlüğüne inanan milletine hizmette yanıp tutuşan AK Parti’nin acımasızca eleştirilmesini doğru bulmadığımı ifade ediyorum. Özgürlük kisvesi altında teröristleri hapisten çıkaracağını, FETÖ’cüleri işe alacağını, teröristlerle adeta ülkeyi idare edeceğini söyleyen bir zihniyet var. Ömrünü devletin güvenliğine ve devlete ihanet edenlerle mücadele etmeye adamış biri olarak karşınızda duruyorum. Bugün de aynı mücadelemiz devam ediyor. Ben aziz milletimizin ‘Anadolu İrfanı’yla mevcut durumu çok net göreceğini biliyorum. Şimdi kim kiminle kol kola yol yürüyor buna bakmak lazım. PKK terör örgütünün siyasi uzantısı HDP, onlarla beraber FETÖ’cüler, bu milletin mukaddesatına düşman ne kadar örgüt varsa, bu devletin şanlı bayrağına düşman ne kadar illegal örgüt varsa, onların kime destek verdiğine bakmak lazım. Ben milletimizin ferasetine güveniyorum. Bu seçimlerin kardeşlik içerisinde neticelenmesini temenni ediyorum. Etnik kökeni ne olursa olsun AK Parti ile kimsenin kaybetmeyeceğini söylüyorum. Bunun altını çiziyorum, tek kaybeden ülkeyi bölmek isteyenler ve bu ülkeye ihanet edenler olacaktır.

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkenin savunması denizlerle başlar. Denizlerinize hakim değilseniz, kıyılarınıza mahkum olmuşsanız, siz baştan kaybetmişsiniz demektir. Bu manada ve ülkemizin çıkarlarını koruma noktasında Mavi Vatan bizim için çok önemlidir. Gabar’da petrol bulundu. Dolayısıyla bunların yakın zamanda orta vadede ekonomiye katılacağını düşündüğünüzde ülkemizin gelebileceği ekonomik gelişmeyi hayal bile etmek mümkün olmayabilir. Bizim net olarak AK Parti iktidarının devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yurtdışında asker bulundurma meselemiz var. Geçen yıl ve 2021 yılında CHP, yurtdışına asker göndermeye ‘hayır’ dedi. Şimdi bu ne demek? Suriye’nin kuzeyinde, yaklaşık 4 milyon insanın yaşadığı bir koridor var. Şimdi siz oradan Türk askerini çekerseniz, bu 4 milyon kişinin tekrar sınırlarımıza yığılma konusunu gözden kaçırmamak lazım. Orada piyon bir devletin kurulma ihtimali var. Oradan ülkemiz sınırlarına yönelik terör ihracını değerlendirmek lazım. Hülasa, bu seçimlerin bir seçimden öte anlam taşıdığını ifade etmek istiyorum. Halkımızın ‘Anadolu İrfanı’ ile bu feraseti göstereceğine olan inancımızın tam olduğunu tekrar söylemek istiyorum. Allah ülkemize, milletimize, bayrağımıza zeval vermesin. Allah birliğimizi ve beraberliğimizi bozmasın. Çok teşekkür ediyorum.


Editor : Eshahaber
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