Esha tv
Ekonomi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türkiye'ye daha fazla sermaye girişi olacak

Ekonomi - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'ye yakın dönemde önemli kazanımlar sağlayacak yatırımların yapılacağını söyledi. Yılmaz, "Önemli miktarlarda Türkiye'ye daha fazla sermaye girişi olacak." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türkiye'ye daha fazla sermaye girişi olacak
16-07-2023 21:38

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, A Haber'e konuk oldu.

Yılmaz canlı yayında Takvim Gazetesi Ekonomi Müdürü Faruk Erdem ile A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner'in sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarında yer alan başlıca detaylar:

DARBEYE DİRENİŞİN 7. YILI

15 Temmuz çok önemli bir kırılma noktasıdır. Darbeler tarihi 27 Mayıs'a kadar geri götürülebilir. Diğerlerinden daha çok ön plana çıkan tarafı dış bağlantılı ve uzun vadeli bir proje olarak görülüyor. Devletin bütün organlarına sızmış olan bu yapıyla mücadele kolay olmadı. Milletten topladıkları vergiyle alınmış silahları millete çeviren bu hainler büyük bir ihanet işledi.

Bu karanlığı milletimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde, sokağa çıkarak demokrasiye ve vatana sahip çıktı. Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde terör devleti oluşturmaya çalışanlara 15 Temmuz ile beraber çok büyük bir cevap verildi. Hain yapılardan temizlenmiş ordumuz bu dönemden sonra çok başarı operasyonlar düzenledi.

"ÇANAKKALE RUHU GİBİ YENİKAPI'DA DA YENİ BİR RUH OLUŞTU"

Türkiye yeni bir döneme girdi. Çanakkale ruhu gibi Yenikapı'da da yeni bir ruh oluştu. O gece canını feda eden şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Kendi kararını kendi veren, kendi göbeğini kendi kesen 'bağımsız' bir Türkiye olarak yolumuza devam ediyoruz. FETÖ ile mücadelemiz başarılı bir şekilde bugünlere kadar geldi, ancak bittiğini hiçbir zaman söyleyemeyiz. Bu mücadele her zaman devam edecek.

BAŞKAN ERDOĞAN'IN S.ARABİSTAN-KATAR-BAE TURU

Cumhurbaşkanımız yarın bu ziyaretlerine başlayarak, S.Arabistan-Katar-BAE'nin ardından KKTC'ye geçecek. Körfez ülkeleri son yıllarda güçlü olan finansal yapılarını daha da güçlendirdiler. Bu ülkeler bizim komşularımız, dolayısıyla bu ülkelerle iyi ilişkiler kuruyoruz.

"TÜRKİYE'YE DAHA FAZLA SERMAYE GİRİŞİ OLACAK"

Bu ziyaretlerde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, iş birliklerini güçlendireceğine inanıyorum. Türkiye'ye yatırım anlamında önemli kazanımlar getirecektir. Birçok alanda iş birliği imkanımız var, Türkiye'ye dönük çok güzel bir yaklaşım ve siyasi idareler gördük. Teknik ekipler daha sonra Türkiye'ye gelerek muhataplarla görüşmeler yaptılar. Bunun meyvelerini ileriki dönemlerde toplayacağız. Önemli miktarlarda Türkiye'ye daha fazla sermaye girişi olacak. Ülkemizin ekonomisi büyüyecek.

"AB'NİN MENFAATİ TÜRKİYE İLE YAKIN ÇALIŞMAK"

Türkiye siyasette de ekonomide de bir bölgeyi diğer bir bölgeye tercih eden bir ülke değil. Nerede bir fırsat varsa, onu değerlendirmekten tereddüt etmeyiz. Bizim ilkemiz kazan-kazan ilkesi. Türkiye'nin çalışma modeli farklı, özellikle sömürgeci geçmişten gelmemiş bir ülke olarak Afrika'da bulunmamız o ülkelerin faydasına olmuş oluyor. Avrupa'da milyonlarca insanımız var, ticaretimizin neredeyse yarısı Avrupa'da, yani burada çok önemli bir rol oynuyor.

GÜMRÜK BİRLİĞİ MESELESİ

Uzun zamandır Türkiye'ye karşı dışlayıcı bir tavır sergileniyordu. Türkiye ile ikili ilişkilerini AB üzerinden konumlanarak kendi içlerine çekmeye çalışan bir zihniyet var. Halbuki AB'nin menfaatleri Türkiye ile birlikte çalışarak gerçekleşir. Ancak bazı ülkeler kendi hesaplarını AB üzerinden ifade etmeye çalışıyorlar. Biz tam üyelik müzakereleri olan bir ülkemiz. Gümrük birliğimiz ve vize muafiyetimiz üzerinden daha yoğun çalışmalar sergileyeceğiz. Şu anki Gümrük Birliği sadece Sanayii alanını kapsıyor, ve ileri ki zamanlarda bu seçenekler çoğalacaktır.

