
Başsavcılık tarafından İBB Başkanı İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında yer aldığı 7 şüpheli hakkında başlatılan soruşturma sürüyor.
Bu kapsamda ifadesi alınan İmamoğlu'nun, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polislerine 18 sayfalık ifade verdiği öğrenildi.
Bugüne kadar kullanmış olduğu telefon numaralarının sorulması üzerine İmamoğlu, "Hatırladığım kadarıyla firmam İmamoğlu İnşaat adına kayıtlı olan 0532 *** ** ** numaralı hattı yaklaşık 25 yıldır, 0533 *** ** ** numaralı hattı da yakın tarihlerden beri kullanmaktayım." dedi.
İfadesinde İmamoğlu'na, eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı firari şüpheli Azad Barış'ı tanıyıp tanımadığı sorularak, aralarındaki ticari ve sosyal ilişkiyi açıklaması istendi.
İmamoğlu, "Bu soruya diğer soruları gördükten sonra cevap vermek istiyorum." yanıtını verdi.
PKK/KCK terör örgütü üst düzey yöneticilerinden Duran Kalkan'ın örgütün yayın organında yaptığı açıklamalar ile örgütün diğer yöneticilerinin açıklamaları anlatılarak, İmamoğlu'na, "Kent Uzlaşısı ne anlama gelmektedir, ne zaman, ne amaçla kuruldu?" sorusu yöneltildi.
İmamoğlu, bu soruyu şöyle yanıtladı:
"2018 Aralık ayında İBB Başkan adayı olarak Millet İttifakı tarafından ilan edildim. O dönemde İstanbul'da Millet İttifakı'nı temsil eden CHP ve İYİ Parti genel başkanlarından da izin alarak, 'Millet İttifakı adayıyım bunu elbette söyleyeceğim ama müsaadenizle buradan İstanbul İttifakı adayı olduğumu ifade etmek isterim. Bu anlayış ile ileride bütün ülkemizde Türkiye İttifakı'nı temsil etmemiz gerekir.' dedim. O günden bugüne her siyasi yarışta, özellikle İstanbul seçimlerinde İstanbul İttifakı ve Türkiye İttifakı ifadelerini sayısız kere kullanmışımdır. Başka bir siyasi partinin yaptığı tarif ve o tarifi, aynı duyguyu paylaşan kişilerin durumu kendilerini bağlar. 'Kent Uzlaşısı' ifadesinin DEM Parti söylemi olduğunu biliyorum. Yukarıda ismi geçen terör örgütleri ve bağlantılı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini ne söylemlerini biliyorum ne de takip ettim öyle bir merakım da yoktur. 2024 yerel seçimleri öncesi bilindiği üzere İstanbul'da DEM Parti büyükşehir belediye başkan adayı çıkarmıştır. Buna rağmen CHP, İstanbul ve birçok ilimizde Türkiye İttifakı söylemi ile kapsayıcı bir yerel seçim politikası gütmüştür. Bu çerçevede İstanbul ve Türkiye'nin muhtelif illerinde, ilçelerinde oluşan meclis üyesi listelerinde her parti ve görüşten isimler dahil edilmiştir."
İstanbul'da birçok ilçede geçmişte başta AK Partili olmak üzere İYİ Parti, MHP, BBP ve DEM gibi birçok partide siyaset yapmış insanların listelere dahil edildiğini belirten İmamoğlu, şöyle devam etti:
"Bu süreç, CHP Genel Merkezi üzerinden onaylı listeler halinde ilçelere tevdi edilmiş ve ilçe seçim kurullarına teslim edilmiştir. Bilinmelidir ki ilçe seçim kurulları, hakkında terör örgütü üyeliği dahil seçilme hakkına sahip olmayan kişileri listelerden çıkartır ve onların yerine isim verilmesi konusunda tanınan sürede tamamlanması istenir. Yukarıdaki soruda gördüğüm kadarıyla 2022'de tespit edildiği söylenen insanların 2024 yılındaki bu listelerde görülmesi halinde müdahale edilmesi ve çıkartılması gerekirken, AK Parti'nin İstanbul'da ve 26 ilçede kaybettiği seçimden yaklaşık 7 ay sonra başlatılan soruşturma süreciyle meclis üyelerine örgüte üyelik suçlarından yasal işlem başlatıldı. Bu işlemi bir kasıtlı itibarsızlaştırma süreci olarak görüyorum. Ya YSK görevini yapmamıştır ya da yürütülen soruşturmalar hakkaniyetli değildir. Sonuçta işlem yapılan insanların içinde devlet memuru dahi vardır. Kent Uzlaşısı, bana değil şu anda Türkiye'nin mevcut siyasi gündeminde hükümetle yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM Parti yöneticilerine sorulmalıdır."
