Antalya'da S.A., kiracısı sarıklı Hasan Hüseyin Navruz'u (52) ve ailesini evden boşaltma geçirmek düşüncesince iddiaya gereğince ilk 3'er ab canlılık ve su aboneliklerini özlük namına alarak kapattırdı, arkası sıra ikametgahını daireye alarak 4 şahsiyet ailenin kaydını sildirdi. Duruma tepkime yayınlayan Navruz, “Resmi dairelerde iş yapamıyorum ayrıca çocuğumu okula bile kaydettiremiyorum" dedi.
Muratpaşa ilçesinde canlı 4 şahsiyet Navruz ailesi, 2 sene ilk Sedir Mahallesi'ndeki müşterek eve 1800 liralık icar ile anlaşarak taşındı. İlk senenin tamamlanmasıyla icar artma oranıyla ait ev sahibi S.A. ile mülaki Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Hasan Hüseyin Navruz, 3 bin 250 lirada anlaştı. Aradan güzeşte müddette 6 Şubat'ta yaşanmış olan iri depremin arkası sıra iddiaya gereğince Navruz'u arayan S.A., kirayı 9 bin 500 liralık gerçekleştirmek istediğini, bildirme etmiyorsa evi boşaltmasını söyledi.
Kira artışını bildirme etmeyen Navruz, anlaştıkları miktardan kirasını ödemeye bitmeme etti. Sözleşme restorasyon zamanı yaklaştığında Navruz ailesi yaşadıkları karşısında şoke oldu. S.A., Navruz namına mukayyet canlılık ve su aboneliğini özlük hesabına aldı. Navruz ise icar sözleşmesiyle tedricen abonelikleri gene özlük namına aldı. Ancak ev sahibi S.A. bu işlemi 2 ab yine tekrarladı. Bunun hesabına avukatıyla Antalya Su ve Atıksu İdaresi'ne başvuran Navruz, abonelik işleminin değişikliğine açımlama koydurdu. Ancak canlılık aboneliğine karışma edemeyen Navruz'un evinin elektriği kesildi.
Bununla yetinmeyen ev sahibi S.A., akıbet şekilde popülasyon müdürlüğüne evinin tapusuyla başvurarak Navruz ailesinin ikemetgahını adresten sildirip kendini kaydettirdi. Şu an tek yerde ikametleri yok Navruz ailesi, bu sebepten dolayı resmi kurumlarda iş yapamıyor. Hasan Hüseyin Navruz, bu sebepten dolayı çocuğunu okula kaydettiremediğini, avukatına vekalet verirken fark zorlandığını söyledi.
Yaşadıkları durumun kanuncu boşluklardan kaynaklandığını tamlayan Hasan Hüseyin Navruz, “2 senedir ailemle baş başa ayrımsız evde müstecir şekilde yaşıyorum. Geçen sene kiramızı 1800 liradan 3 bin 250 liraya çıkarttık. 6 Şubat'taki depremden müşterek güneş sonradan beni arayıp 'Kiranı 9 bin 500 liralık yaptım. Oturmayacaksan 15 güneş içerisinde boşalt' dedi. O günden sonradan kendisiyle görüşmemiz olmadı. 17 Temmuz'dan itibaren abonelikleri üzerime bulunmasına karşın tapuyla gidip 3 ab suyu ve elektriği kapattırdı. Ben icar sözleşmemle gidip suyu gene açtırdım. Elektrik hala kesik" dedi.
'YASAL BOŞLUKLARI KULLANIP, TAPUYLA İSTEDİĞİNİ YAPIYOR'
Yaşadıkları mağduriyetlerin akıbet bulmasını istediğini tamlayan Navruz, “Yasal boşlukları kullanıp, evde ego oturmama karşın tapuyla istediğini yapıyor. Son şekilde ikemetgahımızı da buradan sildirip kendisini kaydettirdi. Sözleşmem bitmeme etmiş bulunduğu biçimde bunu yaptı. Bu sebepten dolayı tek resmi dairede iş yapamıyorum. Avukatıma vekalet özgülemek istedim, elan ilk protesto çekmemiş olsaydım veremeyecektim. Önceden bulunak kaydım bulunduğu düşüncesince vekalet verebildim. Resmi dairelerde iş yapamıyorum, ayrıca çocuğumu okula bile kaydettiremiyorum. Ben yetkililerden bu mevzuya el atmasını istiyorum. Bu eziyetlerin akıbet bulması gerekiyor" sanarak konuştu.
'TAHLİYE İÇİN VİCDANA SIĞMAYAN DAVRANIŞLAR İÇERİSİNE GİRMİŞTİR'
Müvekkilinin sözleşmesinin bitmeme ettiğini ve boşaltma düşüncesince müşterek etken olmadığını kail avukat Muhammet Bahadır Beycioğlu, “Kira bedelini müşterek zamanlar ödemektedir. Ev sahibi tahliyeyi iletmek düşüncesince vicdana sığmayan tavırlar içine girmiştir. 10 günde 3 kat canlılık ve su aboneliğini özlük hesabına aldı. Nüfus müdürlüğünde esassız beyanda bulunarak adreste özlük yaşadığını kanıt ederek ikametgahını da buraya aldırmıştır. Müvekkilim bu sebepten dolayı bankada, noterde, büyüklük dairesinde iş yapamamaktadır. Biz bu mevzuyla ait Cumhuriyet Başsavcılığı'na bireyin özgürlük ve sükununu feshetme suçundan, amme hizmetlerinden yararlanmasını engellediği nedeni öne sürülerek kusur duyurusunda bulunduk. Süreç bitmeme etmektedir ve müspet müşterek meal edinmeyi bekliyoruz" dedi.
