İstanbulluların doğal güzelliği ve rahat ulaşımı nedeniyle en çok tercih ettiği noktalardan biri olan Sakarya, sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerinin yanı sıra yaban hayatı zenginliğiyle de dikkati çekiyor.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden bir grup araştırmacı, Nisan 2022’den beri bölgede yaban hayatının doğal yaşamı, popülasyon takibi ve korunması amacıyla araştırmalar yürüttü. Araştırmada 29 noktaya video ve fotoğraf çekme özelliğine sahip fotokapanlar yerleştirildi. Araştırmacılar, bu sayede Sakarya’da insan yoğunluğunun olduğu alanlarda da yaban hayatının zenginliğini görüntüledi. Fotokapanlara 9 ay içerisinde bozayı, tilki, yaban domuzu gibi birçok canlı türü yakalandı. Bilim insanları insan varlığının ve etkisinin yaban hayatına etkisini gözler önüne serdi.
'TAHMİN ETTİĞİMİZDEN FAZLA AYI VE KURTLARIN DOLAŞTIĞINI GÖRDÜK'
Yaban hayatının korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilirliği için çalışmalar yaptıklarını belirten İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Fatih Dikmen, "Yaban hayatı ile ilgili ciddi bir azalma oluşup oluşmadığını merak ediyorduk. Bizim için en çarpıcı sonuç önemli derecede ayı ve kurt verisi elde etmemiz oldu. Bu çalışmanın sonucunda 9 aylık sürede tahmin ettiğimizden daha fazla ayıların ve kurtların hala o alanda dolaşabildiğini gördük. Bu durum hayvanlar açısından çok güzel bir sonuç ama yaban hayvanlarının daha sık görülmesi insanlar açısından tedirgin edici olabiliyor. Bu noktada insanlarımız yeterli tedbirleri alırsa eğer kötü sonuçlanabilecek karşılaşmaların önüne geçebilir. Hedefimiz zaten bu tarz kötü sonuçlar olmadan bölge hakkında fikir sahibi olmaktı. Bunun neticesinde hem bölgedeki yetkilileri hem de insanları bu noktada uyarabilecek veriler elde etmekti. Ön sonuçlarımız güzel neticelendi. Bölgede insan faaliyeti artmış olsa da yaban hayvanlarının bölgede hala mevcut olduğunu tespit ettik. Biyoçeşitliliğin korunması açısından önemli bir gözlem bu. Yaban hayvanlarının besin ve saklanma alanı bulabildikleri yerler hala var demektir. Ve insan baskısı altında olan bu bölgelerin korunması doğal yaşamın devamlılığı için büyük önem taşımakta. Önümüzdeki süreçlerde de bu alanlarla ilgili daha detaylı ve devamlı çalışmaların yapılarak doğa koruma çalışmalarının planlanması gerektiğini düşünüyoruz. Örneğin, kereste kesimi yapılan bölgelerde çok az veri elde ettik. Çok yakınında bir başka bölgedeki kesim olmayan yerden daha fazla veri elde ettik. Zaman zaman işimiz gece vakitlerine kadar sürdü, geri dönüş yollarında kaybolduğumuz oldu, arabamız çamura saplandı ama zorluklara rağmen yine gider o çalışmaları yaparız" dedi.
'İNSANLARIN AKTİF OLMADIĞI SAATLERİ SEÇİYORLAR'
Kentteki yaban hayvanlarının envanterini çıkarmak için fotokapan kullandıklarını dile getiren Biyolog Melis Töke "Üniversite bazlı yapılan ilk çalışma diyebiliriz bu yüzden çok heyecanlıyız. Çalışmalarımıza geçtiğimiz nisan ayında başladık. 9 aylık süreçte 1 ay arayla bölgeyi ziyaret ederek fotokapanlar kurduk. Yaklaşık 3 kişilik ekip ile bu çalışmayı yürüttük. Bozayı, kurt, çakal, tilki, porsuk, sansar, yaban domuzu gibi hayvanlar gözlemledik. Bu hayvanlar insanların bulunduğu bölgelerde de faaliyet gösteriyor ama genelde insanların çok aktif olmadığı saat dilimlerinde fotokapanlarda görüntüleniyorlar. Bu durum yaban hayvanlarının insanlarla karşılaşma olasılığını düşürüyor. Bu bizim açımızdan önemli bir bulgu. Ama yine de doğada, ormanda ayının olduğu bir bölgede geziyorsak en önemli koruma yöntemlerinden biri gürültü yapmak. Zaten çok büyük çoğunlukta ayılar sizin sesinizi duyduğunda uzaklaşma eğilimindeler. İnsan nüfusunun ve faaliyet sınırlarının genişlemesi ile beraber yaban hayvanlarının yaşam alanları daralıyor ve bu durum bize, onlarla birlikte yaşam konusunda yöntemler geliştirmeye yöneltiyor" dedi.
'YİYECEKLERİMİZİ AÇIKTA BIRAKMAMAK ÖNEMLİ'
Yaban hayvanlarının besin sorunu yaşadığını belirten Biyolog Töke, "Bu yaşam alanlarının parçalanması/azalması sebebiyle besin bulma konusunda sıkıntı çekiyorlar dolayısıyla insan kaynaklı besinlere yaklaşma durumları söz konusu olabilir. O yüzden doğada piknik yaparken, kamp yaparken yiyeceklerimizi açıkta bırakmamak önemli bir korunma yöntemi olacaktır. Bizler de o bölgede hem tarımsal faaliyetler hem de kereste kesimi gibi diğer insan faaliyetlerinin bölgedeki doğal yaşamın durumuna etkilerinin analiz edilebilmesi için bu tarz doğa koruma çalışmalarına devam etmeyi planlıyoruz. Çünkü bu tarz bölgeye özgü çalışmalar ekosistem dinamiklerinin anlaşılmasında ve sonrasında koruma çalışlarının tasarlanması oldukça önemli" diye konuştu
Editor : Eshahaber