Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yerel televizyon kanallarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Karabağ sorununda adaletin galip geldiğini belirten Aliyev, “Biz doğru işlerimizi tamamladık ve adaleti kendimiz sağladık. Ancak ne yazık ki uluslararası aktörler bizim görüşümüzü paylaşmıyor. Tam tersine bizi suçlamaya çalıştılar, üzerimize çeşitli baskı mekanizmaları başlatmaya çalıştılar. Biz bu adaleti uluslararası düzeyde siyasi ve diplomatik bir savaş yürüterek elde ettik Dolayısıyla Zaferimizin bu nedenle daha da önemlidir” dedi.
“Hankendi'de bayrağımızın göndere çekilmesi zaferimizin son noktasıydı”
Hankendi’de Azerbaycan bayrağını göndere çekerken Hocalı katliamının kurbanlarının kanının yerde kalmadığını düşündüğünü belirten Aliyev, “Hankendi'de bayrağımızın göndere çekilmesi, adaletin tamamen yeniden tesis edilmesi ve zaferimizin son noktasıydı. Bunlar tarihi anlardı. Hepimiz bu çağda yaşadığımız için mutluyuz, bu dönemin tanıklarıyız ve bu büyük zaferin kazanılmasına katkıda bulunduk. Halkımızın her kesimi çalışmalarıyla bu zaferi yakınlaştırdı” diye konuştu.
Hedeflerine ulaşmaları için minimum düzeyde dış baskıyla karşılaşacak şekilde müzakereleri yürüttüklerini ifade eden Aliyev, “Ama benim için asıl önemli olan bunun tarihi bir mesele olması, bunun ülke çapında bir mesele olması ve burada uygun görülebilecek bir başarının peşinde koşmanın gerekli olmamasıydı. Sorunu köklü bir şekilde çözmeliyiz, kesin olarak çözmeliyiz, toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi tam olarak yeniden tesis etmeliyiz. Ülkemizde bölücülük yuvası olmamalı, eğer bizim neslimiz bunu yapacak kadar şanslı değilse, öyle bir genç nesil yetiştirmeliyiz ki, 20 yıl, 30 yıl, 50 yıl sonra gelip yapacaklar. Ana mesele buydu” dedi.
“Askerlerimiz büyük kahramanlık gösterdi”
23 Nisan olaylarının çok önemli bir tarih olduğunu belirten Aliyev, “O tarihten itibaren tüm sınırları kontrol etmeye başladık ve bu toprakların sahibi olduğumuzu bir kez daha gösterdik. ‘Ferruh’, ‘Sarıbaba-Kırkgız’ ve ‘Kısas’ operasyonları sonucunda Karabağ bölgesinin o dönemde kontrolümüzde olmayan stratejik tepeleri ve yükseltileri tarafımızdan kontrol altına alınmıştır ve bu 19-20 Eylül operasyonu süreci açısından büyük önem taşıyordu. Yani bu operasyonlar amaçlı operasyonlardı. Terörle mücadele operasyonu çok başarılı ve profesyonelce yürütüldü, askerlerimiz büyük kahramanlık gösterdi. Operasyonun 23 saat 23 dakika sürdüğü söylense de aslında daha kısa sürede tamamlandı. Operasyonda planladığımız tüm pozisyonları aldık, tüm iletişimimiz vardı, tüm yükseklikleri ele geçirdik ve aslında ayrılıkçıların teslim olması kaçınılmazdı, kaçınılmazdı, eğer teslim olmasalardı yok olacaklardı. Başka bir seçenek olamazdı” ifadelerini kullandı.
“Bize tehdit ve kibirle yaklaşmak mümkün değil”
İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra Karabağ'da olup bitenlerden farkında olduklarını vurgulayan Aliyev, “Bu süreci hem görsel hem de operasyonel olarak takip ettik. Yani biz Ermenistan'a bunun bizim kontrolümüzde olduğunu, her an operasyon yapabileceğimizi anlatmaya çalışıyorduk. Hem Ermenistan yönetimine hem de uluslararası aktörlere düğmeye basıp bu operasyonu bir dakika içinde gerçekleştireceğini ve onların hiçbir şey yapamayacaklarını açıkça söylemiştim. Bu olaylar sadece Ermenistan için değil, Ermenistan'ın arkasında duranlara da ders olmalı. Bize tehditle, kibirle yaklaşmak mümkün değil” dedi.
“Zengezur Koridoru’nun açılmaması durumunda Ermenistan zarar görecek”
Azerbaycan’ın toprakları arasında insanların ve malların hiçbir sınır kontrolü olmadan geçmesi gerektiğini belirten Aliyev, “Aksi takdirde Ermenistan'ın ebedi bir çıkmaz olarak kalacak, bahsettiğim Zengezur Koridoru’nun açılmaması durumunda Ermenistan'la başka hiçbir yerde sınırımızı açmak gibi bir düşüncemiz yok. Yani onlar bundan yarardan çok zarar görecekler” dedi.
“Ermenistan'ı silahlandırarak savaşa hazırlanan ülke Fransa'dır”
Azerbaycan’a belirli yerlerden gelen olumsuzlukların bitmeyeceğini vurgulayan Aliyev, “Ermenistan'ı silahlandırmanın amacı bizi sürekli baskı altında tutmaktır. Bu gelecekte rahat yaşamamızı engellemeye yönelik çalışmalardır. Ne yazık ki burada da Fransa ön planda. Bugün Ermenistan'ı silahlandıran, destekleyen ve bir sonraki savaşa hazırlayan ülke Fransa'dır. O yüzden Fransa'nın politikası Kafkasya'da gerginliğe neden oluyor derken bunu kastetmiştim” ifadelerini kullandı.
“Ciddi bir sorun ile karşılaşırsak arayacağım ilk kişi Erdoğan olacaktır”
İkinci Karabağ Savaşı sırasında telefonda en çok konuştuğu kişilerin isimlerini açıklayan Aliyev, “İkinci Karabağ savaşı sırasında en çok telefonda konuştuğum kişiler Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’di. Bu doğaldır, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın savaşın ilk gününden son gününe kadar yanımızda olması, Azerbaycan'a siyasi ve manevi desteği birçok insana mesaj olmuştur. Bugün ülkemiz karşı karşıya geldiği ciddi bir sorun olursa arayacağım ilk kişinin elbette kardeşim Recep Tayyip Erdoğan olacaktır ve kendisini bilgilendirirdim” dedi.
Azerbaycanlılar Karabağ’a geri dönüyor
Karabağ’da altyapı projelerinin hızla devam ettiğini işaret eden Aliyev, “Bu yıl daha fazla kişinin kendi ata topraklarına geri dönmelerine imkan sağlanacak. Bu yıl insanların geri dönecekleri şehirler arasında beş şehir yer alıyor, Şuşa, Cebrail, Kelbecer, Hankendi ve Hocalı. 2025 yılında ise vatandaşlarımızın Ağdam, Zengilan ve Gubadlı kentlerine dönmelerini planlıyoruz. Laçın, Fuzuli, Ağalı, Talış ve Zabuh köyleri şimdiden canlanıyor. Bu yıl da zorla yerinden edilen insanlarımızın bu yerleşim yerlerine dönüşü devam edecek. Karabağ ve Doğu Zengezur'daki tüm altyapı projelerine bu yıl da devam edilecek. Bunlar çok büyük projeler” dedi.
Editor : Eshahaber