TERÖR KAYDI BULUNAN KİŞİLERE İLİŞKİN SORU
İmamoğlu'na "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, PKK/KCK terör örgütünün metropol illerde karar alıcı mekanizmalarda yer almasını ve bu şekilde etkinliğinin arttırılmasını sağlamak amacıyla yukarıda izah edilen 'Kent Uzlaşısı' kapsamında İstanbul ilçe belediye ve büyükşehir belediye meclis üyelikleri ile belediye başkan yardımcılarından 18 şahsın UYAP verilerine göre terör kayıtlarının olduğu, yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında yapılan yazışmalarda bahse konu 18 kişinin 2024 yerel seçimlerinin yaklaşık 1 ay öncesinden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisinden CHP'ye üye olarak geçtiklerinin anlaşıldığı, bu şahısların anılan kontenjan kapsamında karar alıcı mekanizmalarda yer almasının sağlandığından bahisle, bu şahısların meclis üyesi olarak gösterilmesi kim veya kimler tarafından sağlandı? Siz bu şahısların terör örgütü ile iltisaklı olduğu yönünde herhangi bir bilgiye sahip miydiniz?" soruları yöneltildi.
İmamoğlu da "Bir önceki soruda cevapladığım gibi YSK'ya bildirilen listelerde bu isimler bulunmasına rağmen YSK'nın bu tespiti yapmayıp daha sonra bu soruşturma süreçlerinin başlatılmasını kasıtlı bir yargı üzerinden siyasi müdahale olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Beni ilgilendiren kısmı ile CHP, İstanbul ve Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde Türkiye’nin hukuken yasal olan siyasi partilerinde geçmişte üye olmuş birçok ismi Türkiye İttifakı kavramı ile listelerinde göstermiş olduğu gerçeğidir. 39 ilçede yaklaşık 1500'e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilemem." yanıtını verdi.
İfadesinde İmamoğlu'na, kullandığı bir numaradaki görüşmelerine ait 1 Ağustos 2018-4 Mart 2025 arasındaki HTS kaydı incelemesinde, terör suçlarından adli işlem kaydı olan 252 farklı, diğer numarasında ise yine aynı tarih aralığında 138 farklı kişiyle görüşmelerinin tespit edildiği belirtilerek, bu kişilerle irtibatta bulunmasının nedenini açıklaması istendi.
İmamoğlu bu soruyu, şöyle yanıtladı:
"Bahsi geçen telefon numaraları bana ya da şirketime kayıtlı olan telefonlardan ikisi olmakla birlikte, bu telefonlar ağırlıklı olarak yakın çalışma arkadaşlarım tarafından kullanılıyor. Notlar alınır. Günlük telefon akışlarımın çok yoğun olduğu bir gerçektir. Bahsi geçen yaklaşık 2 bin 500 gün içerisinde görüşüldüğü ya da irtibat kurulduğu iddia edilen 252 artı 138 şahıs kavramı anlamsız, geçersiz ve sorulmasının dahi kasıtlı olduğunu düşündüğüm bir boyuttadır. Bahsi geçen zaman dilimi içerisinde 3 yerel seçim ve bir de genel seçim yaşanmış, Türkiye'nin gündemde bir siyasi kişilik olarak bazen sadece bir günde gelen yüzlerce aramanın içerisinde 'kum tanesi' gibi kalır. Bu soruyu soran savcılara tavsiyem odur ki bu kadar terörle iltisaklı olan kimselerin belli olduğu bir detaya sahipseler, Türkiye'deki GSM operatör firmalara bir uyarıda bulunarak bu kişiler birini aradığında 'Terör örgütü üyesi sizi arıyor.' şeklinde bir sinyalin verilmesi isabetli olacaktır. Yine ifade edeyim ki bu kadar önemli siyasi bir kişiliği bu kadar sayıda terör örgütü üyesi aradıysa, çok kereler bir kısım terör örgütü tarafından ölüm tehdidi dahi almış bir kişi olarak beni uyarmamaları ve beklemelerini, bu soruşturma kapsamında dile getirmelerini kasıtlı hatta bir pusu stratejisi olarak görmekte ve bu beyan üzerinden ilgili kurum ve kuruluşlar kimler ise haklarında suç duyurusunda bulunacağımı da beyan etmek isterim. Her vatandaşı koruma görevi devlete aittir. Ama takdir edilmelidir ki dünyanın en büyük şehirlerinden birini yöneten Ekrem İmamoğlu'na bu kasıtlı davranışı gösteren ve hayatımı tehdit altında tutan kişiler hakkında en üst seviyede kararlı bir şekilde hukuki haklarımı arayacağımı belirtmek isterim."
