Esha tv
Gündem

TURKOVAC bilim literatürüne girdi

Türk aşısı TURKOVAC'ın Faz-3 çalışması ara sonuçlarına ilişkin makale, 4 Kasım’da hakemli dergilerde yayımlanarak bilim literatürüne girdi.

TURKOVAC bilim literatürüne girdi
02-12-2022 11:23

TURKOVAC aşısının “İki Dozluk Programlarının” etkililiği ve güvenilirliğine ilişkin, diğer bir inaktif aşı olan Coronavac aşısıyla karşılaştırmalı Faz-3 çalışması ara sonuçları uluslararası hakemli dergide yayınlandı. 22 Haziran 2021 ile 7 Ocak 2022 arasında, Türkiye çapında 10 ayrı üniversitede, 18-55 yaşları arasında 1290 gönüllüye, ikincisi 28. günde olmak üzere iki doz aşı uygulanarak yapılan çalışmaya göre TURKOVAC, etkinlik açısından Coronavac ile benzer sonuçlar verdi. Zaten uygulamada olan Türk aşısının uluslararası arenada tescillenmesi, tıp çevrelerinde sevinçle karşılandı. Prof. Dr. Deniz Çalışkan ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Alper Şener, TURKOVAC’ın bilimsel camiada rüştünü ispat ettiğini, bu başarıyla gurur duyduklarını söylediler.

DÜŞÜK GELİRLİ ÜLKELER İÇİN AŞIYA ERİŞİM KOLAYLIĞI

Bilimsel hakemli dergilerde yayınlanan makalelere ev sahipliği yaparak açık erişim sağlayan yayın kuruluşu MDPI (multidisciplinary publishing institute)’de yayınlanan makalede “Sonuçlarımız, TURKOVAC'ın en az Coronavac kadar etkili olduğunu ve 18-55 yaş arası bir popülasyonda çok iyi bir güvenlik profiline sahip olduğunu gösterdi.” ifadesine yer verildi. Faz-3 çalışması raporunda TURKOVAC’ın “İkinci dozdan 14 gün sonra semptomatik KOVID-19'u önlemede 18-55 yaş arası kişilerde yüzde 41,03'lük göreceli risk azalmasıyla Coronavac'tan daha aşağı olmadığını gösterdiği” ifade edildi.

Makalede, aşının farklı VOC'lere karşı etkililiğini ve koruma süresini göstermek ve yaşlı nüfus, ergenler, küçük çocuklar ve belirli kronik hastalıkları olan bireyler üzerindeki güvenlik ve etkililiğini değerlendirmek için TURKOVAC'ın performansı hakkında daha fazla veriye ihtiyaç olduğuna dikkat çekildi. TURKOVAC ile ilgili Faz-4, yani uygulama sonrası izlem, veri toplama çalışmaları da devam ediyor.

İnaktif aşıların, 2–8 derecelik normal buzdolabı sıcaklıklarında üç yıldan uzun süre sevk edilip rafa kaldırılabildikleri anımsatılan makalede, düşük ve orta gelirli ülkelerde, hem birey hem de toplum sağlığı açısından KOVİD -19 aşılarının bulunabilirliğini artırmak açısından TURCOVAC’ın başarısının önemi vurgulandı.

Kovid -19 aşısı TURKOVAC'ın 2021'in sonunda acil kullanım onayı almasıyla Türkiye koronavirüs aşısı üreten 9 ülkeden biri olmuştu. Erciyes Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) iş birliğiyle geliştirilen TURKOVAC'ın ilk aşaması olan Faz 1 çalışmaları 5 Kasım 2020'de başladı. İlk dozu 10 Şubat 2021’de yapılan Faz 2 çalışmalarında da aşıyla ilgili olumlu veriler elde edildi. Yerli Kovid -19 aşısının Faz-3 kapsamındaki ilk dozu, 22 Haziran 2021'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın video konferans ile katıldığı Ankara Şehir Hastanesindeki programda yapılmıştı.

YERLİ AŞIYA YOĞUN İLGİ

​Prof. Dr. Alper Şener, “Türkiye uzun bir aradan sonra bir aşıyı ilk defa tamamen yerli sermayeyle, yerli girişimciyle ve kendi araştırmacılarıyla geliştirmiş ve Faz çalışmalarını tamamlamıştır. Sahada uygulanıyor olması da çok önemli. Ürünler geliştirilir, piyasaya sunulur ama sahada karşılık bulmaz. Kendi hastanemizde diğer aşı sıraları boşken TURKOVAC’ta aşı kuyruklarına şahit olduk. Vatandaşın gösterdiği bu ilgi de çok önemli. Özlediğimiz, gurur duyduğumuz bir şey.” dedi.

Prof. Dr. Deniz Çalışkan, sonuçların hakemli dergide yayımlanmasıyla birlikte TURKOVAC’a ilişkin endişelerin ortadan kalktığını belirterek, “Önümüzdeki dönem salgınlar öngörmek mümkün. Bu şartlarda kendi olanaklarımızla ürettiğimiz bir aşımızın olması büyük bir gurur vesilesi. Üreten ekibe şükran borçluyuz. Şimdi hakemli dergide yayımlanmasıyla metodolojinin güvenli olduğu teyit edilmiş oldu” diye konuştu. Prof. Dr. Çalışkan, kullanım onayı aldıktan sonra TURKOVAC ile çok sayıda kaybın önüne geçildiğini anımsattı.

TARİHE ŞAHİT OLUYORUZ

Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Alper Şener, TURKOVAC’ı geliştiren ekibin, daha önce Kırım Kongo aşısını belli bir aşamaya getirdiğini ancak sonuçlandıramadığını anımsatarak şöyle konuştu: “Aynı ekip, inaktif korona aşısını, bütün dünyayla aynı zaman dilimi içinde, yaygın kitlesel uygulama aşısı durumuna getirdi, bu büyük bir başarı. Aşılar geliştirilir ama uluslararası otoriteler, DSÖ tarafından kabul görmediği sürece yerel kalır. TURKOVAC, DSÖ’nün bilimsel gözleminden geçti. Uygulama aşamasında kabul gördü. DSÖ’nün listesinde yer aldı. Daha da önemlisi, DSÖ’nün azgelişmiş ülkelere aşı bağışı için kurduğu Covax sisteminde de yer aldı. Kovid 19 süreci, Türk bilim camiası açısından gurur verici aşamalarla ilerledi.”

Prof. Dr. Alper Şener, bir diğer aşamanın, Kovid 19’un teşhisi için geliştirilip hızla uygulamaya konulan yerli PCR kitimiz olduğunu belirtti. Şener, “Sahada uygulandı. Hem Türkiye’de hem Afrika kıtasında pek çok ülke, PCR kitlerimizi TÜSEF’in öncülüğünde, para ödeyerek satın aldı. En son Sağlık Bakanımız bir açıklama yaptı: Türkiye, aynı anda hem Kovid ve İnfluenza, hem RSA virüslerini analiz eden bir kit geliştirdi. Yerli ve milli sermayeyle. Bu da çok yakın bir vadede uygulamaya geçecek. Solunum yolu patojenlerini yakalamaya yönelik tanı kitleri, teknoloji piramidinin tepesidir. Pek çok kit geliştirilebilir ama solunum yolu problemlerinin tanısında hep problemler yaşanmıştır. Türkiye bu üç başarıyla çok büyük bir mihenk taşını atladı. Tarihe şahit oluyoruz." diye konuştu.


Editor : Eshahaber
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