Haber7
Gün geçtikçe büyüyen başıboş köpek sorunu ölüm ve yaralanmaların nedeni olmaya devam ediyor.
Ölüm ve yaralanmaların artması sonucu tepkilerin yoğunlaştığı sorun ile ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme alan Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, başıboş köpek sorununa yönelik geçici tedbirlerin hiçbir işe yaramadığını belirtti.
Başıboş köpek meselesinin iç güvenlik meselesi haline geldiğini kaydeden Ünal, “Başıboş köpek sorunu nasıl çözülür?” başlıklı yazısında şu ifadelerde bulundu:
“SORUN BÜYÜDÜKÇE ÇÖZÜM ZORLAŞIYOR”
“En son Sivas’ta köpekler 14 yaşında bir kız çocuğuna saldırdılar ve yerde sürüklediler. Neyse ki görenler yardıma koştu da çocuk saldırıyı küçük sıyrıklarla atlattı. Kızcağızın babası, kendi ifadesine göre, köpekleri uzaklaştırmak için pompalı tüfekle havaya ateş açmış, köpekler bu kez de babaya saldırınca adam kendisini korumuş ve 4 köpek ölmüş.
Bu ilk vaka değil, belli ki son da olmayacak. Başıboş sokak köpekleri çocukları öldürdüler, sakat bıraktılar, trafikte ölümlerine neden oldular. Sadece çocuklara değil büyüklere de saldırıp öldürdüler. Sorun gittikçe büyüyor. O kadar ki, bazı ülkeler Türkiye’ye turist olarak gidecek vatandaşlarını sokak köpekleri konusunda uyarır hale geldiler. Sorun büyüdükçe çözüm zorlaşıyor. Geçici tedbirler hiçbir işe yaramıyor.
BAŞIBOŞ KÖPEKLERİN GÜÇLÜ BİR LOBİSİ VAR
İç güvenlik meselesi haline gelen başıboş sokak köpeklerinin güçlü bir lobisi var. Bu lobiyi ikiye ayırmak gerekiyor: Bir kısmı köpek maması üreten uluslararası şirketlere aparatlık yapıyorlar. Diğer kısmı ise kelimenin tam anlamıyla ruh hastası.
“İNSANA MERHAMETİ OLMAYANIN KÖPEĞE MERHAMETİ OLMAZ”
Bu ikinci kısım, köpek sevgisini abartmış ve adeta köpekperest olmuş durumdalar. Kalplerinde insana dair en küçük bir merhamet kalmamış. Köpekler tarafından parçalanarak öldürülen, sakat bırakılan ya da köpekten kaçarken araç altında kalarak hayatını kaybeden çocuklarla ilgili “korkmasaymış”, “kaçmasaymış”, “sevgiyle büyütülmedikleri için böyle olmuş” türünden akıl almaz açıklamalar yapabiliyor hatta çocukların ailelerine davalar açabiliyorlar. İnsana merhameti olmayanın köpeğe merhameti olmaz. Bir çocuğun ölümüne ya da sakat kalmasına üzülmeyen birinin köpek sevgisi tamamen plastiktir. Sineğe, böceğe, karıncaya, tavuğa, ineğe ya da koyuna aynı hassasiyeti göstermeyip köpek konusunda abartılı ve akıl dışı tavır sergileyen birinin köpekle ilişkisi olsa olsa bir tapınma ilişkisi olabilir. Bu da bir ruh hastalığıdır, bir sapkınlıktır.
“MESELENİN ÇÖZÜMÜ: ACISIZ İTLAF”
Meselenin çözümü hiç de zor değil: Başıboş köpekler sokaklardan toplanıp acısız şekilde itlaf edilmelidir. Bu işin artık lamı cimi yok. Ne geçici barındırma, ne kısırlaştırma, ne de sahiplendirme sorunu çözüyor.
“SİNEKLERİN ÖLDÜRMEK NORMALSE KÖPEKLERİ İTLAF DA O KADAR NORMAL”
Köpek popülasyonu gittikçe artıyor ve tehlike de büyüyor. Nasıl ki belediyelerin ilaçlama yaparak sinekleri öldürmesi normalse, nasıl ki her yıl milyonlarca büyük ve küçükbaş hayvanı, tavukları, balıkları hayatımızı idame için öldürmek normalse, iç güvenlik sorunu haline gelen köpekleri itlaf da o kadar normaldir.
BİR AVUÇ KÖPEK LOBİSİ DE REHABİLİTE EDİLMELİ
Sokağa dökülecek bir avuç köpek lobisini de toplayıp rehabilitasyon merkezlerine yatırmak, toplumsal ruh sağlığının korunmasına da yardımcı olabilir.
Başıboş sokak köpekleri konusunda “itlaf” dışındaki her söz bu saatten sonra lafügüzaftır.
CÜNEYT ÖZDEMİR’DEN TEPKİ: ÖYLESİNE SIYIRMIŞ DURUMDALAR Kİ…
Başıboş köpek sorununu dile getiren gazeteci Cüneyt Özdemir, sözde hayvanseverlerin tepkilerinin normal olmadığını belirtmişti. Özdemir, şu tepkide bulunmuştu:
"Her hayvanseverin aklı yerinde değil. Bazıları uçmuş durumda. Normal insanlarla karşı karşıya değiliz.
3-5 arkadaşıyla STK kurmuş. Öylesine sıyırmış durumdalar ki, ölen çocukların ailesine dava açıyorlar."
__________
YASAL DÜZENLEME ŞART!
Başıboş köpek sorununun büyümesinde 5199 sayılı kanunun neden olduğu belirtiliyor.
Çözümsüzlüğe neden olan ve değiştirilmesi talep edilen 5199 sayılı kanunun 6. maddesini dayanak alan belediyeler, saldırgan olsa bile başıboş köpekleri 10 günlük sözde bir ‘rehabilitasyon’dan geçirip tekrar alındığı yere bırakıyor.
Belediyelerin takıldığı 6. maddede şu ifadeler yer alıyor:
“Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.”
Vatandaşlar yasanın iptali için çağrıda bulunurken konuyla ilgili konuşan hukukçular ise kanunun değişmesinin gerektiğine vurgu yapıyor.
Editor : Eshahaber