Firari şüpheli Azad Barış'la 2 kez irtibatı olduğu, Barış'la irtibat kurma amacı, aralarındaki beşeri ve sosyal ilişkinin ne olduğu, görüşmeleri ne amaçla yaptığı, başka görüşmeleri olup olmadığının sorulması üzerine İmamoğlu, "Azad Barış isimli şahısla ilgili olan sorulara, ilgili tüm soruları gördükten sonra topluca cevap vermek istiyorum." dedi.
İmamoğlu'na, Barış'la çeşitli tarihlerde ortak baz bilgisi verdiği, yüz yüze görüşüp görüşmediği sorularak detaylı ifade vermesi istendi.
Bunun üzerine İmamoğlu, şunları kaydetti:
"Azad Barış isimli kişiyi tanıyorum. Azad Barış'la irtibat kurduğum yaklaşık 7 yıl içerisinde sohbet ya da toplantıların hemen hemen tamamında DEM Partili bir kısım milletvekillerinin de olduğu buluşmalar yaptım. Azad Bey bu toplantıların tümünde tam eğitimini bilmemekle beraber sosyolog, siyaset bilimci ve toplumsal, siyasi araştırmalar yapan bir kurumun üzerinden değerlendirmeler yapmak ve siyasi açılımlarını paylaşmak adına DEM Partili milletvekilleri ile gelerek, bizim de masamızda bulunan bazı arkadaşlarımızla birlikte siyasi değerlendirmelerini dinlediğimiz muhtelif toplantılar yaptık. Bu toplantıların çerçevesi ağırlıklı tarihlerde de belirtildiği gibi yerel seçim süreçleri ile ilgilidir. Ayrıca farklı zaman dilimlerinde de farklı gündemlerle başta genel seçim dönemi olmak üzere değerlendirmeler yapılmıştır. Karşılıklı fikir alışverişlerinde bulunulmuştur. Benzer siyasi periyotlarda başka siyasi partiler ve onlara ağırlıklı hizmet eden düşünce kuruluşu, siyasi analiz kurumları ve uzmanlar ile çok farklı buluşmaları yapmış bir kişiyim. Azad Barış ile olan ilişkilim bu çerçevededir. Teknik ve siyasi analiz görüşmeleri ve ağırlıkla farklı seçmen gruplarının eğilimleri ilgili görüşmelerdir. HTS ve baz kayıtlarının birlikte alınması bu toplantılarla ilgili sayıyı temsil etmemektedir. Zira bahsi geçen bir kısım adreslerde aynı anda birçok siyasi toplantıları yapmış olduğumuz için ben başka katılımcılarla adresin başka bir bölümünde toplantı halinde olabilirim. Vermiş olduğum bu cevap, Azad Barış ile ilgili yukarıda cevap vermediğim sorular için de geçerlidir."
