TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, Ankara'da düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında açıklamalar yaptı. Tuncay Özilhan, şu ifadeleri kullandı:
- KOBÄ°'lerimizi, iÅŸgücümüzü, gençlerimizi ve yaÅŸlılarımızı, kısaca tüm toplumumuzu, dijital çağın yetkinlikleriyle donatmalıyız. Aksi halde, önceki teknolojik devrimlerde olduÄŸu gibi bu kez de teknoloji ithalatçısı olmanın ötesine geçemeyiz. Oysa teknoloji ithalatçısı deÄŸil, üreticisi olmak istiyoruz.Â
- Toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi de kendiliÄŸinden saÄŸlanamıyor çünkü toplumsal, ekonomik ve siyasal hayata kadınların eÅŸit katılımının önündeki engeller kendi kendini yeniden üretiyor. Sadece kadınların deÄŸil, dezavantajlı tüm grupların kurumsal hayata katılımını önceleyen politikalara ihtiyaç var.Â
- Aslında bu iÅŸ iyi organize edilmiÅŸ Planlama Kurumu'nun görevi. Ä°yi bir planlama, siyasi karar alma mekanizmasını güçlendirir, kamu politikalarının etkinliÄŸini artırır, özel sektörde kaynak verimliliÄŸini yükseltir, kaynakların üretimi kanalize olmasını destekler. Ãœretmeyen ülke, refah yaratamaz. Kaynaklar, üretime, bilime, AR-GE'ye, eÄŸitime deÄŸil de hızlı getiri sunan rant alanlarına kayarsa bu ÅŸekilde saÄŸlanan büyüme kalıcı olmaz. Ãœlkenin geleceÄŸi ipotek altına alınmış olur.Â
Enflasyonu kısa sürede tek haneye düşürmeliyiz
- Bizim kısa vadede enflasyonu tek haneli düzeylere indirmemiz, orta vadede yapısal reformları yapmamız, bütün bunları yaparken de eğitime, bilime, teknolojiye yatırım yapıp uzun vadede üretim yapısını değiştirmemiz gerekiyor. Bunu da iyi bir planlama ve güçlü bir bürokrasi ile sektördeki bilgi birikimini harekete geçirerek, uzmanların ve akademisyenlerin görüşlerini alarak, ortak aklı devreye sokarak yapabiliriz.
Cumhuriyetin 2. Yüzyılına girerken...
- Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken yukarıda bahsettiÄŸim ekonomik ve toplumsal hedeflerimizin yanı sıra birlikte yaÅŸama düzeni ve ülkemizin küresel sistemdeki yerine iliÅŸkin de hedeflerimiz olmalı. Ekonomik ve toplumsal hedeflerimizi birlik ve beraberlik içerisinde, farklılıkla ve bir arada yaÅŸama irademizden aldığımız güçle ulaÅŸabiliriz. Bu maksatla hukuk devletini mutlaka güçlendirmek, yargı ve hukuk bağımsızlığını güçlü bir ÅŸekilde tesis etmek, kuvvet ayrılığını yerleÅŸtirmek, denetleyici ve düzenleyici kurumların özerkliÄŸini saÄŸlamak, yürütmenin hesap verilebilirliÄŸini iyileÅŸtirmek zorundayız.Â
- Nasıl ki ülke içerisinde daha adil bir bölüşüm olmasından ve demokratik yönetimin güçlendirilmesinden yanayız, küresel düzlemde de daha adil, daha dengeli bir dünya idealimiz var. BM'nin görevini daha iyi yaptığı, yoksul ülkelerin dünya sahnesinde kendilerine yalnızca zengin doÄŸal kaynaklarıyla deÄŸil, insani, doÄŸal, kültürel, tarihi zenginlikleriyle de yer bulduÄŸu bir küresel düzen görmek istiyoruz.Â
- Küresel ısınma, terör, suç ekonomisinin finansmanı, göç, güvenlik, salgın hastalıklar, açlık ve kuraklık gibi küresel sorunlarla mücadelede zengin ülkelerin, yoksul ve gelişmekte olan ülkelerin çabalarına destek olması gerektiğini düşünüyoruz.
- Türkiye, böylesi bir küresel düzenin kurulmasında önemli misyonlar üstlenmesi gereken bir ülke. Cumhuriyetin kuruluÅŸunda hedef, muasır medeniyet seviyesini, yani Batı'yı yakalamak idi. Hızla geliÅŸmek ve kalkınmak, sadece Türkiye'nin deÄŸil, diÄŸer kalkınmak isteyen ülkelerin de vizyonuydu. 20.yy böyle ÅŸekillendi. İçinden geçmekte olduÄŸumu çoklu kriz ortamı, 20. yüzyılın ekonomik modelinde bir takım iyileÅŸtirmeler yapılması gerektiÄŸini de gösteriyor.Â
- Türkiye, Batı ve DoÄŸu ülkeleri arasında yüzyıllardan beri oynadığı köprü rolüyle ikinci yüzyılda dünya için rol model olma potansiyeline de sahip bir ülke. Nitekim, Rusya'nın Ukrayna'yı iÅŸgalinden sonra baÅŸlayan süreç, bu rolün kanıtı oldu. Ancak Türkiye diÄŸer ülkelere rol model olmak için kendi sorunlarını çözmeli.Â
Editor : Eshahaber