Esha tv
Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD'ye FETÖ ve PKK tepkisi: Kuklalara desteğin bahanesi olamaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de katıldığı NATO zirvesi sonrası uçakta Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk’ün de yer aldığı gazetecilerin sorularını cevapladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD'ye FETÖ ve PKK tepkisi: Kuklalara desteğin bahanesi olamaz
12-07-2024 22:27

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi için geldiği ABD'nin başkenti Washington'dan, özel uçak "TUR" ile ayrıldı.

Uçakta gazetecilerin F-35 ve F-16 ile ilgili sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceliğin F-16 talebinin karşılanması olduğunu vurgulayarak F-35’in ödemelerinin zaten yapıldığını anımsattı. 

5 tane F-35’in hangara da alındığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra farklı olayların geliştiğini ve ABD’nin Türkiye’nin F-16’larını da vermeme noktasına dahi geldiğini aktardı. 

Son görüşmede ABD Başkanı Joe Biden’ın, “3-4 hafta içerisinde F-16 sorununu çözeceğim” dediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için F-16 konusunun daha önemli olduğunu vurgulayarak, “Bu uçakların ve parçalarının bize gelmesi halinde zaten bizim şu anda teknik kadrolarımız yeterlidir. Bu alanda bütün atölyelerimiz F-16 modernizasyonu konusunda çok çok başarılı.  Bu süreci gerek biz, gerek ilgili bakanlarımız ve kurumlarımız yakından takip ediyor ve kısa sürede netice alabilmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ABD’ye tepki göstererek, “FETÖ, PKK gibi kuklalara desteğin, onları öyle ya da böyle kullanmanın bir bahanesi olamaz.” dedi. 

“FETÖ, PKK GİBİ KUKLALARA DESTEĞİN BAHANESİ OLMAZ”

Bir gazetecinin “Amerika Birleşik Devletleri'yle bir türlü istenilen düzeyde ilişki yürütemiyoruz. Özellikle PKK, PYD ve FETÖ'ye olan yaklaşımlarından dolayı güvenilmez bir müttefiklik ilişkisi yürütmeye çalışıyoruz. Malum ABD’de yaklaşan bir seçim var Kasım ayında. Washington PKK, PYD'ye verdiği desteğin kılıfı olarak  DEAŞ'la mücadeleyi ortaya koyuyor. Diğer yandan FETÖ'ye de kol kanat geriyorlar. Buna bir bahane bile uydurmuyorlar. Bu noktada ABD, Türkiye'yi kaybetmek pahasına sizce neyin hesabını yapıyor olabilir?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan şu cevabı verdi; 

“Bu konuları NATO Zirvesi’nde Sayın Biden ile konuşamadık. FETÖ'yle şöyle hesap var, böyle hesap var, bu konulara girmedik. Şu anda zaten FETÖ ortada yok. Ne olduğu belli değil. Bir de üç buçuk ay sonra ABD’de bir seçim var. Bizim ajandamızda da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Genel Kurul'da da dünya ne konuşuyor? Bunları göreceğiz. Biz de orada mesajlarımızı tekrar vereceğiz. İnşallah bu mesajlarla birlikte Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndan hayırlı neticeleri elde ederiz diye düşünüyorum. Terör örgütleri ile Türkiye gibi bir müttefiki terazinin iki kefesine koyma düşüncesi bile baştan sakat bir yaklaşımdır. FETÖ, PKK gibi kuklalara desteğin, onları öyle ya da böyle kullanmanın bir bahanesi olamaz. FETÖ de PKK da komşunun tarlasına zarar vermek için ekilen zararlı otlara benzer. Komşunuz onlarla mücadelenin bir yolunu muhakkak bulur, tarlasından o zararlı otları temizler, ama o tohumlar bir şekilde sizin arazinize de sıçrar ve emin olun size de zarar verir. Yıllardır terörün bumerang özelliğini vurguluyorum. Çeşitli vesilelerle haklılığımız zaman içerisinde ortaya çıktı.”

 

“TERÖRE KARŞI DAYANIŞMA BEKLEDİĞİMİZİ VURGULADIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi münasebetiyle gerçekleştirdiğimiz Vaşington ziyaretini tamamladık. NATO’nun 75. kuruluş yıl dönümü törenlerine katıldık. İcra ettiğimiz bu zirve ise ittifakın birlik ve insicamının sergilenmesi noktasında faydalı oldu. 

 

Zirve kapsamında hangi konuları görüştüğümüzü, hangi kararları aldığımızı basın toplantımızda da etraflıca sizlerle paylaştım. Bunlara ilave olarak burada birkaç hususa ayrıca değinmek isterim. Terör konusunda ödediğimiz bedelleri tüm dünya biliyor. Müttefiklerimizden teröre karşı verdiğimiz mücadelede samimi dayanışma beklediğimizi burada bir kez daha vurguladım."
 