MURAT ONGUN SORUSU
Gizli tanık İlke'nin, "2024 yerel seçimlerinde DEM Parti’nin CHP'yi desteklemesi için sağlanan para trafiği Murat Ongun tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu'nun kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan sağladı. DİAYDER isimli dernek üzerinden alımlarda da Mahir Polat'ın aracı olduğuna ilişkin konuyla ilgili kamuoyunda haberler yansıdı. Dernek kapsamında terör örgütü ile bağlantılı kişiler bulunuyordu. Bu kişiler işe alındı." beyanları okunarak, İmamoğlu'na, "Beyanlarda geçen paranın kaynağı nedir, bu şekilde bir maddi kaynak aktarımı oldu mu? Reform Enstitüsü isimli vakıf ne amaçla kurulmuştur? Faaliyetleri nelerdir? Mehmet Ali Çalışkan isimli şahıs kimdir? Bu şahısla ticari, sosyal ve beşeri ilişkiniz nedir? DİAYDER isimli dernek aracılığıyla işe alınan şahıslar kimlerdir?" soruları yöneltildi.
Mehmet Ali Çalışkan'ın, 2018'de İBB Başkan adayı olduğu tarih itibarıyla tanıştığı, o dönemde CHP ile çalışan bir araştırma ve siyasi analiz şirketi sahibi olduğunu bildiği bir arkadaşı olduğunu ifade eden İmamoğlu, şunları söyledi:
"Sonraları kendisiyle siyasi analiz konusunda çok kereler birlikte olduğumuz, kendisine bir kısım araştırmalar yaptırdığımız ancak daha yoğun bir şekilde CHP ile birlikte çalıştığını bildiğimiz, fikir ve yetenekleri kamuoyunca da bilinen bir araştırmacıdır. Reform Enstitüsü, ismi ile birlikte bir vakfa dönüştürerek, düşünce kuruluşu olarak geliştirmek arzusunda olduğumuz bir kurumdur. Ancak zaman içerisinde henüz çok etkin bir şekilde faaliyetlerde bulunmaya dönük planlama kurgulanamamıştır. Kurucuları arasında ben de varım. Yukarıda bahsi geçen finans veya DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı kurmakla ilgili ne Murat Ongun'un ne Mahir Polat'ın ne de Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan'ın ilişkisi yoktur. Herhangi bir tespitim ve şahitliğim olmamıştır. CHP'nin siyasi geçmişinde ve kurumsal yapısında bir parti ile ilişki kurma konusunda dışarıdan bir kimsenin aracılığına ihtiyacı yoktur, olamaz. Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum. Uydurma, kumpas içerikli ve yalan ifadelerdir."
GİZLİ TANIK MEŞE'NİN İFADESİ SORULDU
Emniyet ifadesinde İmamoğlu'na gizli tanık "Meşe"nin ifadesi okundu. Gizli tanığın ifadesinde şunlar yer aldı:
"M.O. Turan, kendisi emekli büyükelçidir. Kendisi en son Bangladeş Büyükelçiliğinden emekli oldu. Emekli olduktan sonra İmamoğlu'nun Dış İlişkiler Başkanı olmuştur. Büyükelçiliği öncesi Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Ekonomik İlişkiler Genel Müdür Yardımcılığını da yapan M.O. Turan, önemli ülkelerde edindiği diplomatik misyon nedeniyle uluslararası networkü gerek BM'de gerekse GATES Vakfı gibi oldukça yüksektir. M.O. Turan diplomatik misyonları süresince edindiği tüm bilgileri, bunlarla bağlı olarak diplomatik iletişim gereği elindeki bilgileri kullanarak İmamoğlu'nun yurt dışında gerçekleştirdiği görüşmeleri gerçekleştirmektedir. Özet olarak ülkemizle ilgili elinde bulundurduğu önemli konuları İmamoğlu'nu yurt dışında parlatmak maksadıyla koz olarak kullanmaktadır.
Paris Olimpiyatlarında gündem olan İstanbul Tanıtım Alanı'nın yapılmasında Spor AŞ Genel Müdürü Renan Bey ve Heymo Organizasyon firması ile Olimpiyat Komitesi dahil tüm dış misyonların organizasyonlarını kendisi yapmıştır. Aynı zamanda İstanbul Kültür ile dijital silolar projesini yürüten kendisidir.