"TÜRKİYE YATIRIMCI DOSTU OLDU"

Amerika dünyanın büyük bir ekonomik gücü. Ancak bu ekonomik potansiyelin yeterince değerlendirildiğini söyleyemem. Geçmişte 100 milyar dolarlık bir ticaret hacmi hedefi konmuştu. Cumhurbaşkanımızın ABD Başkanı Biden ile yaptığı görüşme son derece etkiliydi, bunun yansımaları olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretlerinde mutlaka finans ve iş çevreleriyle görüşmeler mutlaka gündemde olacaktır. Türkiye her zaman yatırımcı dostu bir ülke olmuştur. Taahhütlerine bağlı bir ülkeyiz, iyi prensip sağlıyoruz. F-16'larda ise süreç daha rahat bir şekilde ele alınacak.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ YÜZDE 20 BÜYÜDÜ"

Son 3 yılda dünya ekonomisi yüzde 6 büyümeyi başarmış, Türkiye'de ise bu sayı yüzde 20... Bir taraftan enflasyonla mücadele devam ediyor. İstihdam kaygıları, gelir darlığı kaygıları zorlukları beraberinde getiriyor.

"OVP'Yİ EYLÜLDE AÇIKLAYACAĞIZ"

OVP'de yeni hedefler koyacağız. Orta vadeli programdan en büyük beklentimiz belirsizlikleri azaltması, yatırımcılar ve diğer aktörleri oyuna sokmasıdır. Yapısamlar reformları ortaya koyacağız. Yapısal reform yapmış bir ülke olarak güveni artırmış olacağız. Dolayısıyla bu beklenti kararıyla etki hemen gerçekleşmiş olacak. OVP ile makro ekonomik hedeflerimizi güncelleyeceğiz. OVP'den sonra 2024 yılı bütçesi Meclis'e gelecek.

DEPREM BÖLGESİNİN YENİDEN İNŞASI

Bu deprem başka bir depremdi, 11 ilimizi doğrudan etkileyen büyük bir felaket, 3'te 1'i yapı stokunun yıkılarak yeniden yapılanması gerekiyor. En gelişmiş dediğimiz ülkelerin ekonomileri bile çok zorlanacağı bir tablo ile karşı karşıyayız. Ancak Cumhurbaşkanımız ilk anından beri işin içinde... Sadece 6 defa Maraş'a ziyaret gerçekleştirdi. Acil konular büyük oranda toparlandı.

"BÖLGEDE YATIRIM ORTAMI CANLANACAK"

Nitekim deprem bölgesindeki seçim sonuçları Cumhurbaşkanımıza ve hükümete duyulan güveni gösterdi. Tabii ki hepimizi üzen ifadeler oldu. Bir takım çevreler bu durumu tartıştılar, bu da onların ayıbı olsun... Biz bu güveni boşa çıkarmayacağız, elimizden gelen tüm çalışmaları yapıyoruz. Deprem bütçesi için koyduğumuz para 762 milyar TL... Bu para konutlara, altyapıları, ekonomik olarak bölgenin kalkınmasına harcanacak. Bu çalışmalar bittiğinde ise buralar Türkiye'nin en güvenli bölgesi haline gelecektir. Bir süre sonra o bölgelerimizin nüfusu artacak. Eskisinden daha canlı sosyal ve ekonomik bir hayat oluşmuş olacak.

"KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ SAĞLAMAMIZ GEREKİYOR"

Kriz yönetmek istemiyorsanız, riskleri yönetmek lazım. Dünyada biliyorsanız kriz yönetiminde harcanan 7 TL, 1 TL'ye düşer. Bizden önce gelişmiş bir yapı stoku var, dolayısıyla bu realite içerisinde çalışmak durumundayız. Kentsel dönüşüm için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. İstanbul'da yeni iki tane yerleşim yeri planlıyoruz.

"ENFLASYONLA İLGİLİ TEDBİR ALIYORUZ"

Tüm dünyanın şu anda tartıştığı mesele enflasyon. Bir taraftan pandemi, pandemi sonrası dönem, tedarik zincirlerinde kırılmalar... Tüm dünya şu anda enflasyonu tartışıyor... Ancak diğer taraftan ise resesyon riski, sosyal dengeler var. Sadece enflasyona odaklanarak başka hiçbir şey düşünmemek mantıklı olmaz. Biz şu anda bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Enflasyon için mücadele ederken, diğer taraftan resesyona düşmemek için mücadele içerisindeyiz. Sadece talep yönlü değil, arz yönlü de bakarak, enflasyonla mücadele ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de enflasyon ile orta vadeli bütçemizi paylaşım olacağız. Maliye politikası, para politikası ve rekabeti artırıcı reformlarla mücadelemizi sürdürüyoruz.

