HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şubesinin bir otelde düzenlenen 9'uncu Olağan Genel Kurulu'nda, asgari ücretli ilgili dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile görüşe yaptıklarını aktardı.
Bu görüşmede asgari ücreti ve bulunan bağlantılı gelişmeleri paylaştıklarını belirten Arslan, şunları söyledi:
"Buradan da sayın bakana ifade ettiklerimi tekrar etmek istiyorum. Evet, ülkemizin yaşadığı yüksek enflasyon, hayat pahalılığı hepimizi gerçekten zorlayan, yaşamımızı altüst eden bu hızlı fiyat artışları, enerjide dışa bağımlı olmamızın getirdiği enerjideki yüksek fiyatlar, elektrik, gaz ve benzeri bütün bunlar hepsi belli ücretlerle hayatlarını idame ettiren insanlar için ciddi bir zorluk getiriyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu zorluğun farkında. Bizim de 3 aydır ısrarla devam ettiğimiz, Asgari Ücret Tespit Komisyonu bir an evvel toplansın talebimiz karşılık gördü ve Cumhurbaşkanımız tarafından bu konuda bir adım atıldı. Dün ilk toplantılar yapıldı. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun enflasyonun altında bir ücreti belirlememesini bekliyoruz. Ocak ayından bu tarafa gerçekleşen enflasyon ortada. Bu doğrultuda inşallah enflasyonun üzerinde bir iyileştirmeyi bekliyoruz."
Bu ücret artışının tek başına yeterli olmayacağına işaret eden Arslan, Türkiye'nin gerçeklerinin çerçevesini çizmek istediğini vurguladı.
Türkiye'de 6,5 milyon asgari ücretli çalışan olduğunu belirten Arslan, şöyle devam etti:
"Bunlar için bir asgari ücret yeniden belirlenecek. Memurlar var, memur emeklileri var, bunlar da enflasyon oranında temmuz ayında zam alacak. Kamu Çerçeve Protokolü ile imzaladığımız kamu toplu sözleşmeleri var. Bunlar da temmuz ayında sözleşme enflasyon farklarını alacaklar. Peki bizim belediyeler, üniversiteler, özel sektördeki toplu sözleşmeler ne olacak. Burada ciddi bir sorun ile karşı karşıyayız. O yüzden bu yapılacak artışların bütün çalışanlara yönelik bir iyileştirmeye dönüştürülmesi gerekiyor."
Özel sektördeki toplu sözleşmelerin, eğer sözleşme tarihleri temmuz ayına gelmiyorsa yılbaşına kadar aynı ücretle çalışmaya devam edeceklerine, böylece bütün toplu sözleşmelerin asgari ücret seviyesine düşeceğine dikkati çeken Arslan, bunun toplu sözleşme düzeninin yok olması anlamına geldiğini, özel sektörde sendikal hareketi tasfiye edeceğini kaydetti.
"VERGİ DİLİMLERİYLE İLGİLİ BİR REFORM YAPALIM"
Hükümetin amacının sendikaları güçlendirmekken, yapılan uygulamalarla sendikal hareketi zayıflatmamaları gerektiğini dile getiren Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O yüzden benim önerim, sayın bakana da söyledim, asgari ücreti artıracağız. Artırdığımız oranda, örneğin bütün çalışanları etkileyen bir adım atalım. Vergi dilimleriyle ilgili bir reform yapalım. Bir yıl süreyle vergi oranlarımız yüzde 10'da kalsın. Bu bir öneri. Yüzde 10'da kalırsa bütün çalışanlar bundan yararlanıyor. Toplu sözleşmesi olsun, olmasın. Türkiye'de 15 milyon sigortalı işçi var. Bunların sadece 2 milyon 200 bini sendikalı. 6,5 milyonu da asgari ücretli çalışıyor. Geri kalan 7 milyon, onlar bu haktan yararlanamayacak. O zaman ne yapacağız. Bütün ücretlilerin yararlanacağı bir modeli kurmamız gerekiyor. Benim sayın bakandan talebim, hükümetimizden talebimiz, asgari ücreti artıralım, artırdığımız oranda da bütün çalışanlar için bir vergi kolaylığı sağlayalım istiyoruz. Bütün çalışanlar, bu hayat pahalılığından etkilenenlerin bir nebze olsun nefes almasını sağlamış oluruz."
Bunun gereğinin de yapılmasını istediklerini aktaran Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın her fırsatta 'çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz' sözünün çok kıymetli olduğunu biliyorum. Sadece kamu çalışanları, memur, işçi ve memur emeklileri olarak değil, bütün Türkiye'deki sendikalı, sendikasız özel sektör, kamuda bütün çalışanlara yönelik bir yeni adım atılmasını bekliyoruz. Umarım bununla ilgili de bir vergi düzenlemesiyle bütün çalışanlara yönelik bu çabaları önemli bir aşamaya getirmiş oluruz. Bu taleplerimizin değerlendirileceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.