Elinde kendi kitabını okuyan Türk çobanını yaptığı paylaşımda “Bir Türk çoban, Endülüslü bir çoban hakkında bir şeyler okuyor. Yeryüzünde her insanın kendisini bekleyen bir hazinesi vardır. Simyacı.” yazısını ekleyerek romanından alıntı yaptı.
SİMYACI KİTABI BASIM YILI VE YERİ
Coelho’nun tüm dünyada tanınmasını sağlayan roman Simyacı, ilk kez 1988 yılında yayımlanmış ve Türkçeye 1996 yılında Özdemir İnce tarafından çevrilmişti. Roman, Dünyada olduğu gibi Türk okuru tarafından da çok sevilmiş ve belki de Can Yayınları’nın en çok sattığı kitaplardan biri haline gelmişti. Öyle ki okurun bu ilgisi Coelho’yu da gururlandırmış ve Türkiye’yi ziyaret de etmişti.
SİMYACI KONUSUGördüğü bir rüyayı anlattığı falcının tavsiyesi ile İspanya’dan yola çıkıp Mısır Piramitleri’nin eteklerinde kendisine müjdelenen hazinesinin peşine düşen bir çobanın hikâyesiydi Simyacı. Çoban Santiago’nun yolculuğu sadece fiziki değil, içsel bir yolculuktu aynı zamanda.
Romanın okuyucuya vermek isteği düşünce; asıl hazine işin sonunda elde edilen değil, elde edene kadar yaşanılan macera ve bu maceradan edinilen deneyimdir. İnsanın hayattaki yegane arzusu keşfetme ve merak duygusudur. Bunu her tatmin ettiğinde heyecanla daha fazlasını isteyecektir.
Tevekkül edilerek çıkılan her yolculukta, her kapının ardından ne çıkacağını görmek ve her kapatılan kapıdan sonra başka bir insana dönüşmek için daha çok deneyim ediniriz.
Birtakım tereddütler sebebiyle çıkılmayan ve ertelenen yolculuklar, insanı korkuların esiri haline getirir ve hayatı güçleştirir. Daha fazlasını bilmek arzusuyla çıkılan her yolda tevekkül eden o kişiye Yaradan her türlü imkanı sunar. Bunun için sarf bir arzu ve inanç yeterlidir.
Kitapların ve okumanın evrensel bir dil olduğunu, insanın kendisine bir şeyler katmasının yeri ve zamanı olmadığını bizlere gösteren bu hadise kitap kurtlarının favori hale gelen bu romana tekrardan başlamasına sebep olabilir.
Editor : Eshahaber