CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rusya-Ukrayna savaşının başladığında Milli Güvenlik Kurulunun toplanmamasını eleştirerek, "Siz Milli Güvenlik Kurulunu (MGK) bir kenara bırakıp paralel yapı inşa ediyorsanız ve o yapıyı partileştirmişseniz ciddi bir sorunumuz var demektir." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısındaki konuşmasına, Rusya-Ukrayna savaşına değinerek başladı.
"Devlet nasıl çalışmalı?" sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, devletin de aynı bir saatin ekranı gibi görünen yüzü olduğunu ve arkasında çarklar bulunduğunu ifade etti.
Devletin çarkları olan kurumlar ne kadar sağlıklı ve dengeli çalışırsa o ülkede huzur ve umut olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Mesela Belçika'da seçim yapıldı, aylarca hükümet kurulamadı ama bir Allah'ın kulu çıkıp da 'eyvah mahvolduk, devlet bitti' demedi. Devletin kurumları saatin çarkları gibi zaten çalışıyordu. Vatandaş zaten derdini çözüyordu. Almanya'da 4,5 ay beklediler hükümet için. Hiçbir Alman iş adamı, gazeteci 'paranın değeri düştü, ithalat, ihracat vs' diye bir şey söylemedi. Her şey kendi kurallarına göre çalışıyordu. Herkes yasalarla öngörülen görevini yerine getirdiği sürece hiçbir sorun olmaz." diye konuştu.
Devletin bu yapıda olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "A partisi gelir, b partisi gelir ama devletin yapısıyla, işleyen mekanizmaya çomak sokmaz. O zaman devletin mekanizması bozulmuş olur." ifadelerini kullandı.
Rusya-Ukrayna savaşının başladığı gün Tbmm'nin toplanarak milletvekillerinin bilgilendirilmesi gerektiği görüşünü Millet İttifakı ortaklarına da ilettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı gün Güvenlik Zirvesini topladığını söyledi.
"Güvenlik Zirvesinin hukuki bir alt yapısı var mı?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Güvenlik Zirvesi diye bir kuruluş hatırlamıyorum. Kimler katıldı bu zirveye? Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, AK Parti Genel Başkanvekili, grup başkanı, sözcüsü; MİT Başkanı, İletişim Başkanı ve Genelkurmay Başkanı. Bu güvenlik zirvesi devletin zirvesiyle, bunun kurumu Milli Güvenlik Kurumu'dur (MGK) Bunun toplaması gerekir. Ama siz bu kurumu bir kenara bırakıp paralel yapı inşa ediyorsanız ve o yapıyı partileştirmişseniz ciddi bir sorunumuz var demektir." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanı'nın Kazakistan'da olduğu için katılamadığını ancak Dışişleri Bakanlığından da kimsenin zirvede bulunmadığını belirterek, "Böyle bir devlet yönetimini hiç görmedim." diye konuştu.
"Rezalet bir durum"
"Güvenlik Zirvesi AK Parti'nin zirvesi mi devletin zirvesi mi? Hükümetler geçicidir ama devlet bakidir. Siz devletin kurumlarını partileştiremezsiniz." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Aynı gün Parti Sözcüsü açıklama yapıyor: 'Devlet şunu, bunu yapıyor' diye. Sen devlet misin? Sen AK Parti'nin grup sözcüsüsün. Çıkarsın AK Parti'yi anlatırsın ama kalkıyorsun devlet adına konuşuyorsun. AK Parti'nin Parti Sözcüsü kalkar da bu konuda devlet adına nasıl konuşur? Ben devletin bu duruma düşürülmesinden büyük üzüntü duydum.
