Avrupa, 2050 yılına kadar 'karbon nötr' hedefi için geleceğin petrolü olarak adlandırılan hidrojen enerjisi araştırmalarını hızlandırıyor.
AB'nin hidrojen politikasına göre, belirli sürdürülebilirlik kriterlerinin karşılanması koşuluyla, biyokütleden (bitki ve hayvan maddesi) 'yenilenebilir' hidrojen elde edilebilir.
Biyokütle ile ilgili en büyük endişelerden biri, ormanların ve diğer bitkilerin yakıt santrallerine dönüştürülmeye çalıştırılması ve daha fazla CO2 salabilmesidir.
GELECEĞİN PETROLÜ HİDROJENİ MUZ KABUĞUNDAN BİLE ELDE ETTİLER
Öte yandan İsviçre merkezli bilim adamlarından oluşan bir ekip, foto-termal (ışık ve ısı bazlı) tekniklerle elde edilen tüm ürünlerin ekonomik ve iklim açısından güvenli hale getirilebileceğini söylüyor.
İsviçre'deki Ecole Polytechnique Federale de Lausanne (EPFL) yazarlarından Dr Bhawna Nagar, "Çalışmamızın alaka düzeyi, yıllarca atmosferden dolaylı CO2 depoları yakaladığımız gerçeğiyle daha da artıyor." dedi.
Ekibin, bir xenon flaş lambası biyokütleden gaz tedarikini önemli ölçüde artırabilecek yeni bir hidrojen çıkarma yöntemi geliştirdiği bildiriliyor.
Yeni yöntemle, sıkıştırılan kurutulmuş muz kabuklarının anında yenilenebilir enerjiye dönüştürülebildiği, sadece muz kabuğu değil mısır koçanları, kahve çekirdekleri ve hindistancevizi kabuklarından da hidrojen enerjisi elde edilebildiği ileri sürülüyor.
MUZ KABUĞUNDAN NASIL ENERJİ ELDE EDİLİYOR?
Biyokütleyi ısı kullanarak kimyasal olarak dönüştürmenin şu anda iki ana yolu vardır: gazlaştırma ve piroliz. Gazlaştırma, organik materyali 1000°C sıcaklığa kadar ısıtır ve onu biyoyakıt olarak kullanılan sentez gazına (hidrojen, metan, karbon monoksit ve karbon dioksit karışımı) dönüştürür. Bu işlemden sonra geriye, "biyokömür" veya odun kömürü olarak bilinen katı bir karbon kalıntısı kalır.
Piroliz, biyokütleyi oksijensiz kaplarda 400 ila 800°C gibi daha düşük sıcaklıklarda ayrıştırır. Ancak bilim adamları, Chemical Science dergisinde bunun için yüksek sıcaklık ve basınçları kaldırabilecek çok özel reaktörler gerektirdiğini açıklıyor.