EVDEN ÇIKMASI İÇİN KİRACISINA 200 BİN LİRA TEKLİF ETTİ
Öte taraftan Ankara'da ev sahibi Fatma Ş., 4 salname kiracısı Ali K.'ye evden çıkması düşüncesince 200 bin liralık teklif etti. 2 bin 450 liralık icar tutarı ödeyen mütekait Ali K., icar fiyatlarının aşırı efdal bulunduğunu söyleyerek, teklifie reddetti. Ali K.'nin avukatı Selim Ünal, ev malikleri ile kiracılar arasındaki probleminin acemi müşterek ebat kazandığını, ev sahibinin vekilliğini meydana getirdiği kiracısına çıkması düşüncesince 'hava parası' teklif ettiğini söyledi.
Fatma Ş., Etimesgut ilçesindeki evinde 2 bin 450 liraya oturan kiracısı Ali K.'ye, çevredeki denktaş evlerin icar tutarının 15 bin liralık yöresinde olduğunu, kirayı yükseltmemesi yerinde evden çıkmasını istedi. Emekli Ali K., ev kiralarının efdal söyleyerek, 4 senedir oturmuş bulunduğu evden çıkmayacağını belirtti. Fatma Ş., bunun hesabına evi satılığa çıkardı. Ancak müstecir bulunduğu düşüncesince evi satamadığını doğacak devam eden Fatma Ş., emlakçısı kanalıyla da Ali K.'ye, evi boşaltması düşüncesince 200 bin liralık teklif etti. Ali K., bu teklifi de bildirme etmedi.
'HAVA PARASI TEKLİF ETMEYE BAŞLADILAR'
Ali K.'nin avukatı Selim Ünal, vekilliğini meydana getirdiği Ali K.'nın 4 senedir kirada oturduğunu söyleyerek, "Ev malikleri kiracılarını çıkarabilmek düşüncesince bundan sonradan 'hava parası' teklif etmeye başladılar. Bizi arayan emlak bürosu arkadaş, bizim vekilliğini yaptığımız kiracımızın eviyle ilgili müşterek teklifte bulunmuş oldu ve 'Bizim bu evimiz 4 milyon liralık değerinde. Ancak ortamında müstecir bulunduğu düşüncesince evi 3 milyon liraya satamıyoruz. Çıkarsanız size 200 bin liralık peştamallık verelim' dedi. Kiracım da mütekait bulunduğu ve oturmuş bulunduğu fiyata acemi müşterek ev bulamayacağı düşüncesince teklifi reddetti" dedi.
Son 1 senedir bu probleminin bitmeme ettiğini tamlayan Ünal, "Kiracıların da yapabileceği müşterek bilinçlilik yok. Hakları her neyse sonuna denli korumak istiyorlar. Ev sahibi şu an sorun açsa fark iktisap ihtimali yok. 5 sene süresince ayrımsız kanuncu sınırlar içerisinde kirasını alacak, arkası sıra 5 sene dolduktan sonradan gine boşaltma edemez. Sadece miktarın güncellenmesini isteyecek. 5 sene dolduktan sonradan çevredeki icar fiyatlarının emsalleri her neyse o hacim üstünden yapılabilir. Ama bunu da özlük aralarında çözmeleri gibi olmuyor. Daha sonradan ev malikleri sorun açıyor. Ardından mahkeme yüzde 25-30 ortada ölçüm indirimi yaparak, söz gelişi 20 bin liraysa kiralar 14-15 bin liralık oluyor. Ev malikleri ve kiracılar ortada ağır mesail oluyor. Bunun bundan sonradan müşterek çözüme kavuşması gerekiyor. Bu sebeple buna devletin el atması gerekiyor. Kiracı diyor ki; 'Ben kanuncu uç her neyse kiramı arttırıyorum. 5 sene süresince devletin belirlediği bağıntı her neyse ego o payı arttırıp oturabilirim' diyor. Ev sahibi de diyor ki; 'Emsalleri 20 bin liralık olmuş. Ben 2 bin liraya o kişiyi nite oturtabilirim?' diyor. Bu sebeple ev sahibi ve müstecir problemi ayrıksı müşterek boyuta geçmeye başladı" dedi.
'KİRACI OLDUĞU İÇİN KİMSE ALMAK İSTEMİYOR'
Fatma Ş.'nin emlakçısı Merve A. da müvekkilinin evi feda giyinmek istediğini; fakat müstecir bulunduğu düşüncesince kimsenin almadığını söyleyerek, "Fatma Hanım bizlere gelerek, evini feda giyinmek istediğini söyledi. Ancak evinde 4 senedir oturan kiracısı varmış. O sebepten dolayı evi kimesne bildirme geçirmek istemiyor. Almak isteyen de değerinin altında teklif veriyor. Fatma Hanım kiracıya çıkması düşüncesince 200 bin liralık teklifte bulundu. Oturdukları yerde kiralar 15-20 bin liralık arasında. Ev sahibi de ne yapacağını bilmiyor. İçinde müstecir varken evi mesabesinde feda giyinmek da sağlam gibi görünmüyor" sanarak konuştu.
Kaynak: HABER7.COM
Editor : Eshahaber
