Gündem

İstanbul'da büyük casusluk iddiası: İmamoğlu'nun müjde dediği projeden büyük skandal çıktı

İBB'nin 2020 yılında dönemin ABD Ankara Büyükelçisi David Satterfield ile yaptığı anlaşma ile trafik kamerası ve kişisel verileri yabancı şirketlere aktardığı iddia edildi.

İstanbul'da büyük casusluk iddiası: İmamoğlu'nun müjde dediği projeden büyük skandal çıktı
24-03-2025 16:47

Açık Kaynak Araştırmacısı Mansur Esen'in haberine göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) eski Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, 22 Eylül 2020 tarihinde dönemin ABD Ankara Büyükelçisi David Satterfield ile "İstanbul Ulaşım ve Trafik Mükemmeliyet Merkezi" adlı proje için yaptığı 5,1 milyon dolarlık anlaşmanın detayları büyük bir casusluk skandalına dönüştü.

ABD PARAYI SAĞ CEBİNDEN SOL CEBİNE ATTI

Haberde yer alan iddialara göre anlaşma ile İstanbul'daki binlerce şehir trafik kamerasının kullanım, denetim geliştirme ve veri toplama yetkisi, Amerikan SAS şirketine devredildi. Hibe olarak gösterilen 5,1 milyon doların ise doğrudan İBB’ye değil, ABD tarafından kendi SAS şirketine ödendiği ortaya çıktı. Bu durumun, kamuoyuna "hibe" olarak sunulduğu ancak gerçekte ABD'nin sağ cebinden sol cebine para aktarımı olduğu ortaya çıktı.

VATANDAŞIN TÜM BİLGİLERİ ABD'Lİ ŞİRKETE GİTTİ

Bu anlaşmayla, 16 milyonluk İstanbul nüfusunun tüm görüntü ve trafik verilerinin 2020 yılından beri Amerikan şirketi SAS üzerinden CIA'ya aktarıldığı da ortaya atılan diğer iddialar arasında. Bu verilerin içerisinde vatandaşların hareketleri, yaya ve araç güzergâhları, araç plakaları, insanların hangi Wi-Fi ağlarına bağlandığı, hangi metro istasyonlarını kullandıkları, durak ve güzergah tercihleri gibi kişisel ve stratejik bilgiler bulunuyor.

İstanbulluların bilgilerini toplamışlar, İmamoğlu için kullanmışlar! 'Yutturduk' itirafı

Daha kritik olarak, askeriyede, emniyette, istihbaratta ve yüksek teknoloji şirketlerinde çalışan kritik görevlilerin günlük yaşamlarının da bu şekilde takip edilip kaydedildiği ifade ediliyor. Bu kişilerin işe gidiş gelişleri, evden çıkış saatleri, yemek ve çay molaları, spor ve yürüyüş rutinleri gibi hassas bilgilerin anlık olarak ABD'nin eline geçtiği belirtiliyor.

BİLGİLER ARKA KAPI YÖNTEMİYLE İNGİLİZ ŞİRKETİNE GİTTİ

Ortaya çıkan skandal bununla da sınırlı kalmadı. İngiltere merkezli bir teknoloji şirketi aracılığıyla da İBB abonelerine ait tüm kişisel verilerin, adreslerin, TC kimlik numaralarının, telefon numaralarının, emlak bilgilerinin, İspark abonelik kayıtlarının, su abone bilgileri, ilan reklam vergi mükellefiyetleri ve imar-inşaat ruhsat bilgilerinin toplandığı ve satıldığı iddia edildi. İngiliz şirketine ayrıca "backdoor" olarak adlandırılan arka kapı yöntemiyle anlık veri transferi yapıldığı öne sürüldü.

İŞİN İÇİNDE YİNE MURAT ONGUN VAR

Bu veri toplama ve satış operasyonunun pilot olarak İstanbul'da uygulandığı, süreci  Murat Ongun'un yönettiği belirtildi. Ongun'un bu operasyonu genişleterek diğer CHP’li belediyelere de taşıdığı iddia edilirken, hedefin tüm Türkiye'deki 86 milyon vatandaşın kişisel verilerini toplamak olduğu iddialar arasında.

Kişisel veri toplama ve satışına dair Murat Ongun'a ait olduğu belirtilen ve kamuoyuna da ses kaydının Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasında olduğu bildirildi. 

BU VERİLER NEDEN ÖNEMLİ?
 

1. Güvenlik Tehdidi
Askeri, polis, istihbarat ve üst düzey kamu personeli gibi kritik görevlerde bulunan kişilerin kişisel verilerinin yabancı ülkelerin eline geçmesi, bu kişilerin güvenliğini tehlikeye atar.

Bu veriler, suikast, şantaj veya kaçırma gibi güvenlik tehditlerine kapı açabilir.

2. Casusluk Faaliyetleri
Yabancı istihbarat servisleri, elde ettikleri verilerle devlet kurumlarını, kritik altyapıları, askerî tesisleri ve teknolojik alanları hedefleyebilir.

Türkiye’nin güvenliğini ve ulusal çıkarlarını tehlikeye düşürecek gizli operasyonlar planlayabilir.

3. Sosyal ve Ekonomik Manipülasyon
Veriler, sosyal mühendislik yöntemleri ile insanların düşüncelerini, davranışlarını ve kararlarını etkilemek için kullanılabilir.

Ülkenin ekonomik dengesini bozmak, kamuoyunda güvensizlik yaratmak ya da siyasi karmaşa oluşturmak için manipülasyon aracı olarak kullanılabilir.

4. Özel Hayatın İhlali ve Şantaj
Kişisel adresler, telefon numaraları, günlük rutinler gibi bilgiler, kişilere yönelik şantaj ya da tehdit için kullanılabilir.

Kritik görevlerde bulunan kişiler üzerinde baskı oluşturmak amacıyla ailelerinin veya yakınlarının bilgileri kullanılarak tehdit unsuru oluşturulabilir.

5. Veri Ticareti ve Suistimal
Kişisel bilgiler, yasa dışı yollarla üçüncü şahıslara veya karanlık ağlara satılarak dolandırıcılık, kimlik hırsızlığı ve mali suçlara kapı aralayabilir.

6. Ulusal Egemenlik ve Bağımsızlık Sorunu
Kişisel verilerin kontrolsüzce başka ülkelerin eline geçmesi, devletlerin egemenlik haklarını zayıflatır.

Devletin bağımsızlığına ve milli güvenliğe doğrudan tehdit oluşturur.

#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews
Editor : Eshahaber
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