Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 6 ülkeyi kapsayan Latin Amerika turuna, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in de katıldı. Acet, Yeni Şafak'taki, "Dünyanın öbür ucundan bildiriyorum" başlıklı yazısında, Güney Amerika turunun ekonomi gündeminin ön planda olduğunu vurgulayarak şunları yazdı:
"Malum, Erdoğan yönetiminde Türkiye, bir süredir sıcak para baskısını azaltıp, ihracata dayalı ekonomi modelini öne çıkarmaya, bu modeli güçlendirmeye çalışıyor. 2021 sonunda ihracatta 225 milyar dolara ulaşıldı. Bu yıl bu rakamı 250 milyar dolara çıkarma gibi bir hedef belirlenmiş durumda. Bu hedeflere ulaşılması için, pazar çeşitliliğini sağlamak, yeni pazarlara ulaşmak, uzak coğrafyalarla ilişkileri derinleştirmek önem taşıyor. Uzun, tempolu ve yorucu diye nitelendirdiğim gezinin temel misyonu bu."
İşte Mehmet Acet'in bugünkü köşe yazısı:
Bugün sizlere uzaklardan, çok uzaklardan bildiriyorum.
Cuma günü Ankara’dan kalkan uçağımızın Güney Amerika ülkelerinden Uruguay’ın Başkenti Montevideo’ya ulaşması tam 21 saat sürdü (Yakıt ikmali için Moritanya’nın başkenti Nuakşot ve Sao Paulo’da verilen mola dâhil).
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 6 Latin Amerika ülkesini kapsayan gezisini izlemek üzere buralara geldik.
Bir kısmı tamamlanmış olan programda sırasıyla Uruguay, Brezilya, Ekvator, Kolombiya, Panama ve Venezüela var.
İtiraf edeyim, coğrafya ilgim fena olmamasına rağmen, gezi programı elime ulaştığında bu ülkelerin bazılarının haritadaki yerlerini teyit etme ihtiyacı hissettim.
Hızlı, tempolu ve biraz da yorucu bir gezi bu.
Gittiğimiz her yerde bir gece kalıyoruz, uçağımız her gün bir yerlerden kalkıyor, başka bir yere geliyor, ki bu çoğunlukla bir ülkeden başka bir ülkeye oluyor.
(Gazeteci olarak bu uzun maratonda 7 kişiyiz. Sibel Erdem, Işınsu Tezkan, Murat Çelik, Baran Sevişoğlu, Fuat Kozluklu, Metin Algül ve bendeniz)
Sizler bu yazıyı okuduğunuz sıralarda biz, Allah’tan bir mani gelmemesi halinde gezinin dördüncü ayağı olan Kolombiya’ya ulaşmış olacağız.
LATİN AMERİKA ÇIKARMASI VE TİCARİ İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRME ARAYIŞLARI
Hemen ifade edeyim, ekonomi gündemi ön planda olan bir gezi bu.
Malum, Erdoğan yönetiminde Türkiye, bir süredir sıcak para baskısını azaltıp, ihracata dayalı ekonomi modelini öne çıkarmaya, bu modeli güçlendirmeye çalışıyor.
2021 sonunda ihracatta 225 milyar dolara ulaşıldı. Bu yıl bu rakamı 250 milyar dolara çıkarma gibi bir hedef belirlenmiş durumda.
Bu hedeflere ulaşılması için, pazar çeşitliliğini sağlamak, yeni pazarlara ulaşmak, uzak coğrafyalarla ilişkileri derinleştirmek önem taşıyor.
Uzun, tempolu ve yorucu diye nitelendirdiğim gezinin temel misyonu bu.
Bakan Çavuşoğlu’nun bu gezisi Türkiye’nin Latin Amerika ülkeleri arasında ekonomik ilişkileri en güçlü olan Brezilya’nın daveti üzerine planlanmış.
Bu arada, gitmişken diğer başka ülkeleri de ziyaret edebiliriz diye düşünülmüş.
Çavuşoğlu konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açınca, “Zor olmayacaksa iyi olur” cevabını almış.
Bu arada diğer 5 ülkeden 1-2 gün içerisinde hemen olumlu yönde geri dönüşler alınmış.
TÜRKİYE’NİN AKTİF DIŞ POLİTİKASI YAKIN İLGİ GÖRÜYOR
Çavuşoğlu’nun Uruguay gezisi, enteresan bir atmosferde geçti.
Güney Amerika’da küçük ülke burası.
Futbolseverler, güçlü teknik kapasitesi olan milli takımları ve Muslera, Lugano gibi bizde büyük takımlarda oynayan futbolcular üzerinden tanıyorlar Uruguay’ı.
Siyasi bakımdan burada söz konusu etmem gereken husus, hükümetin Türkiye yaklaşımı ve Ermeni diyasporasıyla ilişkili.
3,5 milyon nüfusu olan ülkede 20 bin civarında Ermeni kökenli Uruguay vatandaşı yaşıyormuş.
Ama her yerde olduğu gibi burada da güçlü bir lobileri var.
Bununla birlikte Uruguay yönetimi özellikle son bir senedir Türkiye ile ilişkileri Ermeni lobisinin gölgesinden çıkarmak adına bir irade ortaya koymuş.
Ermeniler ne derse desin, Türkiye ile ekonomik ilişkileri güçlendirme niyetini ifade eden bir irade bu.
Çavuşoğlu’nun gezisi, Ermeni soykırım iddialarının gündeme geldiği 24 Nisan’dan bir gün öncesine denk gelmesine rağmen, Uruguay hükümetinin Montevideo’daki Türk büyükelçiliğinin açılışına üç bakanla katılmasını bu niyetleriyle ilişkilendirmek mümkün.
Gerçi, açılış sırasında 70-80 kadar göstericinin elçilik binasının çok yakın bir yerine kadar yaklaşıp orada eylem yapmalarına izin verilmesi, Uruguay hükümetinin Ermeni diyasporasının baskısına direnç göstermekte zorlandığının bir işaretiydi ama bu durumu Türkiye ile ekonomik ilişkileri güçlendirme arayışlarından vazgeçtikleri şeklinde yorumlamak da doğru olmaz.
AK Parti hükümetinin Latin Amerika açılımı öncesi bu coğrafya ile ticari ilişkilerin hacmi 1 milyar dolar seviyelerinde imiş. Açılımın pozitif katkısıyla bu rakam şimdi 15 milyar dolara kadar yükselmiş.
Ama dediğimiz gibi, daha fazla, çok daha fazlasına ulaşmak güçlü bir irade ve kararlı bir takiple mümkün olabilir.
Mesela, Uruguay’la ticaret hacmi şimdi 350 milyon dolar seviyelerinde ancak bu rakamın hızlıca 1 milyar dolara çıkarılması gibi bir hedef söz konusu.
Diğer yandan Türkiye’nin aktif dış politikası, savunma sanayii alanında kaydettiği ilerlemeler dünyanın her tarafında olduğu gibi buralarda da yakından izleniyor, dikkat çekiyor, ilgi görüyor, merak celbediyor.
Gezinin özellikle Brezilya ayağında bu alaka hemen kendisini hissettirdi.
Yarın oradan devam ederiz.