Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürlüğündeki AA Spor Masası programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası yapılırken bazı insanların "bizim haberimiz yok, bize danışılmadı." dediğini hatırlatan Sancaklı, yasa yapılırken herkese danışıldığını dile getirdi.
"Tüm kulüp başkanları, Kulüpler Birliği, federasyon, spor hukukçularıyla yüzlerce toplantı yapıldı"
Yeni tip koronavirüs salgınından önce Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile bu konuyu planladıklarını belirten Sancaklı, kanun konusunda 2020'nin aralık ayında Türkiye'deki 128 kulüp ve 64 federasyonun başkanlarıyla görüşüldüğünü vurguladı.
Bir hafta boyunca "Türk sporunun problemlerini nelerdir, nasıl çözülür." konularının tartışıldığına dikkati çeken Sancaklı, "Herkes oradaydı. Orada bakanlığın personeli, kameralar vardı, tutanaklar tutuldu. Toplantılar bitti. Bakanlık bir çalışma başlattı. Biz bu yasayı çıkarmak için Sayın Bakan Bey ile defalarca görüştük. Nasıl bir yasa olması lazım, ne olması lazım, arka planında aslında çok derin çalışmalar yapıldı. Bu toplantıdan Gençlik ve Spor Bakanlığı bir rapor hazırlamaya başladı. Tam rapor bitti pandemi girdi araya. Pandemi girince doğal olarak durdu. Pandemiden 14-15 ay sonra tekrardan Sayın Bakan'ımız bir daha görüştü. Bir daha gündeme getirince çalışmalar başlandı. İnanın tüm kulüp başkanları, Kulüpler Birliği, federasyon, bilim adamları, hukukçular, spor hukukçularıyla yüzlerce toplantı yapıldı." diye konuştu.
"Bu siyaset üstü bir şey"
Saffet Sancaklı, ilk başta 60 maddelik taslak bir yasanın yapıldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Yasayla ilgili diğer partilerin grup başkan vekilleri ve komisyondaki arkadaşlarla konuşurken, 'Bu siyaset üstü bir şey. Türk sporunun geleceğiyle ilgili. Lütfen ona göre davranın. Herkes ona göre pozisyon alsın. Siyaseti bir hafta unutalım.' dedim. Hakikaten de siyaset bir hafta konuşulmadı. Komisyonda ve genel kurul salonunda taslak 60 maddenin 38 tanesinde değişiklik oldu. Grubu bulunan 5 partinin grup başkan vekillerinin imzasıyla önergeler verildi. Bu 38 madde neydi biliyor musunuz? Çoğu kulüplerimizin, federasyonlarımızın itiraz ettiği ve haklı oldukları konulardı. Hem komisyonda hem de orada tartışıldı ve 60 maddenin 38'i değiştirildi. Ben 3 dönemdir milletvekiliyim, gelen taslağın 1-2 maddesinin bile değiştiğine çok az şahit oldum. Bu bir ortak konsensüsle çıktı ve inanın herkese danışıldı, herkesle konuşuldu. Diyorlar ki FIFA ve UEFA ile konuştunuz mu? Tabii ki konuştuk. 'Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden döner mi?' diye soruyorlar. Dönmez, onlarla da görüşüldü."
TBMM'nin yasa çıkartırken çok detaylı çalışmalar yaptığını vurgulayan Sancaklı, "TBMM, yasayı ülkedeki insanların hayrına çıkarır. Bu yasada böyle bir yasa. 'Mükemmel yasa yoktur.' diyorlar, doğrudur. Teker dönsün, bir takım eksiklikler varsa ekleriz. Baktık fazlalık var, onu da düzeltiriz. TBMM bu yasayı yaparken Türk sporunun ve gençliğinin önünü açmak için, federasyonları büyük başarılara götürmek, kulüpleri ayakta tutmak için yapmıştır. 50 yıldır bir düzen gidiyor. Herkesin bir düzeni var. Birilerinin işine gelmiyor bu yasa. Yasadaki maddelerle birilerinin ayağına basmış oluyoruz. Kurulmuş bozuk bir düzen var. Bundan da nemalananlar var. İlla para olarak değil, mevki ve prestij olarak faydalananlar var." ifadelerini kullandı.