Arkasından Tbmm'de toplantı oldu. Siz 600 milletvekiline, Tbmm'ye, milli iradeye saygı duyuyorsanız, bu olay Tbmm'de görüşüldüğünde yürütme organından birisi gelir bilgi verir. Bilgi verilmedi. Devletin bu kadar çürüdüğünü, ayaklar altına alındığını, bu kadar itibarsızlaştırıldığını ilk kez görüyorum, rezalet bir durum. Milli iradeye saygı duyun. Hadi kendi muhalefet milletvekillerine saygı duymuyorsun kendi milletvekillerine, Cumhur İttifakı milletvekillerine saygı duy. Nasıl oluyor da TBMM bu kadar devre dışı bırakılıyor. Arkasından matematik dehası Akbaşoğlu açıklama yapıyor. Bu tablo, Türkiye açısından kaldırılamaz bir tablo. Devletin bir saygınlığı, bir kurumsal yapısı var. Çok mu zor Milli Savunma Bakanı'nı görevlendirmek. Hiç yapamıyorsanız Dışişleri Bakanlığından gelip birisi bilgi versin. Çürüyen bir devlet yapısıyla karşı karşıyayız. Devleti ve devletin bütün kurumlarını bir kişinin iki dudağına teslim ederseniz gelinen tablo budur. Bu çok ağır bir tablodur. Siyaset kurumu bu süreç içerisinde başı dik gezemez."
"MGK'yı toplasaydın böyle zikzaklar çizmezdin"
Erdoğan'ın bu konu üzerine sorulan sorulara verdiği yanıtı anımsatan Kılıçdaroğlu, "Tarafsız olması gereken ve tarafsızlığı üzerine namusu ve şerefi üzerine ant içen bir kişi devleti ayaklar altına alamaz, devletin kurumlarını ayaklar altına alamaz. Parti sözcüsü elbette açıklama yapar ama devlet adına açıklama yapıyor." dedi.
"O zirvede akıl çalışmadığı için bütün olaylar net tartışılmadığı için bir kişinin beklentileri doğrultusunda alkışlarla bir tablo ortaya çıktığı için zikzaklar yapmaya başlanıldı." görüşünü öne süren Kemal Kılıçdaroğlu, "Erdoğan 'Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı askeri harekatı kabul edilemez bulduğumuzu ve reddettiğimizi belirtiyoruz. Uluslararası hukuka aykırı gördüğünüz bu adım bölgenin barış, huzur ve istikrarına vurulmuş ağır bir darbedir.' diyor. Doğru, evet doğru. Bakın doğruya doğru diyorum. Madem ki dünyanın istikrarına darbeyse, niçin Avrupa Konseyi'nde gidiyorsun çekimser davranıyorsun? Dün söylediğinin bir gün sonra tam tersini yapıyorsun. Ama MGK'yı toplasaydın böyle zikzaklar çizmezdin. Devlet yetkilileri orada olacaktı. Devlet yetkilileri partililerin önünde devletin hangi sırrını anlatacak?" diye konuştu.
MGK'nın Anayasal bir kurum olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, "Böylesine olağanüstü olayla karşılaştığınızda devletin toplaması gereken ilk kurum MGK'dır. MGK toplansaydı, oradaki bürokratlar ve siyasiler bütün gerçekleri öğrenebilirlerdi. Nasıl konuşmaları gerektiği konusunda bir kanaat sahibi olabilirlerdi. Sen oraya parti sözcüsünü, grup başkanı, genel başkanvekili çağırmışsın, ne kadar işe yaramaz adam varsa çağırmışsın sonra milli güvenlik zirvesi diyorsun. Ne güvenlik zirvesi? Devletin aklı hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız Milli Güvenlik Kurulu toplarsın. Devletin bütün istihbaratı gelir anlatır sana önündeki bütün bilgilerin. Partilerin önünde ne anlatacaklar?" dedi.
"Evet, tarafsız kalmamız lazım, bu işin içine bodoslama girmememiz lazım." diyen Kılıçdaroğlu, "Ağzımızdan çıkan sözü dış politikada ölçerek, tartarak konuşmamız lazım. İç politika gibi değil. Ama bunlar dış politikayı da iç politika malzemesi haline getirdiler. 'Aslansın, kaplansın...' Hadi buyur bakalım. Büyük büyük laflar ediyorsun gidiyorsun orada çekimser oy kulanın diyorsun, niye, Rusya'yı kızdırmayalım diye. Devleti yönetemiyorlar, işin Türkçesi bu. Yüz yıllık devlet geleneğimizi çürüttüler, mahvettiler ama hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bu ülkenin insanının ferasetine güveniyorum." değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)
AA / Ahmet Alp Özden - Politika CHP Genel Başkanı, TBMM, Politika, Güncel, HaberlerEditor : Esha Haber