Yarı resmi Mehr Haber Ajansına göre, Penahi, kısa süre önce tutuklanan meslektaşları Muhammed Resulof ve Mustafa Al Ahmed hakkındaki suçlamaları öğrenmek için başkent Tahran'daki savcılığı ziyaret etti. Ancak savcılıktan ayrılırken Penahi'nin de tutuklandığı belirtildi.
İran'ın güneybatısındaki Huzistan eyaletine bağlı Abadan kentinde 23 Mayıs'ta 10 katlı bir iş merkezinin çökmesi sonrasında ortaya çıkan usulsüzlük haberlerinin ardından bölge halkı yönetim karşıtı protestolar düzenlemişti. Gösterilere güvenlik güçlerinin müdahalesi sonrasında 70'ten fazla İranlı sinemacı "Silahını Bırak" başlıklı bir bildiri hazırlayarak, protestoculara müdahaleleri eleştirmişti.
Bildirinin imzacılarından dünyaca ünlü sinema yönetmeni ve yapımcı Muhammed Resulof ile Mustafa Al Ahmed, 8 Temmuz'da "devrim karşıtlarıyla bağlantılı olmak ve toplumu kışkırtmak" gibi suçlamalarla tutuklandı.
Cafer Penahi de tutuklanan meslektaşlarıyla ilgili dün sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, "'Silahını Bırak' adlı bildiride yasa dışı bir talep mi vardı da sevgili sinemacılar Muhammed Resulof ve Mustafa Al Ahmed o bildiriyi imzaladıkları için tutuklandı? 43 yıldır defalarca şahit olduğumuz şiddetten kaçınmayı teşvik etmek suç mudur?" ifadelerini kullanmıştı.
Filmlerinde İran toplumunda sınıflar arasındaki farkları çarpıcı şekilde anlatan Penahi, "Taksi" filmiyle 2015'te Berlin Film Festivali'nde en iyi filme verilen Altın Ayı ödülü başta olmak üzere birçok uluslararası ödül aldı. Muhammed Resulof da "Şeytan Yoktur" adlı filmiyle 2020'de Altın Ayı ödülünü kazanmıştı.
Penahi ve Resulof, 2009'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra çıkan olaylara destek verdikleri gerekçesiyle 2010'da altışar yıl hapis cezasına çarptırılmış ancak daha sonra cezaları 1 yıla indirilmişti. Resulof 2020'de de "ulusal güvenliğe karşı eylemde bulunmak ve rejime karşı propaganda yapmak" suçlamasıyla 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.