IPA'nın başka bir çalışma alanı da gençlerdir. IPA Kampus olarak kurulan yerde gençlerin eğitimleri ile ilgili çeşitli herkese açık platformlarda eğitim ve projelerine destek verildiği iddia edilse de belirli ideolojilerdeki gençler ancak bu programlara girebilmektedir. Bu ideolojiler CHP ya da daha sol örgütlerin yapılarından gelen tavsiye niteliğindeki kişilerle yürütülmektedir.
…Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediyesi oluşumunun bir parçasıdır. İBB'de ilk görevine BİMTAŞ A.Ş'de başlamıştır. Emrah Şahan 2020 yılında Marksist yapıda bir solcu, aynı zamanda böyle kitlelere destek veren bir insandı. BİMTAŞ Genel Müdürlüğü döneminde bu tip yapıların IPA ve BİMTAŞ'ta yer bulmasına olanak sağlamıştır. BİMTAŞ'ın başındaydı. Kendisi radikal solcu bir insan olup PKK sempatizanı olduğunu da biliyorum. BİMTAŞ'tan sonra İstanbul Planlama Ajansı'nın başına geçti. İPA'yı yeni bir rüşvet çarkı oluşturmak için kurdular. Resul Emrah Şahan buradaki personel alımlarında ağırlıklı olarak PKK sempatizanı kişileri işe aldı. IPA'nın ilk oluşumu kendisi tarafından yapılmıştır. IPA'nın ilk günden itibaren yürüttüğü tüm projelerin stratejik yol haritası kendisi tarafından çıkarılmıştır. Sonrasında büyük bir imaj değişikliğine giderek Şişli Belediye Başkan adayı olmuş ve en son yapılan seçimlerde Şişli Belediye Başkanı olmuştur."
İmamoğlu, tanığın iddialarına karşı, "Bana okunan tanık ifadelerini şiddetle reddediyorum. Tümüyle yalan, iftira, uydurma, bahsi geçen insanların namusuna, şerefine, haysiyetine hakaret içeren, seviyesi çok düşük cümlelerle doludur. Yüce Türk yargısının böyle bir gizli tanık yöntemini tercih ederek, 3 kez tarihi oy rekorlarıyla İstanbul'da seçim kazanmış, 16 milyon İstanbullunun belediye başkanını bunlarla muhatap etmesini derin üzüntü ile karşılıyor ve kınıyorum." dedi.
"BİMTAŞ isimli şirket personelinden 21'i hakkında terör örgütleriyle iltisaklı bilgilerin bulunduğu"na ilişkin tespitlerin sorulması üzerine İmamoğlu, "Bu konuda daha önce hakkımda yürütülen ve savcılığını dönemin İçişleri Bakanı'nın yaptığı, bakanlık tarafından gönderilen müfettişlerce soruşturmalar yapılıp herhangi bir dava açılmamıştır. Gizli tanık dinlemek yerine, bu soruşturma dosyasını hazırlayan savcılık gerekli bilgileri ilgili yerlerden temin edebilir." savunmasını yaptı.
SORUŞTURMALARIN İÇİNİN BOŞ OLDUĞUNU SAVUNDU
İmamoğlu, ifadesini şöyle tamamladı:
"Sabah saat 06.00 itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık konutu kapısına çok sevdiğim yüzlerce polisimizi yığarak, güneş doğmadan yasaya uygun olmayan bir şekilde gözaltına alınma girişimi metodunu tümüyle kınıyorum. 4 gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan, uydurma sorularla dolu, en güçlü dayanağını gizli tanıklara bağlamış, gözaltına 3-5 gün kala MASAK raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır. Gözaltına alınmadan oluşturulan uydurma soruşturmalar, 30 yıla yakın hapis cezası istemi, iptal edilen 31 yıllık diploma, sadece gözaltından bir gün önce açılan kreşleri kapatmaya yönelik şahsıma tebliğ edilen soruşturma. Koltuğunu korumak için her şeyi yapmayı kendine hak gören ve milletimize ait olan her şeyin; diplomanın, mülkiyetin, şirketlerin, yeşil alanların, okulların, Boğaz kıyılarının kendine ait olduğunu düşünen bu zihniyetten ülkemizin bir an önce kurtulması şarttır."
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnewsEditor : Eshahaber