“SAVUNMA SANAYİ TİCARETİNİN ÖNÜNDEKİ KISITLAMALARIN KALDIRILMASINI İFADE ETTİM”

"Ayrıca savunma sanayi ticaretinin önündeki kısıtlamaların süratle kaldırılması gerektiğini ifade ettim. Bildiğiniz gibi NATO’nun Vilnius Zirvesi’nde bütün müttefikler bu yönde taahhüt vermişlerdi. Aradan geçen sürede taahhütleri doğrultusunda gerekli adımları atan müttefiklerimiz de çoğunluktaydı. 
 

Ancak bazı NATO üyeleri verdikleri sözlere rağmen, menfi tutumlarını değiştirmedi. Bu duruma hem ilk oturumda hem de zirve esnasında gerçekleştirdiğim ikili görüşmelerde özellikle temas ederek, görüştüğüm liderlere bunları anlattım. “NATO müttefikleri arasında artık kısıtlamaları konuşmak istemiyoruz.” dedim."
 

“TERÖRLE MÜCADELEDE NATO’NUN DURUMA MÜDAHALE ETME NOKTASINDA HENÜZ NETİCE ALAMADIK” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO ile kurulan münasebetin ne kadar adil ve dengeli olduğuna, fayda-maliyet analizi yapıldığında Türkiye’nin NATO’ya verdikleri ve aldıkları konusunda mukayese edildiğinde alınan karşılıkla ilgili sorulan soruya ise, “Bir fayda-maliyet analizinde Türkiye olarak biz mütekabiliyet ilkesine aykırı bir konuma düşmedik. Sadece terörle mücadelede NATO’yu duruma müdahale etme noktasında henüz netice alabilmiş değiliz. Bundan rahatsız olduğumuzu da Sayın Stoltenberg’e de defalarca ifade ettim. Bir NATO ülkesi olarak Batı’ya bu rahatsızlığımızı hep anlattık. Birinci derecede Almanya, Fransa, İngiltere, malum terörün belli ölçüde destek alanı buldukları yerler. Özellikle Almanya’ya bunları etraflıca anlattık. Mesela terörle mücadelede ülkemizin, dolayısıyla NATO’nun sınırlarının korunması ve tehditlerin bertaraf edilmesi noktasında çoğu zaman yalnız bırakıldık. Bununla da kalınmadı, NATO’nun sınırlarını tehdit eden teröristlere bu tehditlerini güçlendirici yardımlar yapıldı, destekler verildi. Bunlar çok olumlu bir tablo olarak karşımıza çıkmıyor. Diğer taraftan Almanya’yla bizim şu anda Akkuyu Nükleer Santrali için gelmesi gereken türbinlerin Alman gümrüğünde bekliyor olması gibi bir sıkıntımız var. Bu, bizi ciddi manada rahatsız etmiştir. Bunu Almanya Başbakanı Olaf Scholz’a ikili görüşmemde tekrar hatırlattım. Gerek Eurofighter Typhoon uçak alım talebimizin karşılanmaması, gerek türbin konusu, gerekse bizim firkateynlerimizde kullanılan bazı makinelerin alınması hususunda ortaya çıkan sıkıntıları aşmamız gerekiyor. Gelişmeleri takip edeceğiz.” cevabını verdi.

NATO’YA GENEL SEKRETER YARDIMCILIĞI KONUSUNDA BÜYÜK KATKI SAĞLARIZ”

NATO Genel Sekreter Yardımcılığı konusunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO Zirvesi sonrası düzenlediğim basın toplantısında da açık bir şekilde ifade ettim. Bunun kararına ne ben veriyorum ne Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan veriyor. Bu konudaki talebimizi kendilerine ilettik. Sayın Rutte devir teslimden önce Türkiye’ye geleceğini söylemişti. Bu ziyaret gerçekleşirse orada tekrar bu konuları kendisiyle görüşeceğiz. Biz NATO’nun en önemli ülkelerinden biriyiz. İttifakın bir arada olması ve etkinliğini muhafaza etmesi için çok değerli katkılar sunuyoruz. Genel Sekreterlik yapılanmasında Türkiye’nin de böylesi bir makamda temsil edilmesi olağandır. Nitekim Sayın Rutte de böylesi bir makamın Türkiye’ye yakışacağını ifade etmişti. Biz ülkemizden bir ismin Genel Sekreter Yardımcısı olarak görevlendirilmesini sadece ülkemizin o makamda temsil edilmesi için değil, bu nazik dönemlerde NATO’ya büyük katkı sağlayacağını düşündüğümüz için de istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN F-16 KONUSUDUR”