"İSTİHDAMDA 6 MİLYON HEDEFİMİZ VAR"

Milli gelirim 2022 yılında 905 milyar dolara ulaştı. İstihdamda 6 milyon üretim hedefimiz var. Dünyada en fazla istihdam üreten ülkelerden bir tanesi Türkiye oldu. 2014 yılından bugüne en düşük işsizlik oranına ulaştık. Önümüzdeki dönemde bu konularda olumlu adımları her beraber göreceğiz.

GIDA-KİRA FIRSATÇILIĞINA YENİ ÖNLEM VAR MI?

Hem devlet ilgili kurumlarımız ve hem de millet olarak bu fırsatçılara 'fırsat' vermemeliyiz. Bununla ilgili adımlar atılmaya başladı. Tabii ki biz serbest piyasa ekonomisiyiz, ancak böyle olduğu zamanda bu 'keyifçilik' anlamına gelmesin. Piyasa aksaklığına meşru müdaleler yapacağız, fahiş fiyatlarla vatandaşımızın karşısına çıkanlara Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere çalışmalar yapılıyor. Çok boyutlu bir şekilde mücadelemiz sürmeye devam edecek.

DOĞAL GAZ FİYATLARIYLA İLGİLİ İDDİALAR

Bugün doğal gazda asgari ücret üzerindeki payına bakmak en doğrusu. Doğal gaz ile ilgili söylenenler gerçeği yansıtmıyor. Türkiye gerçekten doğalgaz fiyatlaması konusunda en alt sırada. Bu ürünler ayrıca, ithal ettiğimiz ürünler buna rağmen en alt sırada yer alıyor. Öte yandan yeni keşifler yapıyoruz Karadeniz'de doğalgaz gibi... Gabar'da tüketimimizin yüzde 10'una tekabül eden buluşlar içerisindeyiz. Vatandaşımızın doğalgaz faturasını en çok destekleyen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bu yıl konutlardan ücret alınmayarak doğalgaz kullanıma sunuldu. Ayrıca 2 milyondan fazla haneye doğalgaz desteğimiz var.

"YENİ BİR VERGİ ARTIŞI OLMAYACAK"

Bundan sonra vergi konusunda yeni bir adım atılacağını beklemiyorum. Maktu rakam dediğimiz oransal olmayan mutlak değer olarak belirlenen ifadeler. Maktu vergiler ciddi anlamda erişmişti. Depremin yaralarını sarmak için yoksul haneleri sosyal olarak ihtiyaç sahiplerini desteklemek ve kritik yatırımların gerçekleşmesi, topluma yardım etmek için uğraşıyoruz. Ülkelerin ihtiyaç duyduğu harcamalar için bunlar değerlendirip kullanılacak.

Asrın felaketini yaşıyorsak, asrın dayanışmasını da hep birlikte sergilemek durumundayız. Daha çok kamunun kendi harcamaları kısmına bakacağız... Burada daha fazla nasıl tasarruf oluşturacağız. Kaynakları nasıl verimli kullanabiliriz, bu çerçevede özellikle depreme yönelik yeni programlar ortaya koyduk. 'Yerinde Dönüşüm'e de finansal desteklerimizi sağlayacağız. Tek tek tüm kurumların ve yöneticilerin bu anlayış içinde bakması lazım deprem yaşadığımız bu süreçte kaynakları yerinde kullanmak adına yeni insiyatifler geliştirmemiz gerekiyor.

"IMF İDDİALARI GERÇEK DIŞI"

Türkiye kendi yolunu çizmiş bir ülkedir. Kendi çalışmalarımızı yapan bir ülkeyiz... 10 yıldır IMF'siz bir Türkiye var. 2023 yılında IMF ile borç ilişkisi bitti. Çok zor bir dönemde ülkemiz başarılı çalışmalarını devam ettirdi ve devam ettirecek.

"PARA POLİTİKAMIZDA GÜNCELLEME OLDU"

Merkez Bankası Başkanımız ve Hazine Maliye Bakanımızın verdiği mesajlar önemli olacak. Kademeli olarak sıkılaşma süreci devam edecek. Bu durum tabii ki belli bir denge içerisinde ilerleyecek. Merkez Bankamız bu çerçevede görevini ihya edecektir.

TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI UZAYACAK MI?

Türkiye'nin ve Başkan Erdoğan'ın herkesin takdir ettiğini söylemek isterim. Sadece iki ülkeyi değil, tüm dünyayı etkiledi. Bu başarılmamış olsa bugün dünyada gıda fiyatları çok farklı bir boyutta olurdu. Cumhurbaşkanımız burada sadece ekonomik değil, insanı açıdan da büyük bir iş yaptı. Her iki tarafı da ikna ederek, önemli bir insiyatif almış oldu. Önümüzdeki süreçte bunun devam etmesine yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Putin'in ülkemize gelmesi de, bunu kanıtlar nitelikte. Umarım olumlu sonuçlar doğacaktır.

 


Editor : Eshahaber
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