Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Ödüllerin 10.sunda sizlerle birlikteyiz. Hakk'a yürüyüşünün 40.seneyi devriyesinde dava adamı Necip Fazıl Kısakürek'i bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Zor zamanlarda verdiği mücadelesiyle ömrü boyunca sergilediği dirayetli duruşuyla, deha derecesinde bir inşaya sahip mümtaz bir şahsiyetti. İki ay önce ebediyete yolcu ettiğimiz üstadımızın emaneti Mehmet Kısakürek'i de buradan rahmetle anıyorum.
TÜRKİYE'NİN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ
İlim, edebiyat, kültür ve sanat alanlarında ekol haline gelmiş değerlerimizin vefatları geriye doldurulması güç boşluklar bırakıyor. Yeni yetişen gençlerimizin üstatlarından devraldıkları emaneti daha da yücelterek kendilerinden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceklerine inanıyorum. Bu ödüllerle sadece büyük şairimize vefa borcumuzu ödemek kalmıyor, Türkiye'nin değerlerine de sahip çıkıyoruz. Necip Fazıl Ödülleri ilk gündeme geldiğinde Star gazetesinden mutlaka devam ettirilmesini istemiştim. Ödüllerin kurumsallaşmasını sağlayarak gerçekten başarılı bir sınav verdi. Kültür ve Turizm bakanlığımıza ayrıca teşekkür ediyorum.
Üstat Necip Fazıl siyasi, sosyal ve kültürel bakımdan Türkiye'nin sancılı en zor döneminde yaşadı. 79 yıllık ömründe 2 cihan harbi dahil ekonomik ve siyasi darboğazlar gördü. Türk siyasetinin tüm dönüm noktalarına bizzat şahitlik etti. Ayasofya'nın kapısına vurulan zincirler en çok da kendisi Ayasofya aşığı olan üstada ağır geliyordu. O zaman ve mekan şuuruna sahip büyük bir iman ve dava adamıydı. Bir hakikat yolcusuydu.