Spiegel'in Lighthouse Reports, Guardian ve Mediapart ile ortaklaşa yaptığı haberde, Yunan Sahil Güvenliğinin geri itme taktiklerini daha da ileriye götürerek yeni bir "acımasız tutum" içinde olduğu ifade edildi.
Sağlık raporları, fotoğraflar ve videolar ile uydu görüntülerini değerlendiren gazeteciler, Yunan güvenlik makamlarıyla görüştü.
Bizzat görgü tanıklarına dayandırılan haberde, 15 Eylül 2021'de Yunan sınır muhafızlarının, Samos Adası'na çıkan Keita ve Kouamou'yu ertesi gün adadan alarak botla denize açıldıktan sonra denize attıkları ve böylece boğulmalarına sebep oldukları ifade edildi.
Haberde, 36 göçmen arasından 7 kişinin, Keita ve Kouamou'nun Samos'a ayak bastıklarını hala net bir şekilde hatırladıkları ve böyle bir durumda Avrupa Birliği'nde kuralların belli olduğu, bunun da AB'ye giren herkesin sığınma başvurusunda bulunma hakkına sahip olduğu ifade edildi.
Yunan unsurlarınca geri itilen 52 düzensiz göçmen kurtarıldı
Yunanlardan mültecilere tecavüz!
Yunanistan'ın ölüme terk ettiği 19 göçmen donarak hayatını kaybetti
Yunan Sahil Güvenliği'nin, 28 düzensiz göçmeni şişme botlarla tekrar Türkiye'ye doğru geri ittiği, Samos Adası'na çıkmayı başaran diğer göçmenleri de arayıp bulduktan sonra denize attığı belirtilen haberde, hayatta kalanların ifadelerine göre, Yunan güvenlik güçlerinin, "Ege'de bilinçli olarak göçmenlerin hayatlarını tehlikeye attıkları" kaydedildi.
Gerçek ismini vermeyip haberde adı İbrahim olarak belirtilen ve denizden yüzerek kurtulan Kamerunlu görgü tanığının, yaşanan acı olayda kilit tanık olduğu vurgulanan haberde, şu ifadelere yer verildi:
"İbrahim, Yunanistan'da başına gelenleri sessizce ve konsantrasyonla anlattı. Samos'a vardıktan kısa bir süre sonra İbrahim, Keita ve Kouamou ile ormana kaçtı. Üçü birlikte orada saklandılar. Keita'nın tanıdıklarından üçü bunu onaylıyor. Ertesi sabah siperden çıkmaya cesaret ettiler. Sivil polisler onları hemen durdurdu ve takviye ekip çağırdı. Yüzleri yünlü maske ile kapalı muhafızlar daha sonra onları dövdü ve bir arabaya bindirdi. Adamlar daha sonra onları bir sürat teknesiyle denize çıkardı. Yaklaşık yarım saat sonra Yunan yetkililer motorları durdurdu. Sonra muhafızlar, Kouamou'yu ve Keita'yı denize attılar. İbrahim'i suya atmadan önce direndiği için dövdüler."
Didier Martial Kouamou'nun, Kamerun'un güneybatısındaki memleketi Batchingou'ya gömüldüğü, Sidy Keita'nın ise İzmir'deki Doğançay'daki mezarlığın kimsesizler bölümüne defnedildiği belirtildi.
Türkiye'ye şişme botla geri itilen Kamerunlu genç anne Pascaline Chouake'nin anlattıklarına göre de Yunan muhafızlar, göçmenlere şiddet uyguladı.
Chouake, götürüldükleri Sahil Güvenlik gemisinde erkek göçmenlerin dövüldüğünü ve cep telefonları ile değerli eşyalarının alındığını savundu.
Genç anne, Yunan bir muhafızın, kendisinin ve bir diğer göçmenin mahrem yerini para bulmak için aradığını ileri sürdü.
Pascaline Chouake, o sırada bir yaşında bile olmayan çocuğunun adeta bir "çöpmüş gibi" peşinden şişme bota atıldığını, saatler sonra ise Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin kendilerini emniyete aldığını anlattı.
Yaşanan bu trajedi nedeniyle Yunan avukatların yerel bir mahkemede dava açmaya hazırlandıkları Türkiye'de de bazı avukatların Yunanistan hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine şikayette bulundukları kaydedildi.
KAYNAK : AAEditor : Esha Haber