Ankara
Operasyonu gerçekleştiren Ankara Etlik Şehir Hastanesi Gastroentroloji Kliniğinde görevli Doç. Dr. Çağdaş Erdoğan, AA muhabirine, Akalazya hastalığının, yemek borusunda görülen bir çeşit hareket bozukluğu olduğunu söyledi.
Hastalığın yemek borusunun mideye yakın tarafındaki kasların gevşeyememesine bağlı olarak gıdaların mideye geçiş yapamaması şeklinde tanımlandığını dile getiren Erdoğan, bu sorunun çocuklardan ziyade daha çok erişkinlerde görüldüğü bilgisini verdi.
Erdoğan, hastalığın tedavi imkanlarının arttığını aktararak, teknolojinin ve yeni tekniklerin gelişmesiyle açık cerrahi ameliyatları yerine POEM (Peroral Endoskopik Miyotomi) adı verilen kapalı yöntemlerle tedavinin yapılabildiğini bildirdi.
"Çocuğumuz artık yaşıtları gibi yemek yiyebiliyor"
Gazzeli Adem'in de Akalazya hastası olduğunu anlatan Erdoğan, Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle bölgedeki hasta ve yaralı çocuklarla erişkinlerin Türkiye'ye getirildiğini anımsattı.
Erdoğan, Aralık 2023'te gelen Adem'in kusma, bulantı, yemek yiyememe, kilo alamama, zayıflama şikayetleri bulunduğunu, yaşına göre ciddi bir büyüme ve gelişme geriliğinin mevcut olduğunu söyledi.
Geçen hafta yaklaşık 1,5 saat kadar süren bir operasyon yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Bir iki gün yoğun bakımda kaldıktan sonra servise çıkarttık. Cumartesi günü de yemek yedirmeye başladık. Çocuğumuz artık yaşıtları gibi yemek yiyebiliyor ve hızlı şekilde toparlanıyor." dedi.
Doç. Dr. Erdoğan, ilk yemek yemeğe başladığında Adem'in yüzündeki mutluluğu tarif edebilmesinin mümkün olmadığını dile getirerek, "Bunun açıkçası o anda çocuğun yüzüne bakmadan anlatabilecek bir kelime olduğunu düşünmüyorum. Çünkü uzun süre yemek yiyemeyen bir bebek için en önemli şey belki bu. Ve ilk defa yemek yediğinde yüzünde mutluluğu görebiliyordunuz." diye konuştu.
"Kore'de ilki yapılmıştı, ikincisi de Türkiye'de yapıldı"
Küçük yaşta ilk hastanın Kore'de ameliyat edildiğini belirten Erdoğan, "Bu yöntemle tedaviyi de zaten onlar bulmuştu. Kore'de ilki yapılmıştı, ikincisi de Türkiye'de yapıldı." dedi.
Erdoğan, bu ameliyatın erişkinlerde çok sık yapıldığını ancak çocuklarda yapılma sıklığının düşük olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Küçük çocuklarda aslında çok sık yapılan bir şey değil. Hatta bizim yaptığımız ameliyat, Türkiye'de bu yaş grubunda ve bu kiloda yapılmış ilk ameliyat olma özelliği taşıyor. Dünya literatüründe baktığımız zaman, bizim çocuğumuz 8 kiloydu, ilk ameliyat ise 7,7 kiloluk bir çocuğa yapılmıştı. Bu açıdan, bizim yaptığımız ameliyat, dünyada yapılan en küçük ikinci çocuğa gerçekleştirilen operasyon olma özelliği taşıyor."
"Tüm dünyaya sesleniyorum, savaşı durdurun"
Adem ile refakatçisi olarak Türkiye'ye getirilen babaanne Hüda Al Aura ise İsrail'in saldırılarının her geçen gün arttığını ve Filistin'de zor günler geçirdiklerini söyledi.
Savaşın ağır bedelleri olduğunu vurgulayan Al Aura, "Hem saldırılar yüzünden hem de torunumun tedavi gerekliliği nedeniyle Türkiye'ye geldik. Torunumla ben geldim. Adem, sürekli istifra ediyordu, karnında yara vardı ve enfeksiyon kapmıştı, beslenemiyordu." dedi.
Adem'in annesinin İsrail'in saldırısında yaralandığını aktaran Al Aura, sözlerine şöyle devam etti:
"Torunumun annesi, babası ve 5 yaşındaki kardeşi şu anda Gazze'de. Gelinim, Adem kucağındayken sahil kenarındayken İsrail'in bombalı saldırısında yaralandı. Allah korumuş, Adem yaralanmadı. Gelinimin durumu şu anda iyi ama karnında şarapnel parçaları mevcut, Gazze'de tedavisi sürüyor. İsrail'in saldırılarında, benim de kardeşlerim hayatını kaybetti."
Al Aura, "Rabbime çok şükür ediyorum. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Türkiye'de yapılan her şey için teşekkür ediyorum. Hekimlere çok teşekkür ediyorum." dedi.
Bir an önce ülkesine, çocuklarının yanına dönmek istediğini vurgulayan Al Aura, "En kısa sürede savaşı durdursunlar. Tüm dünyaya sesleniyorum, savaşı durdurun. Bizler de tekrar ailelerimizin yanına geri dönelim." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
eshahaber.com.trEditor : Eshahaber