Saffet Sancaklı, bu yasanın yaklaşık 20 yıldır gündemde olduğunu anlatarak, "Ne hikmetse birileri devreye giriyor ve ondan sonra da bu yasa çıkmıyordu. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Gençlik ve Spor Bakanımız çok kararlıydı. Bu yasa çıkmasaydı 1-2 sene içinde kulüpler sahaya çıkacak lisans alamayacaktı. Avrupa kupalarına gidemeyeceklerdi. Artık her şey şeffaf olacak. 'Yönetici bulamazsınız.' diyorlar. Asıl şimdi, normal bir şekilde yönetmeye gelen, belli bütçede yöneten, şeffaf yöneticiler gelecek. Bundan sonra yöneticilik daha kolay." diye konuştu.
Yasa çıktıktan sonra "Kulüp başkanlarını hapse mi atacaksınız?" gibi söylemlerin çok duyulduğunu anlatan Sancaklı, "Sanki bizim böyle bir isteğimiz varmış gibi diyorlar, olur mu öyle şey. Ben masanın her tarafında bulundum ve sorunları biliyorum. Dünyada büyük dereceler almanın, Avrupa'da nasıl başarılar elde edilirin, altyapıdan sporcular nasıl yukarı fışkırır, bunun peşindeyiz. Devlet yöneticileri cezalandırmak için nasıl yasa yapsın ki tam aksine onlar için çıkan bir yasa." şeklinde görüş belirtti.
"Yasayı tam okumadan yorum yapmamak lazım"
Yasa çıktıktan sonra Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ahmet Ağaoğlu'yla da görüştüğünü dile getiren Sancaklı, bir sorun olmadığını ve yasayla ilgili bir itiraz da duymadığını anlattı.
Sancaklı, yasanın içeriğine ilişkin de şöyle konuştu:
"Yasayı tam okumadan yorum da yapmamak lazım. Madde madde değerlendirirlerse bu çekincelerinin büyük bölümü bitmiş olacak. Diyorlar ki çok şey Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlandı, bağlanan ne var denetim. Spor bakanlığı kimin devletin. Devlet seni denetleyecek tabii, sen doğru yaptıktan sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı gelip sana ceza mı verecek. Türkiye'nin kanunları var, İçişleri de Maliye Bakanlığı da bunun içinde. Ekonomik bir iş bu, sadece futbol değil ki çok büyük bir sektör. Ülkenin kanunları var üzerine de spor kanunu da eklenmiş bir konu."
"Bir iş yapıyorsunuz çok düzgün yapıyorsunuz, denetime gelen birisinden çekinir misiniz?" sorusunu yönelten Sancaklı, sözlerine şöyle devam etti:
"O zaman işinizi doğru yapın denetim geldiğinde de sıkıntı yaşamayın. Ama eğer birilerinin aklında doğru yönetmek yoksa başka bir şey geçiyorsa aklından denetimden de korkabilir. Mesela bir madde var, daha önce bir kulüp başkanı geliyordu, diyelim ki kulübün 10 lira borcu var sonra gün geliyor gidiyor borç 100 lira olmuş, hiçbir sorumluluğu yok. Yani o aradaki 90 lirayla ilgili doğal olarak toplumun sırtına, taraftarların sırtına biniyor. Öbürü geliyor 100 liradan alıyor borcu 500 lira yapıyor ve şu anda gelinen nokta da 2021 Mayıs'ta 17 milyar TL, 2022 Mayıs'ta 35 milyar TL. O zaman o yılki bütçe belirlensin, o yılki bütçenin içinde kulüp başkanı görev yapsın, bu bütçenin içinde yönetsin."
Kulüp başkanlığına gelecek kişilerin Türk futbolunu da bilen ehil insanlar olması gerektiğini savunan Sancaklı, önemli ülke federasyonlarının kurallarının çok açık olduğunu ve dünyanın büyük kulüplerinin bu kurallara uyduğunu dile getirdi.
