
Ege'de tsunami tehlikesi var mı? Uzmanlardan peş peşe açıklama! 'İki kent tehdit altında'
GALERÄ°NÄ°N DEVAMI




Depremlerin oluşumunu anlatan Prof. Dr. Görür, "Şimdi bu depremlerin oluş mekanizması, Afrika levhasının Anadolu levhasının altına dalıp tüketilmesi ile olur. Afrika levhası Anadolu levhasının altına Helen - Kıbrıs yayı boyunca dalıp, tüketiliyor. Helen - Kıbrıs yayı bir dalma-batma zonu. Dolayısıyla Afrika levhası da Anadolu levhasının altına bu dalma-batma zonu nedeniyle dalıp, tüketiliyor. Bu dalma-batma üstteki levha olan Anadolu levhasında kuzey güney yönünde önemli ölçüde bir gerilmeye neden oluyor. Bunun sonucunda orada normal faylar meydana geliyor. Bu arada bizim Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara bölgesindeki Güney kolu bu bölgeye kadar uzanıyor. Belli ölçüde ilişkisi var. Dolayısıyla bu bölgede depremler volkanizmanın dışında, tektonik nedenlerle meydana geliyor. Volkanizmanın da belli bir etkisi olabilir. Volkanizmanın yalnız başına bu depremleri ürettiğini ben zannetmiyorum.
">
Bölgedeki fay hatlarını açıklayan Prof. Dr. Naci Görür, "Bu bölgede 3 mekanizma var. DoÄŸrultu atımlı bir fayzonu, Afrika levhasının dalması sonucu oluÅŸan kuzey güney gerilmesine baÄŸlı bir normal atımlı fayzonu ve üçüncüsü de volkanizma. Bazı insanlar volkanizmanın bu depremlere neden olduÄŸunu sanıyor. Bizim hem Yunan meslektaÅŸlarımızda temasımız sonucu hem bizim düşüncemiz, burada Afrika levhasının dalıp, batması sonucu Ege’de meydana gelen gerilmeye baÄŸlı olarak meydana gelen depremlerin kökeni veya bugün oluÅŸ nedeni tektonik neden. O nedenle, 'Faylı nedenler' diyoruz. Bunlar daha çok eÄŸim atımlı fayların doÄŸrultu atımlı faylarla etkileÅŸimi sonucu bu depremler meydana geliyor. EÄŸer Türkiye sınırlarına doÄŸru normal atımlı bir fay geliÅŸimi, yırtılması olursa Aydın ile MuÄŸla arasındaki kıyılarımız tehdit altına girebilir. Tsunami olabilir. Belli ölçüde yıkım olabilir. Onun için biraz dikkatli olmak gerekir" ÅŸeklinde konuÅŸtu.
">
Deprem fırtınasının bir süre sonra sona ereceğini söyleyen Prof. Dr. Görür, "Belki de hiçbir şey olmayacak. Afet boyutunda bir hareket olmayacak. Bu deprem fırtınası 5 - 10 gün içerisinde azalıp yok olacaktır. Çünkü deprem fırtınalarının böyle bir özelliği de var. Genellikle büyük bir yıkıma neden olmadan, büyük bir depreme neden olmadan, gerekli hareketleri son buldurabiliyor. Sık sık olması o gerilmenin devam ettiğini, etkin olduğunu gösteriyor. Hiç azalan bir şey yok. Aksine gittikçe çoğalıyor. Gittikçe gelişip, büyük faylar oluşturacak, deprem oluşturacak evreye gelirse, o zaman daha zararlı olabilir. Türkiye'yi de etkileyebilir. Ama aksi halde bugün dalma-batma hareketine bağlı olarak lokal bir bölgede kırılma, gerilme, normal faylanma ve belli ölçüde volkanik faaliyetler sonucu bugünkü depremler oluşuyor. Büyük bir deprem oluşturması için daha fazla yırtılmanın, kırılmanın olması lazım" ifadelerini kullandı.
">
Yunanistan'ın depremlerin baÅŸlangıcından itibaren aldığı önlemleri de deÄŸerlendiren Prof. Dr. Görür, "Ben Yunanlıların çok ders verir nitelikte bir hareket yaptığını düşünüyorum. Bu iÅŸi önemsediler ve çevre adaları boÅŸalttılar. Oraya gerekli aletleri koydular. Yardım ekiplerini çağırdılar. Ölçüm ekiplerini getirdiler. Gerçekten gerekli önlemleri aldılar. Daha büyük bir deprem olsa bile insanların can kaybının olmayacağı kesin. Bence doÄŸru, yapılması gereken bir iÅŸi yaptılar. Umarım bu hepimize ders olur. Biz güney kıyılarımızda, Aydın’dan MuÄŸla’ya kadar Santori’ni Adasında olan depremselliÄŸe baÄŸlı olarak bir takım önlemler alıp almadığımızı ben bilmiyorum" dedi.
">
">



