Esha tv
Dünya

Venezuela'da kaosun arkasında Siyonist lobi mi var?

Venezuela Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Elvis Amoroso 2 Ağustos'ta devlet başkanlığı seçimini mevcut Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun kazandığını açıkladı.

Venezuela'da kaosun arkasında Siyonist lobi mi var?
09-08-2024 15:52
EshaHaber Gündem Haberler

BARTU EKEN / KANAL7 DIŞ HABERLER SERVİSİ

Sonuçlara göre, Maduro yüzde 51,20 ile devlet başkanı seçimini 3'üncü kez kazanmayı garantiledi.

Muhalefet koalisyonu Birleşik Demokratik Platform adayı Edmundo Gonzalez ise yüzde 44,20 ile ikinci sırada yer aldı.

Muhalefet sonuçların açıklanmasının ardından seçimlerde usulsüzlük yapıldığı iddiasında bulundu.

Maduro karşıtlarını sokağa çağırdı.

Eylemciler çağrıya uyarak caddeleri doldurdu, seçim sonuçlarının hileli olduğunu savundu...

Maduro'nun zaferi siyonistleri ve müttefiklerini rahatsız etti.

Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, sonuçlara sert bir dille karşı çıkarak aleni şekilde darbe çağrısı yaptı.

X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Maduro'yu "diktatör" olarak itham etti.

"Arjantin, Silahlı Kuvvetlerin bu sefer demokrasi ve halk iradesini savunacağını umuyor." ifadelerini kullandı.

Arjantin'in yanı sıra Şili, Kosta Rika, Peru, Panama, Dominik Cumhuriyeti ve Uruguay, devlet başkanı seçiminden duydukları derin endişeyi ifade etti.

Bunun üzerine Venezuela, içişlerine karışıldığı gerekçesiyle bu ülkelerin diplomatik temsilcilerini derhal çekmesini talep etti.

ABD'DEN ART ARDA MADURO KARŞITI AÇIKLAMALAR GELDİ

Daha önce ülkede darbe girişiminde bulunan Birleşik Devletler, beklendiği üzere kısa süre içinde tartışmalara dahil oldu.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Direktörü John Kirby Venezuela'daki gelişmeleri değerlendirdi.

Seçim sonuçlarının "demokratik standartları" ve "seçim güvenliği ilkelerini" sağlamadığını savundu.

Maduro yönetimini bir an önce kapsamlı seçim sonuçlarını açıklamaya çağırdıklarını belirtti.

Kirby haddini aşan bir tonla "Bizim ve uluslararası toplumun sabrı tükeniyor." dedi.

Beyaz Saray Venezuela muhalefetinin sokağa çıkmasını anlayışla karşıladıklarının altını çizdi.

Ve iktidarın değişmesini isteyen kimsenin suçlanamayacağını dile getirdi.

Washington ayrıca ülkede siyasi şiddet olaylarının arttığını söyledi.

Ve olaylardan dolayı Maduro yönetimini suçladıklarını ifade etti.

Nicolas Maduro gelişmeler üzerine kameraların karşısına geçti.

Şiddet olaylarına yol açan kötü niyetli eylemcilere tolerans gösterilmeyeceğini ve bunların kimler tarafından finanse edildiğini bildiklerini söyledi.

İsim vermeden ABD, İsrail ve müttefiklerine işaret etti.

Maduro, ülke ekonomisinin hedef alındığını vurguladı

Venezuela'nın emperyalizmin, faşizmin ve suçluların eline düşmeyeceğini belirtti.

Ülkede bir iç savaşın çıkartılmasına müsaade edilmeyeceğini vurguladı.

Maduro, hükümetine yönelik "çirkin" bir medya kampanyasının da yürütüldüğünün altını çizdi.

Kendisine sosyal medyadan tepki gösteren, Netanyahu destekçisi Elon Musk'ı;

İsrail'le iyi ilişkilere sahip eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'yu ve siyonist olduğunu açıklayan Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei'yi hedef aldı.

"Afganistan, Libya ve Irak'taki savaşlardan ve ölümlerden siz sorumlusunuz." diyerek emperyalizm eleştirisinde bulundu.

İlk etapta sonuçların açıklanmasını isteyen Beyaz Saray daha sonra söylemini sertleştirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken seçimin galibinin muhalefet adayı Edmundo Gonzalez olduğunu aktardı.

Arjantin ve Panama da Gonzalez'i "meşru devlet başkanı" olarak tanıdıklarını belirtti.

YURT DIŞINDAN DESTEK MESAJLARI MUHALİFLERİ CESARETLENDİRDİ

Art arda gelen açıklamalardan cesaret alan muhalifler de protestoların dozunu daha da artırdı.

Başkent Caracas'ta  barikat kuruldu.

Kamu mallarına zarar verildi.

Güvenlik güçleri eylemcilerin taşlı sopalı saldırılarının hedefi oldu..

Olaylarda 2 asker yaşamını yitirdi. 120'den fazla güvenlik personeli de yaralandı..

Maduro yönetimi olaylara karışanların bir çoğunun seçimlere katılım bile göstermediğini vurguladı.

İtidalli davranarak protestoların büyümesinin önüne geçildi.

Maduro ayrıca  Venezuela Yüksek Adalet Mahkemesine gitti.

Seçimde hile yapıldığı iddialarının araştırılması için başvuruda bulundu.

Muhalefetin ellerindeki kanıtları Yüksek Mahkemeye sunmalarını istedi.

Maduro ülkedeki başkanlık seçimlerinin muhalefetin katılımıyla yapılması halinde;

ABD'nin, bu ülkeye yaptırımlarını kaldırmayı kabul ettiği anlaşmanın metin belgesini de kamuoyuyla paylaştı..

Beyaz Saray'ın sözünde durmadığını vurguladı.

Güney Amerika'da İsrail'i savunan yönetimler tek tek iktidara gelirken, Filistin'i destekleyen Maduro'nun;

Yönetimden uzaklaştırılmak istemesi doğal kabul edilebilir.

Ancak ülkesinin iç dinamiklerine hakim ve halk desteğine sahip Maduro'nun başarılı bir stratejiye sahip olduğu da aşikar.

Zira Venezuela'ya uygulanan ekonomik yaptırımlar;

ABD destekli bir yönetim kurulmak istenmesi, ülkenin petrol üretimi konusunda büyük bir zenginlik barındırmasının da doğal bir sonucu olarak kabul edilebilir.

eshahaber.com.tr
Editor : Eshahaber
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