G20 ülkeleri, küresel gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 85'ini ve dünya petrol ve gaz tüketiminin yüzde 75'ini oluşturuyor.
İklim Şeffaflığı (Climate Transparency), Dubai'de düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP28) öncesinde, "G20 Hızlandırma Çağrısı - Petrol ve Gaz İçin Zaman Tükeniyor" başlıklı raporunu yayınladı.
ABD, yüzde 25 ile emisyonlarda tarihsel sorumluluğu en yüksek ülke olurken, ABD'yi yüzde 22 ile Avrupa Birliği, yüzde 13 ile Çin, yüzde 6 ile Rusya, yüzde 4 ile Japonya ve yüzde 3 ile Hindistan takip ediyor.
FOSİL YAKIT KULLANIMININ AZALTILMASI AMAÇLANIYOR
Bu nedenle, iklim değişikliğiyle mücadele için fosil yakıt kullanımının azaltılması ve emisyonların düşürülmesinde G20 ülkeleri en büyük sorumluluğu taşıyor.
Buna rağmen kişi başı petrol ve doğalgaz tüketiminde başı çeken sanayileşmiş ülkeler, bu tüketimlerini belirgin şekilde düşürmeye yönelik neredeyse hiçbir adım atmıyor.
2050'ye kadar planlanan küresel petrol ve gaz genişleme yatırımlarının üçte birden fazlasını ABD oluştururken, bu ülkeyi Kanada ve Rusya takip ediyor.
Dünyanın gaz tüketiminin yüzde 75'i ve gaz üretiminin üçte ikisi G20 ülkelerinde gerçekleşiyor.
DOĞALGAZ ÜRETİM RAKAMLARI
ABD, Rusya, Çin ve Kanada, G20 ülkeleri arasında gaz üretiminde başı çekmesine rağmen bu ülkelerin üretimi arasında da belirgin farklar söz konusu. ABD'nin gaz üretimi yıllık bir milyon ton, Rusya'nın yıllık 600 milyon ton, Çin'in 200 milyon tonun üzerinde ve Kanada'nın yaklaşık 200 milyon ton yıllık gaz üretimi bulunuyor.
Suudi Arabistan, Kanada, Rusya, ABD ve Avustralya ise kişi başı gaz tüketiminin en yüksek olduğu G20 ülkeleri olarak öne çıkıyor.
PETROL ÜRETİMİNİN ÜÇTE İKİSİNDEN SORUMLU G20 ÜLKELERİ
Küresel petrol üretiminin üçte ikisinden sorumlu G20 ülkeleri arasında, ABD ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi Suudi Arabistan, Rusya, Kanada ve Çin izliyor. Bu 5 ülke, dünya petrol üretiminin yüzde 50'sinden fazlasını oluşturuyor.
G20 ülkeleri dünya petrol tüketiminin de yüzde 75'ini gerçekleştiriyor. Bu tüketimin yüzde 21'ini tek başına ABD gerçekleştiriyor. Çin yüzde 15 ile ABD'yi takip ediyor.
Fosil yakıt üretimi ve tüketiminin yüksek seyrettiği G20 ülkelerinin bu kaynaklara sağladığı sübvansiyonlar ise geçen yıl bir trilyon dolara ulaştı ve 2021'deki miktarın dört katına çıktı. Rusya, Suudi Arabistan, Meksika ve Birleşik Krallık, en fazla sübvansiyon sağlayan G20 ülkeleri oldu.
Rapora göre, G20 ülkelerindeki petrol ve gaz tüketim oranları, küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması hedefiyle uyumlu ve sürdürülebilir değil.
ABD, FOSİL YAKITLARI 30 YIL İÇİNDE TERKETMEYE HAZIRLANIYOR
ABD, yirmi–otuz yıl içinde fosil yakıtları saf dışı edip yüzde yüz temiz, yenilenebilir enerji kullanır hale gelebilir. Ülkenin kömür, petrol, doğalgaz ve nükleer enerjiden nasıl kurtulacağına yönelik olarak her eyalet için farklı bir strateji belirleyen Stanford Üniversitesi profesörlerinden Mark Jacobson’ın cüretkâr vizyonu bu yönde.
Günümüzde ABD elektriğinin ancak yüzde 13’ü yenilenebilir enerjiden sağlanıyor. Jacobson’ın hedefine ulaşmaksa, Apollo programı, eyaletler arası otoyol sistemi, nükleer bomba ve ordunun II. Dünya Savaşı cephanesinin tamamı gibi, ülkenin bugüne dek tamamladığı en iddialı projelerinden birkaçını, üstelik aynı anda, gerçekleştirmesiyle eş anlamlı. Yenilenebilir enerji üretip depolayan sistemler inşa etmeyi ve kurmayı içeren bu değişimin maliyeti kabaca 15 trilyon dolar –yani her bir Amerikalı başına 47 bin dolar.
Editor : Eshahaber