"Bu yasa, Türk gençlerinin umudu olacak"
Saffet Sancaklı, yabancı futbolcuya asla karşı olmadığının altını çizip, özellikle İngiltere'deki sistemi örnek göstererek, şunları kaydetti:
"Bizim kulüplerimize ve başkanlarımıza soruyorum, niye 16-17 yabancı alıyorsunuz? 'Avrupa'da başarılı olmak için' diyorlar, ikincisi de 'altyapıdan oyuncu gelmiyor', diyorlar. Birincisi çürüdü, en son Galatasaray, UEFA Kupası'nı aldı. 22 yıldır Avrupa'da başarı var mı? İkincisi, evet altyapıdan oyuncu gelmiyor ama niye biliyor musunuz. Domates yemek için tarlaya tohum ekilir, filiz olur, bakarız sonra çıkar yeriz. Bizimkiler daha tarlayı bulmamış. Sonra altyapıdan oyuncu bekliyorlar. Bu yasa, Türk gençlerinin umudu olacak. Emek veriyorlar, fedakarlık yapıyorlar, 10 yıl oynuyor altyapıda sonra 18 yaşına geliyor, A takıma çıkacak. Bir bakıyor 14-15 yabancı. 30 yaş üstü 10 da abi var. Bir an da duvara tosluyorlar, morali bozuluyor. Bu çocuklar böyle kayboluyor. Bu bütçelerle yabancılara o kadar para veremeyecekler. Yabancı alırken kılı kırk yaracaklar. 16 değil 3-4 alacak. Geri kalanlara altyapıdan olacak."
"Birkaç sene içerinde Türk sporunda futbolcular fışkıracak"
Saffet Sancaklı, TFF'nin genç oyuncularla ilgili kadroda bulundurulma kuralına da değinerek, "Yanılmıyorsam sezon başında verilen kadro 28 kişi. En az 10'u altyapıdan olacak, göreceksiniz. 20 kulüp ne yapar, 200 oyuncu eder. Bir de TFF 2. Lig'de 200 oyuncu düşünün, 1 sene sonra listelerde 400, 20 yaş altı oyuncu göreceksiniz. Peki bu çocuklar 20 sene sonra neler olacak. Bunların hepsi A takımda oynayacak. Fenerbahçe'de bir Arda çıktı, 16 yaşında bütün Türk futbolu heyecanlandı. Arkada Ardalar bekliyor. Birkaç sene içerinde Türk sporunda futbolcular fışkıracak. Yabancı da gelsin ama en kalitelisi gelsin. Bize en verimli olacak olanı gelsin. Türk futboluna bir şeye katacak olanı gelsin." şeklinde konuştu.
Bazı kulüplerin gelirlerinde 5 yıla varan temliklerinin bulunduğunu söyleyen Sancaklı, "Sakın şöyle bir şey anlaşılmasın, 'Devlet alacak, kulüplerin borçlarını kapatacak.' Akla o geliyor. Hayır, ben karşıyım, kamunun parasının, profesyonel kulüplere böyle verilmesine karşıyım." diyerek görüşlerini aktardı.
Türkiye'de 65-70 milyon kişinin futbolla ilgilendiğini anlatan Sancaklı, şunları belirtti:
"TBMM'den bakınca, kulüplerin, Türk futbolunun bu duruma gelmesi de bir sorun. Bunu kaldırmak için hep beraber çalışacağız. Ama hadi 'Sizin borçlarınızı hep beraber silelim, alın size para verelim, gidin borçlarınızı ödeyin.' şeklinde olmasına da ben çok sıcak bakmıyorum. Şahsi fikrimi söylüyorum ama bir formül de bulunacak. Ben size bir şey söyleyeyim mi; gidin şu anda UEFA'ya, FIFA'ya mali fair-play bir tablosuna bir bakın, hep bizim dosyalarımız. Bu takımların çoğu Süper Lig'de oynayamaz. Bir alt lige düşer. Türk futbolu dünyada parasal olarak 6. sırada ama FIFA'da 43'üncüyüz. O zaman bir terslik yok mu?"