">


">


">

Ege Denizi'nde 28 Ocak itibarıyla yoğunlaşan sismik hareketlilik sonucunda bölgedeki deprem sayısı 600'ü geçti. Yunanistan'ın Santorini Adası'nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda yoğunlaşan, derinlikleri 5 ile 25 kilometre arasında değişen ve uzmanlar tarafından volkanik nedenlerden kaynaklandığı belirtilen depremler Türkiye'de de hissedilip tedirginliğe neden oldu.
TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Santorini Adası'ndaki volkanın patlaması tsunami ve depreme yol açar açıklamaları olduğunu hatırlatıp, "Doğrudur ancak bunlar lokal olarak etkiler. Asıl büyük olay, kuraklık yaratması. Volkan patlamaları olağanüstü kuraklığa neden olur.
2 kent için tsumani uyarısı: 'Tehdit altına girebilir'
Dünyada 120 civarında aktif volkan olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Yaşar, "Bazı volkanlar çok büyüktür. Büyük volkanlar patladığı zaman büyük bir kuraklığa neden olur. 1991 yılında Filipinler'deki Pinatubo Yanardağı patladı. Son 130 yılın en büyük patlamasıydı. Hava sıcaklığı bir anda 0,5 derece düştü ve barajlarımız boşaldı. Türkiye olarak ilk kez Bulgaristan'dan elektrik satın aldık. ABD ve Avrupa, su tasarrufu yönünde önlemler aldı" diye konuştu.
Santorini Adası nerede
'KURAKLIK EKONOMİK KRİZ, AÇLIK VE SAVAŞLAR DEMEKTİR'
Santorini Adası'ndaki volkanın Pinatubo'dan 15 kat büyük olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Doğan Yaşar, şöyle devam etti:
"Batık kent Atlantis'in olduğu yer, Santorini Adası. Buradaki volkan yaklaşık milattan önce 1600'lü yıllarda patlamadan önce ada ticaret merkeziydi. Gerek Karadeniz'den Rusya'dan gerek Mısır ve Akdeniz'den gelen gemiler mallarını orada boşaltıyordu. O dönemin en zengin kentiydi.
Tüm para ve ticaret orada dönüyordu. Volkan patlamasından sonra adanın 3'te 1'i sulara gömüldü. Gelen bazı gemiler adayı bulamadı. Sonradan ada batık kent Atlantis'e evrildi. Son 10 bin yılda, Tambora Yanardağı'ndan sonra patlayan en büyük volkan Santorini'dir. Müthiş bir kuraklığa neden olur. Kuraklık ekonomik kriz, açlık ve savaşlar demektir"
1925'te Santorini Adası'ndaki patlama görüntüleri yeniden gündem oldu
'VOLKAN PATLAMASI DURUMUNDA 3-4 SENE YAÄžIÅž AZLIÄžI OLACAK'
Tüm dünyada yer altı suları ciddi bir konu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yaşar, "Kaçak kuyu açamazsınız. 2023 yılında İspanya'da 256 kaçak kuyu açıldı. Kaçak kuyuları açanlar, cezaevine girdi.
[Santorini Adasında korkulu bekleyiş... Kolumbo volkanı patlarsa hangi etkileri olacak Prof. Dr. Doğan Yaşar asıl büyük tehlike konusunda uyardı]
Yer altı suları çok değerli. Volkan patlaması durumunda 3-4 sene yağış azlığı olacak. O zaman su ihtiyacı yer altı sularından karşılanacaktır.
İşte bu nedenle yer altı sularına dokunmamak gerekiyor. Hep 2-3 yıllık bir rezerv saklanması gerekiyor. Maalesef biz bunu yapmıyoruz. Türkiye'de 550 bin kuyu olduğu tahmin ediliyor. Bunun 120 bini ise kaçak" dedi.
Editor : Eshahaber