F-35 ve F-16 konusunda da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim burada önceliğimiz F-16 talebimizin karşılanması. Alt kümelerde farklı durumlar olabiliyor ama biz oradaki parasal ilişkileri pek gündeme almak istemiyoruz. Çünkü biz F-35 üzerinden zaten ödememizi yaptık. Hatta 5 tane F-35 hangara da alınmıştı ama ne yazık ki olay farklı gelişti ve daha sonra ABD, bizim F16’larımızı da vermeme noktasına dahi gelmişti. Son görüşmede ABD Başkanı Biden “3-4 hafta içerisinde F-16 sorununu çözeceğim” dedi. Bizim için bu noktada önemli olan F-16 konusudur. Bu uçakların ve parçalarının bize gelmesi halinde zaten bizim şu anda teknik kadrolarımız yeterlidir. Bu alanda bütün atölyelerimiz F-16 modernizasyonu konusunda çok çok başarılı.  Bu süreci gerek biz, gerek ilgili bakanlarımız ve kurumlarımız yakından takip ediyor ve kısa sürede netice alabilmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” açıklamasında bulundu.

“IRAK YÖNETİMİNİN İLK DEFA PKK İLE MÜCADELE KONUSUNDA ÇOK SOMUT ADIMLAR ATTIĞINI GÖRDÜK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak'ta PKK terör örgütüne yönelik operasyonlarda terör örgütü üyelerinin köyleri, kasabaları, bazı yerleşim yerlerini ateşe vererek güneye çekildiklerine dair haberler geliyor. Kundaklama eylemleri yaptıkları ortaya çıktı. Bu saldırılarda da Bafel Talabani'ye yakın isimlerin de olduğu, onlara ait peşmergelerden isimlerin de olduğu haberleri çıktı. Bu konuda Erbil yönetimi tarafından açıklamalar da yapıldı. Milli Savunma Bakanlığımızın da son günlerde “kilit kapanıyor” paylaşımları oldu. Sahadaki son durumu nasıl değerlendiriyorsunuz. Bizimle paylaşacağınız notlar var mıdır?” sorusuna şu cevabı verdi;

“Irak ziyaretimizden sonra Irak yönetiminde ilk defa PKK ile mücadele konusunda sahada çok somut adımlar atıldığını gördük. PKK'nın faaliyetlerinin Irak'ta yasaklandığına dair açıklamayı Milli Güvenlik Kurulu’ndan geçirdiler. Şimdi bunun sahadaki yansımalarını görüyoruz. O ziyaretten sonra güvenlik güçlerimiz ile Erbil yönetiminin iş birliği memnuniyet verici.

 

Irak'ta hem Savunma Bakanlığıyla hem de istihbarat örgütleriyle de iyi bir ilişkimiz var. Irak'taki kundaklama ve yangın faaliyetlerinin PKK tarafından yapıldığını, Irak İçişleri Bakanlığı resmi olarak açıkladı. Bunun üzerine de Erbil yönetimi bunu teyit edici açıklamalar yaptı. Bunlar yakın dönemde PKK ile mücadelede ilk kez ortaya çıkan gelişmeler.

 

Dolayısıyla bu durum bizim açımızdan yeterli değil ama memnuniyet verici. Sonuçta ilerleyen bir süreç var. Irak’ta Süleymaniye yönetimi ile Erbil yönetimi arasındaki gerilim de devam ediyor. Erbil'e gittiğimizde de söyledik; Süleymaniye yönetimi PKK ile aralarına mesafe koymadıkça bizim Süleymaniye'ye karşı tavrımızda bir değişiklik olmayacak.

 

Hava sahasına yönelik ambargo devam edecek. Biz onlara her vesileyle, “Süleymaniye tarafında bazı adımları atarsanız pozisyonumuzu değerlendiririz” dedik. Top şu anda onların sahasında.”

 

ABD SEÇİMİ

“Siz ABD Başkanı Biden'ın kendisine yönelik “çekil” baskısına karşı direneceğini düşünüyor musunuz? Direnir mi? Direnmeli mi? Bugün basın toplantısında cevap verdiniz ama Donald Trump'ı mı, Joe Biden'ı mı istersiniz?” sorusunu da cevaplayan Erdoğan, sözlerini şöyle noktaladı; 

“Ortada bir gerçek var, o da şu; her şeyden önce Biden zaten “çekilmiyorum” dedi. Amerikan medyası şu anda kimi nereye getirecekler bunları bile açıklamaya başladı. Her iki isim de ABD halkından ikinci dönem için destek talep ediyor. Amerikan halkı iki ismin de başkanlık dönemlerinde yaptıkları ya da yapamadıkları işleri tartıp bir karar verecek. Bu kararı bekleyip göreceğiz.”


Editor : Eshahaber
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