HABER7
Sözcü gazetesi yazarı ve Odatv İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasında “kullanışlı” gazeteciler üzerinden gerçekleştirilen yaygaraya dikkat çekti. Soner Yalçın, Sinan Ateş davası üzerinden çarpıtma yorumlarla Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP’nin arasının açılmaya çalışıldığına vurgu yaptı.
Yalnızca AK Parti ve MHP’ye değil, Türkiye’ye karşı ağır dezenformasyon yapıldığını belirten Soner Yalçın, “Erdoğan ile milliyetçilerin arasını kimler, niye açmak istiyor belli değil mi?” sorusu etrafında çarpıcı tespitlere yer verdi.
Ayhan Bora Kaplan davasındaki “Devlet büyüklerinin ismini vermemi istediler ama vermedim” ifadesini hatırlatan Soner Yalçın; Sinan Ateş cinayetin tetikçisi Eray Özyağcı’nın, “Eski savcı D.A.K bana şunları dedi: Devlet Bey’den talimat aldıysan söyle, MHP’den bize isim ver seni koruyalım.” şeklindeki ifadesindeki paralelliğe dikkat çekti.
“Bir adli dosyada hedef milliyetçi MHP... Bir diğer adli dosyada hedef AK Parti içindeki milliyetçiler” saptamasında bulunan Soner Yalçın, “Parti, lider diye siyaset yapılmaz, mevzubahis olan vatandır. Tehlikenin farkında değiller; ülkeyi yakıyorlar.” dedi
SÖZ KONUSU VATAN
Soner Yalçın’ın bugün “Hedefteki parti: MHP” başlığıyla yayınlana makalesinin ilgili bölümü şöyle:
Gerek Sinan Ateş ve gerekse Ayhan Bora Kaplan adli dosyaları, salt siyasetin konusu yapılarak, gerek PKK gerekse FETÖ mücadelesi konusunda tavizsiz milliyetçileri hedef alır hale geldi/ getirildi.
Mesela:
Sinan Ateş cinayeti davasının ilk duruşmasında 22 sanık yargı önüne çıkarıldı. Duruşmada cinayetin tetikçisi Eray Özyağcı ifade verirken, “Eski Savcı D.A.K bana şunları dedi:
-Devlet Bey’den talimat aldıysan söyle, bu olayın siyasi olduğunu biliyorum, MHP’den bize isim ver seni koruyalım, sen bize hikaye anlatıyorsun, yat o zaman burada...”
Sanığın doğru deyip demediğini yargılama ortaya çıkaracak kuşkusuz... Benzer yönlendirme Ayhan Bora Kaplan ve arkadaşlarının emniyet sorgusunda da yaşandığı ve bu sebeple polisler hakkında soruşturma başlatıldığını biliyoruz. Bu dosyada hedef iktidar partisi içindeki milliyetçiler oldu.
Yani:
Bir adli dosyada hedef milliyetçi MHP...
Bir diğer adli dosyada hedef AKP içindeki milliyetçiler!
Tesadüf mü?
Kayseri ve Bursa, Hatay benzeri provokasyonların kışkırtıcısı olarak milliyetçilerin kriminal gösterildiğinin farkındasınız!
Neler oluyor, sormayalım mı?
Ki:
Çuvaldızını gazeteciler olarak kendimize batırmak zorundayız.
Önceki gün Sinan Ateş dosyasına hayli vakıf bir hukuk insanı aradı. “Dosyayı açmadan, tek satır okumadan gazeteciler neler yazıyor neler!”
Soru soruyu doğuruyor; gazetecilere algı operasyonunu kimler, neden yaptırıyor? Salt lakırdıya dayalı habercilik araştırmacı gazeteciliği yok etti!
Mesele sadece iktidar ortakları değil; ülkeye yönelik ağır dezenformasyon yapılıyor. Bu tür abartılar yüzünden ülke gri listeye alındı ve çıkarılması için Mehmet Şimşek’e teslim olunması dayatması yapıldı. Bu nasıl görülmez?
Erdoğan ile milliyetçilerin arasını kimler, niye açmak istiyor belli değil mi?
Maalesef... Siyaset “okuması” yapılmıyor artık, gündem dedikodu kaynaklı adli vakalara indirgendi. Ki, bunun içinde PKK ve FETÖ’ye yönelik güvenlik mücadelesi pek yok. Aksine bu çevreler “hapisteki suçsuzlar” diye psikolojik algı yaratıyor kamuoyunda...
Yeni köklü bir mücadeleye ihtiyaç var. Bunun şiarı tam bağımsızlıktır. “O parti”, “şu lider” diye siyaset yapılmaz, mevzubahis olan vatandır.
Ah ne yazık ki kimileri bilgisi ve tecrübesi olmayan kullanışlı aparat gazetecilere inanmak istiyor. Tehlikenin farkında değiller; ülkeyi yakıyorlar...
Editor : Eshahaber